105. Bölüm

350 32 1
                                    

Ertesi gün Marki Farang hemen geldi. Öğle yemeğine tam vaktinde gelmişti, ben de ondan benimle yemeğe oturmasını istedim. Ben konuyu açmadan önce yaklaşık on dakika sessizce yemeğimizi yedik.

"Seni çocukluğumdan beri tanıyorum, bu yüzden sana karşı açık konuşacağım."

"Hmm, patatesler biraz tuzlu."

"Bunun yemekle alakası yok."

"Ben de öyle düşünmüştüm."

Marki Farang gülümsedi ve peçeteyle ağzını sildi.

"Ama sanırım birkaç kelime daha söylemen gerekecek."

"İmparatorun cariyesi Rashta'nın yemeğinde kürtajı engelleyen bir ilaç bulundu."

"Duydum. Bu korkunç bir olay."

"Böylesine korkunç bir şey yapan kişiyi tanıyor muyum?"

"Majesteleri... neredeyse tüm soyluları tanıyorsunuz."

"Bunu yapan bir soylu miydi yani?"

"Bir hizmetçinin veya çalışanın böyle bir şey yapmasına gerek yok."

Marquis Farang ağzına bir patates koydu ve zarif bir şekilde gülümsedi ancak elleri hafifçe titriyordu. Karşımda yalan söylediğinde hep bunu yapardı. Beni ellerine bakarken yakaladı ve boğazını temizledi.

"Pekala, bu konuda endişelenmenize gerek yok Majesteleri."

"Bu konuda endişelenmem gereken bir konumda olmak istemiyorum."

"O halde şeften patatesleri daha az tuzlu yapmasını isteyebilirsiniz. Bu tür korkunç olaylara üzülmeyelim."

Sessizce ona baktım, o da elini kaldırıp yanağını kaşıdı. Elleri hâlâ titriyordu. Ona gözlerimi kısarak baktım ve o da üzgün görünmeye başladı.

"Böyle korkutucu görünüyorsun. Tıpkı Kosair gibi."

"Marki Farang, bu konuda endişelenmeme gerek olmadığından emin misin?"

Marquis Farang aşırı üzgün görünüyordu.

"Neden bana hakkında hiçbir şey bilmediğim bir şeyi soruyorsun?"

"Ağabeyim mi sana bunu yapmanı emretti? "

"..."

"İmparator bunun kardeşimin hatası olduğunu düşünüyor. Bunun için endişelenmem gerekmediğine emin misin?"

Marki Farang ona Sovieshu'nun Kosair'den şüphelendiğini söylediğimde şaşırmış görünmedi. Bu, kardeşimin ve Marki Farang'ın bu işe karıştığından daha emin olmamı sağladı.

Marki bir an donup kaldı, sonra sonunda derin bir iç çekti ve kısık bir sesle mırıldandı.

"Emin olun Majesteleri, hiçbir zaman kesin bir kanıt bulamayacaksınız."

"Kanıtları mı yok ettin?"

"İlacı satın aldığımıza dair delillerden kurtulmak zor. Anneye çok az zararı olduğu için çok pahalı ve satışı oldukça kısıtlayıcı."

Marki başını öne eğerek peçetesini garip bir şekle katladı ve tabağının yanına koydu.

"Fakat ilacı bizim aldığımıza dair kanıtlardan kurtulamasak da, onu başka birinin yerleştirdiğine dair kanıt üretebiliriz."

Peçeteyi kanadı kırık bir kuğu şeklinde katlamıştı.

"İşler ters giderse, bunu kendisinin yaptığını söyleyecek bir 'oyuncumuz' var."

Remarried Empress (Yeniden Evlenen İmparatoriçe) TÜRKÇE ÇEVİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin