Dük Elgy kollarını dizlerine dayamak için eğildi ve ona fısıldadı.
"Hayal et, ailen kayıp bir bebeği arıyordu. Daha sonra imparatorun cariyesi olunca ve güzelliğinin dedikoduları yayıldığında seni görmeye geldiler."
"Bir peri masalı gibi..."
"Bir peri masalı... Bu yüzden insanlar bundan hoşlanıyor, değil mi?"
Dük Elgy'nin gözlerine bir parıltı girdi.
"Leydim, aileniz var mı?"
"...Hayır."
"Bunun önemi yok. Anne baban olarak hizmet edebilecek pek çok zavallı soylu var."
Dük Elgy memnuniyetle kıkırdadı.
"Doğu İmparatorluğu'ndan soylu bir aile seçersek bu çok açık görünebilir, bu yüzden kendi ülkemden bir tane ayarlayacağım."
Rashta düzgün bir şekilde cevap veremeyecek kadar sersemlemişti.
Sahte ebeveynler... kızlarını köle yapan suçlu ebeveynler değil, gururlu ebeveynler. Hayatına zincir olarak gördüğü statüyü değiştirmek o kadar kolaymış ki!
Aynı zamanda Sovieshu konusunda da pişmanlık duyuyordu. Keşke yalan söyleseydim ve ona en başından beri sahte soylu ebeveynleri anlatmış olsaydım diye düşündü. Neden yapmamıştı ki?
'Çünkü İmparator Rashta'yı imparatoriçe yapmaya niyetli değildi, bu yüzden.'
"Leydim."
Dük parmağını Rashta'nın önünde salladı ve onun dikkatini düşüncelerinden uzaklaştırdı.
"Pardon."
"Ne söylediğimi anlıyor musun?"
"Evet..."
"Kolay görünebilir ama tehlikelidir. Ama bence kendini imparatoriçeden korumanın tek yolu bu."
"Yapabilirim."
Yüzünde kararlı bir ifadeyle konuştu ve Dük Elgy ağzını kapatıp kıkırdadı.
"Çok iyi ama bana bir konuda söz vermelisin."
"Rashta imparatoriçe olduğunda sana borcunu ödeyecek!"
"Hayır, öyle değil."
"?"
"Kim ne derse desin, babalık testini asla kabul etme. Aksi takdirde herkes senin anne ve babanla kan bağının olmadığını öğrenir."
"Elbette."
Rashta gülümsedi ve kabul etti. Bir sonraki sorusunu sorduğunda parmaklarını gergin bir şekilde büktü.
"Peki... bundan sonra ne olacak? Geçmişimi değiştirdikten sonra ne yapmalıyım? Soylu bir kadın olmam hemen imparatoriçe olacağım anlamına gelmiyor."
Dük Elgy onun sorusunu kendi sorusuyla yanıtladı.
"Okuyamadığınızı duydum. Şimdi okuyabiliyor musun?"
Rashta kızardı ve kısık sesle cevap verdi.
"Basit kitapları okuyabiliyorum ve biraz yazabiliyorum."
"Çalışmaya devam et ve bol bol ders al."
Bu sözleri duyduğunda Rashta'nın yüzünden tuhaf bir ifade geçti.
"Neden yüzündeki o bakış? Ders çalışmaktan nefret mi ediyorsun?
"Öyle değil...sadece çalışmak bir saldırı yolu gibi görünmüyor..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remarried Empress (Yeniden Evlenen İmparatoriçe) TÜRKÇE ÇEVİRİ
Historical Fiction''Boşanmayı kabul ediyorum.'' Sovieshu yarı rahatlamış, yarı pişman bir ifadeyle bana baktı. Maskaralık mı yapıyordu, yoksa samimi miydi? Şu ana kadar iyi bir meslektaş ve mükemmel bir imparatoriçeydim. Hiç kavga etmemiştik; ta ki o onu getirene kad...
