Heinley'nin büyük elleri yüzüme dokunduğunda sıcaklık tüm vücuduma yayıldı ve içimdeki kötü hissin biraz gittiğini hissettim.
Heinley'nin gözlerinin titrediğini görebiliyordum. Şaşırtıcı bir şekilde, o da benim kadar korkmuş gibi gözüküyordu. Birisinin sonunda benim kadar korktuğunu görmek beni sakinleştirdi.
''Gerçekten kraliçen olmamı istiyor musun?''
Soru bir anda ağzımdan çıkmıştı. Heinley'nin gözbebekleri büyüdü, dudakları titredi.
Heinley'nin cevabı için bekledim. Teklifimin delice olduğunu biliyordum ama bu teklifi yapmamı tetikleyen kişinin Heinley olduğunu da biliyordum.
Heinley...
''İstiyorum.''
Heinley şaşırmış bir şekilde cevapladı. Mor gözleri her zamankinden daha sevgi dolu gözüküyordu. Heinley'nin bir eli hala yanağımdaydı, ben de bir elimi onun yanağına götürdüm.
''Kraliçen olacağım.''
''!''
Heinley bir an şaşkınlığa uğradı ama sonra yüzü aydınlandı. Bana daha önce söylediği sözler boş değildi ve gerçekten neşeli görünüyordu. Ben de onun çılgın teklifini kabul ettiğime inanamadım.
Heinley bana fısıldamadan önce birkaç kez ağzını açıp kapattı.
"Eğer...eğer benim kraliçem olursan, dünyanın en mutlu adamı olurum."
Sonra bana söz verirken sesi ciddileşti.
"Seni sadece dünyanın en mutlu kadını değil, aynı zamanda en mutlu insanı yapmak için elimden geleni yapacağım."
Gözleri parladı ve ağzının kenarları sanki kendine engel olamıyormuş gibi geniş bir gülümsemeyle gerildi. On yıl sonra sahibine kavuşan koca bir köpek gibiydi. Heinley bu haliyle bana hayatım boyunca tanıdığım en mutlu mahlukatlardan biri olan av köpeğim Retriev'i hatırlattı. Retriev benimle aynı yıl doğmuş büyük bir köpekti.
Kaygı hâlâ zihnimi meşgul ediyordu. Bir taraf bana mantığı fısıldamaya ve iyi olduğuma dair güvence vermeye çalıştı.
Bir yandan da aklımda bir şeyler düşünüyordum. 'Gerçek' boşanmamdan önce hemen yeniden evlenmek için bir partner bulmuş olmam fazla hesaplı görünebilir. Başka bir açıdan bakıldığında ise aslında, yeniden evlenmek için bir partner bulan ilk kişi Sovieshu'ydu.
"Sana söz veriyorum."
Ağzımı açtım ve sözümü Heinley'e söyledim.
"İyi bir kraliçe olacağım. Sadece sana değil, halka da."
Ciddiydim. Minnettarlığımı ifade etmenin tek yolu buydu ama bu henüz sözümün sonu değildi.
"Kraliçem..."
"Ve eğer başka bir kadını cariyen olarak alacak olursan, sana asla karışmam."
"!"
O anda Heinley'in ifadesi sanki çökmek üzereymiş gibi sarsıldı. Gözleri şaşkınlıkla açıldı ve bana baktı.
"Heinley ?"
Adını söylediğimde gözlerini kırpıştırdı ve sert bir gülümseme sundu.
"Cariye mi?"
Bu kelime, sanki bunu hiç beklemiyormuş gibi, dilinden belirsizce geliyordu.
Korku bir anda üzerime çöktü. Çok büyük bir hata yaptığımı fark ettim. Daha evlenmeden cariyeler konusunu neden gündeme getirdim ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remarried Empress (Yeniden Evlenen İmparatoriçe) TÜRKÇE ÇEVİRİ
Historical Fiction''Boşanmayı kabul ediyorum.'' Sovieshu yarı rahatlamış, yarı pişman bir ifadeyle bana baktı. Maskaralık mı yapıyordu, yoksa samimi miydi? Şu ana kadar iyi bir meslektaş ve mükemmel bir imparatoriçeydim. Hiç kavga etmemiştik; ta ki o onu getirene kad...
