Bölüm 1

11.8K 402 62
                                    

2025, Londra

"Anneeeee, babaaaa!!!" Genç kız acı bir çığlık attı.

Ailesine mermileri acımasızca sıkan bir grup siyah giyimli adam bindikleri uzun Mercedes ve kıyafetlerinden de koyu siyahlığa sahip arabaya yürümeye başladı.

"Annee!!" Bilge dizlerinin üzerinde haykırarak ağlıyordu.

Siyahlı adamlardan biri arabaya binmeden önce uzun uzun yerde ağlayan kıza baktı.

Bilge kafasını kaldırıp,"KİMSİNİZ SİZ ALLAH'IN BELALARI!!!"diye haykırdı ve onu izleyen adamla göz göze geldi.

Ancak göz yaşlarından kim olduğunu seçemedi.
"Allahım!! İmdaatt! Polis yok mu!!!"

Yerde kanlar içinde yatan babası son gücüyle kızına bakıp gülümsemeye çalıştı.

Ona bakan adam kafasını iki yana salladı ve omuzlarını düşürerek arkasını döndü.

Tıpkı diğerlerinin yaptığı gibi siyah arabaya bindi.

Ve hiçbiri arkalarındaki cinayeti umursamadı.

Oysa Bilge kafayı yemek üzereydi.

Babası yerde kan revan içinde, bitmiş bir halde bile başında ağlayan kızını rahatlatmak istiyordu. 
Dudaklarının kenarları hafifçe yukarı kalktı ve bakışları donuklaştı.

Babasının donuk bakışlarını gören Bilge'nin hıçkırıkları ve bağırışı tüm sokakta yankılandı.

**
Gece tüm kasvetiyle çökmüştü. Saat kaçtı?

Belki ikiydi, belki üç.

Bilmiyordu.

İşin doğrusu merak da etmiyordu.

Kaybolmuştu.

Neredeydi?

Evet , bilmediği şeylerin sayısı gittikçe artıyordu.

Kimdi, ismi neydi hatırlamıyordu.

Bildiği tek şey kaybolduğuydu.

Nerede kayboldu?

Tıpkı saat gibi şu an olduğu yer umrunda değildi.

Yaşıyor muydu şu an?

Emin olamadı.

Nasıl bulduğunu bile bilmediği uçurumun kenarında oturmuş ayakları uçurumun boşluğunda süzülüyor, elleriyse her iki yanında yere sabitlenmişti.

Gözleri kapalı ayaklarının altında  hırçın bir şekilde kayalara çarpan dalgaların sesini dinliyor ve denizin kokusunu içine çekiyordu.

Aldığı her nefeste titremesi artıyor ve geri vermekte zorlanıyordu.

Dıştan bakıldığında oldukça sakin ve huzuru bulmuş gibi duran bu kızın ruhu cayır cayır yanıyordu.

Nerede kaybolduğunu buldu bir an.

Hayatında kaybolmuştu.

Deliriyor muydu?

İstemsizce buruk bir gülümseme oluştu yüzünde. 'Keşke gerçekten delirsem' diye düşündü.

Yapamıyordu.

Şu anda nefes alırken bile gerçekten hem somut hem de soyut büyük acılar çekiyordu.

Yanaklarından akan soğukluğu yüzüne çarpan rüzgar ile hissettiğinde ağladığının farkına ancak vardı.

Hızla gözlerini açıp gökyüzüne baktı.
"Neden Allah'ım?" Diye fısıldadı. "Neden?"  Hıçkırdı. "Anne, baba," acı içinde inledi.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin