57. Bölüm

567 50 2
                                    

Bir süre beni inceledi ama arkamı dönmedim. Her ne kadar Prens Heinley beni Dük Elgy'nin yaşayan, lanetli bir oyuncak bebek ya da gerçek bir hayalet hikayesi gibi olduğu konusunda uyarmış olsa da, aniden ondan kaçmam tuhaf olurdu.

Sadece kısa bir an oldu ama adam parlak bir şekilde gülümseyip bana yaklaştığında sanki zaman yavaşlamış gibi hissettim.

"Majesteleri. Sonunda sizinle tanışmak büyük bir zevk."

"Siz Dük Elgy Claudia'sınız değil mi?"

"Beni hemen tanıdınız mı?"

Onunla ilk kez tanışıyordum ama kolay kolay unutulamayacak kadar güzel bir yüzü vardı. Rashta'nın yanındaki adam da ancak Dük Elgy olabilirdi.

Dük dizini büküp elini uzattı. Elimi onun elinin içine koydum ve o da dudaklarının hafifçe yukarı kıvrılmasıyla beni bırakmadan önce nazik bir öpücük verdi. Refleks bir gülümseme verdim ve Düşes Tuania'ya baktım. Duke Elgy tanınmış bir sosyetikti, bu yüzden onu davet etmesi şaşırtıcı değildi. Daha da merak uyandıran şey Rashta'yı da davet etmiş olmasıydı.

Ancak Düşes Tuania'nın yüzündeki ifadeyi gördüğüm anda onun Rashta'nın burada olmasını istemediğini anladım. Dük Elgy onu partneri olarak getirmiş olmalı. Olay sonunda, Düşes Tuania ile Dük Elgy arasındaki daha sonraki konuşmada açıkça ortaya çıktı.

"Dük Elgy, Leydi Rashta'yı getireceğini bilmiyordum."

"Rashta'yı sizinki gibi sosyetik bir partiye getirmenin de Rashta'ya yardımcı olacağını düşündüm. Bu iyi değil mi Leydim?"

"Dük Elgy gibi ünlü bir adamın bana iltifat etmesi yüzümü kızarttı."

İkisi selamlama kisvesi altında sitemlerde bulunurken, ben sessiz bir kabulle çayımı içerken Rashta da bana selam verdi. Ancak çayın tadını hiç alamadım.

Rashta yüzündendi. Onun varlığı tek başına ayrılmak istememi sağladı. Ancak Rashta'dan kaçındığım görülürse, bu bir hafta boyunca soylular arasında sosyal dedikodu olurdu. Onunla aynı cümlede anılmak istemedim ve bu yüzden birkaç kişi gidene kadar burada kalmak zorunda kaldım.

Endişem, Düşes Tuania ile samimi sohbetini bitiren Dük Elgy'nin Rashta ile karşıma oturmasıyla daha da arttı. Neyse ki o ve benim konuşma fırsatımız olmadı.

"Baron Riven'ı duydun mu?"

"Piç oğlunun halefi olmasını istediğini ve sonunda baronesin ondan boşandığını duydum, değil mi?" 

"Barones Chrome krallığından değil mi? Çocuklarıyla birlikte oradan ayrılıp ailesinin yanına döndüğünü duydum."

"Barones Riven, Bayan Aleisia'nın kız kardeşi değil miydi?"

"Bu günlerde ne yapıyor?"

"Yılbaşından önce duydum—"

Ancak Düşes Tuania, Aleisia'nın son olaylarından bahsederken Rashta kısık bir sesle sordu: "Aleisia kim?" Soru düşes'e yöneltilmemişti ama duymuş gibi görünüyordu. Düşes Tuania durakladı ve Rashta'nın yanında oturan kişi muzip bir sesle cevap verdi.

"O, Rashta'nın selefi*."

*bir görevde kendinden önce bulunan, yerine geçilen kimselere verilen isim.

"Selefi mi?"

"Leydi Aleisia, bir zamanlar önceki imparatorun cariyesiydi."

"Ah..."

Rashta gözlerini genişletti ve gözlerini kırpıştırdı.

"Eğer Leydi Aleisia'nın kız kardeşi bir baronesse, Leydi Aleisia aslında asil bir kadın mı?"

"Evet. Onun ve önceki imparatorun tanışması bir baloda gerçekleşti."

"Peki Lyedi Aleisia şimdi nasıl?"

Sanki atmosfer soğuk suyla ıslatılmış gibiydi. Herkes konuşmayı bıraktı ve dikkatlerini Rashta'ya odakladı. Bazıları ona merakla, bazıları sempatiyle, bazıları ise kinle baktı.

Rashta'ya cevap veren kişi mutlu görünmüyordu ve "Pekala" dedi.

Leyd, Aleisia...

"Gitmeye zorlandığını duydum. Ne yazık."

Cevap veren Dük Elgy'ydi ve Rashta şaşkınlıkla yan tarafa baktı. Rashta kaşlarının arasında bir kırışıklıkla ona bakarken gülümsedi.

"İmparator Leydi Aleisia'dan çabuk sıkıldı. Diğer cariyelerden daha kısa süre cariye olarak kaldı. Her şey o kadar çabuk bitti ki..."

Elbette Dük Elgy bunun Rashta gibi birine göre bir hikaye olmadığını biliyordu. Ancak tamamen sakindi ve çayından bir yudum alırken gülümsedi.

Rashta iri gözlerini kırpıştırdı. Bir defasında kendisinden sonra başka bir cariyeden söz ettiğimde üzülmüştü. O zamanlar bu düşünülemezdi ama şimdi kendisiyle aynı yolu seçen ve sonu kötü biten bir cariyeyle karşı karşıyaydı. Rashta tamamen donmuştu ve bazı soylular gözlerini ona acıyarak çevirdiler.

Rashta'nın ağzını sıkı tutacağını düşünmüştüm ama sessiz kalmak yerine yüzündeki şaşkınlığı hemen sildi ve yüzü kızararak konuştu.

"Soyluların pek çok sevgilisi olduğunu duydum. Bu doğru gibi görünüyor."

Bazıları ona sempati duymak için atladı.

"Sevgilisi olmayan bazı çiftler de vardır."

"Kontes Eliza gibi örneğin."

"Ama siyasi evlilikler daha çok normal."

Rashta onların sözlerinin her biri karşısında başını salladı ve karşılık olarak gülümsedi.

"Doğru, elbette... aslında Rashta, Düşes Tuania'nın beş sevgilisi olduğunu duyunca çok şaşırdı. Ama artık bunun doğal olduğunu duyduğuma göre, bunun normal olduğunu şimdi anlıyorum."

Bu sefer bir sessizlik dalgası oluştu. Herkesin ağzı açıktı. Düşes Tuania'nın çatalı tabağına tıngırdadı.

"Ah."

Rashta kızardı ve elleriyle ağzını kapattı.

"Söylememem gereken bir şey miydi? Üzgünüm."

"Bu söylemeniz gereken bir şey değil çünkü bu çok büyük bir saçmalık Leydi Rashta."

Düşes Tuania'nın sesi ince buz kadar tehlikeliydi. Rashta defalarca özür diledi ama düşesin yüzü yumuşamadı.

"Özür dilerim Leydim. Leydi Rashta soyluların görgü kurallarına alışkın değil. Sadece duyduklarını söylüyor."

Dük Elgy tekrar Rashta'nın yanında yer aldığında Düşes Tuania sonunda ayağa kalktı.

"İki kişinin görgü kurallarına bile uymayacak kadar kaba olmasını dayanılmaz buluyorum. Özellikle sen, Dük Elgy. Nasıl davranacağını bilmeyen birini getireceksen, ona en azından ufak kuralları öğretmeliydin. Kabalık yalandan bile daha kötüdür."

"Ah, kızgın mısınız?"

"Evet. Bugünlük parti buraya kadardı. Sizi bu garip partiye davet ettiğim için üzgünüm Majesteleri."

Remarried Empress (Yeniden Evlenen İmparatoriçe) TÜRKÇE ÇEVİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin