Bölüm 145

1.4K 141 47
                                    

"ALFONSO!"

Bilge, yanında iki arkadaşı ile eve girip çocuklarına baktıktan, kontrol ettikten, sonra askerlere istettiği müzik aletleri geldiği gibi aşçısına bağırmıştı.

"Yettim Leydim!" Alfonso ıslak ellerini önlüğüne silerek koşa koşa salona geçti.

Katherine ve Güneş,"Neden müzik enstrümanları getirttin?"diye sordu.

Bilge onlara cevap vermeden gelen aşçıya darbukayı gösterdi. "Bunu görüyor musun?"

Alfonso,"Ninemin tombul parmakları aşkına."diye fısıldadı. "Bu da ne?"

"Bu bir darbuka."dedi Bilge. "Davulun küçüğü." Arkasındaki Olivia 'yı omzuna kaldırdığı parmağı ile gösterdi. Yaşlı kadının omzuna astığı davul ipleri ve davulu gösterdi. "O da davul."

Bilge kapıda duran Jack'i gösterdi. "O da gitar."

Alfonso utandı,"Leydim gitarı biliyorum. Ben İtalyanım. Biz İtalyanlar Akdeniz'in ateşini gitarla atarız."

Bilge şaşırdı,"Biliyor musun çalmayı."

Alfonso göğsünü şişirdi. "Benim ninem İtalyan-"

Bilge Jack'e bakarak sözünü kesti,"Hay ninene. Jack! Gel. Gitarı Alfonso'ya ver. Sen darbuka çalacaksın."

Güneş,"Sen ne yapıyorsun Bilge?"diye sordu.

Bilge arkasındaki meraklı iki kadına döndü,"Onlar çalacak biz de sabah ki düğünü Türk usulü düğüne çevireceğiz. Yani en azından eşlerimiz gelene kadar."

Güneş heyecanla ellerini çırptı. "Tıpkı eskiler gibi."

Bilge kafasını salladı. "Hadi Olivia,"

Hep beraber bahçeye çıktılar ve birden herkes birbirine baktı.

"Leydim ne çalmamızı istiyorsunuz? Bana bir kere gösterirseniz aklımda tutar çalabilirim."

Güneş Türkçe,"Hassiktir dersin bana Fazıl Say."dedi.

Bilge tek kaşını kaldırıp,"Ciddi mi diyorsun Alfonso?"diye sordu. Orta yaşlı aşçı kafasını sallayınca,"Güneş senin müzik kulağın vardı şuna Ankara'nın bağların darbukaya vurarak çalabilir misin?"

**

Bilge ve Güneş karşılıklı çiftetelli oynarken,"Helal sana Alfonso!"diye gülerek alkışladı Katharine.

Yaşlı aşçı gerçekten muazzam çalıyordu.

Bilge kızı oynamaya zorladı. "Elini şöyle yaparak parmak şıklatacaksın."

Güneş,"Hadi Olivia teyze!"diye bağırıp omuzlarını oynata oynata yanına gitti ve yaşlı kadını oynatmaya başladı. Davulun tokmağını birden eline aldı ve,"KATHARİNE!!"diye bağırarak davula vurdu. "SENİ ÇOK SEVİYORUZ!!"

Katharine ellerini tutmuş dans ettirmeye çalışan Bilge ve duyduklarıyla utanarak,"Bende sizi çok seviyorum."dedi.

"Alfonso da ne cevherler varmış, heheeeytt!"

Olivia ve Jack kahkaha attılar yüzü kızaran aşçıya.

Kapıda dona kalmış lordları fark edince ise kızaran yüzü aniden morardı ve son bir el vurdu tellere. Birden duran müzikle Olivia ve Jack şaşırdı ve adamın baktığı yere bakınca yutkundular.

Andrew,"Bilge."dedi tam karısı müzik durduğu için kızacakken.

Bilge,"Şimdi nanayı yedik."dedi.

Kaan,"Katharine,"dedi şaşkın sevgiyle. "Ne yapıyorsun karıcığım sen?"

Direkt yanına ilerledi ve Bilge'nin elini tutan Katharine'e eliki uzattı.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin