Prens Heinley İmparatoriçe'nin yanından ayrıldı ve hemen İmparator Sovieshu'ya giderek ona haber verdi.
"Ülkenize mi dönüyorsunuz?"
Sovieshu haberi duyduğunda Prens Heinley'e baktı ve bir an kendi kendine mırıldandı.
"Ve Büyük Dük de..."
Prens Heinley hiçbir şey söylemedi. Aşkını kanıtlamak için geleceğini yok etmek, beş ya da altı yaşındaki duygusal çocukların yaptığı bir şeydi. İki adam bir süre birbirini gözlemlediğinde atmosfer sertleşti. Kısa bir süre sonra Sovieshu gülümsedi.
"Çok iyi. Güvenli bir şekilde geri dönün.''
Daha sonra Prens Heinley, Dük Elgy'yi aradı ama yanında zaten başka biri vardı.
"Daha sonra gelirim."
Dükün odasından tanıdık bir ses geliyordu.
"Kesinlikle...çok teşekkür ederim."
Bu bir kadın sesiydi. Prens Heinley saklandı ve arkadaşının yalnız kalmasını bekledi. Kısa süre sonra Dük Elgy'nin odasının kapısı açıldı ve Rashta ortaya çıktı.
"Endişelenmeyin leydim."
Küçük ayak sesleri kaybolduktan sonra Prens Heinley sütunun arkasından çıktı ve Dük Elgy'ye doğru yürüdü.
"Çıkmanı bekliyordum."
Prens Heinley birdenbire ortaya çıkmasına rağmen Dük Elgy gülümsedi.
"Hep orada burada saklanıyorsun."
"Buraya seninle konuşmak için geldim."
"Eve mi dönüyorsun?"
"Başka bir şeyle ilgili."
"Ne demek istiyorsun?"
Prens Heinley konuşmak yerine açık kapıyı işaret etti ve her iki adam da Dük Elgy'nin odasına girdi. Kapı kapanır kapanmaz Prens Heinley konuştu.
*
*
*
Ertesi sabah uyandığımda Prens Heinley çoktan ayrılmıştı. Kasvetli haberin taşıyıcısı, prensin şafak vakti hızla saraydan ayrıldığını bana bildiren Sör Artina'ydı.
"Anlıyorum."
Dün ona veda etmiştim ama bunun son görüşmemiz olduğunu bilseydim birkaç kelime daha söylerdim. Ertesi gün onu tekrar göreceğimi sanıyordum.
Garip bir başlangıç yapmış olsak da zamanla iyi arkadaş olduk. Bunu söylemeliydim. Ama beni terk eden sadece Prens Heinley ve Queen değildi.
İş için merkez saraya gittim ama o kadar üzgündüm ki nedimelerimle öğle yemeği için batı sarayına geri döndüm. Orada bana beklenmedik bir haber verdiler.
"Majesteleri Düşes Tuania başkentten gidiyor."
"Başkenti terk etmek mi? Boşanmaya ne oldu...? "
"Yargıç, Vikont Langdel yüzünden Dük'ün lehine karar vermiş olmalı."
"Ah-!"
Bir suçluluk duygusu hissettim. Vikont Langdel'i kurtarmayı başardım ama bulduğu bilgiler gizlendi ve bu da Düşes Tuania'yı duruşmada dezavantajlı duruma düşürdü.
"..."
Ben kendimi suçlarken Laura başını salladı.
"Fazla üzülmeyin Majesteleri. Düşes Tuania size teşekkür etmek istedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remarried Empress (Yeniden Evlenen İmparatoriçe) TÜRKÇE ÇEVİRİ
Historical Fiction''Boşanmayı kabul ediyorum.'' Sovieshu yarı rahatlamış, yarı pişman bir ifadeyle bana baktı. Maskaralık mı yapıyordu, yoksa samimi miydi? Şu ana kadar iyi bir meslektaş ve mükemmel bir imparatoriçeydim. Hiç kavga etmemiştik; ta ki o onu getirene kad...
