Bölüm 15

2.9K 250 11
                                    


Güzel okuyucularım, hikayeye olan ilginiz ve istekleriniz bu hikaye için biten ilhamımı geri getirdi. Yeni bölüm istiyorsanız lütfen oy ve yorum atın. Bana yardımcı olursanız bir sürü yeni bölüm yazacağım.

**

Bilge şaşkınlıkla kendisini sürükleyen adama bakarken Andrew çapkınca sırıtıyordu.

Düğün eğlencesinin yapıldığı koca salondan çıkıp malikaneye gittiklerinde Bilge küçük dilini yutacaktı. Hava kararmış, buz gibiydi.

"Ben-"dedi ancak adam onu içeri sokup merdivenlere yöneltince devamını getiremedi.

Sonunda onlar için hazırlanmış büyük yatak odasına vardıklarında Bilge nefesini tuttu.

Adam onu odaya doğru yavaşça çekti.

Eğilip kızın dudaklarına yapışacakken Bilge kafasını hızla eğerek geri kaçtı.

"Lord Andrew ben-"dedi ve yutkundu korkuyla.
Andrew kaşlarını çattı. "Sen sadece benim sabrımı sınıyorsun."

Bilge göz devirmek istese de kendisine engel olarak,"Ben-"dedi ve adamdan uzaklaşarak bir yalan uydurmak için çabaladı.
Yatağa oturup esnemeye çalıştı. "Ben çok yorgunum."dedi ve gelinlikle olmasını umursamadan yatağa uzanıp gözlerini yumdu.

Andrew kıza alayla baktı. "Bilge,"dedi arsızca. "Gelinlikle uyuyamazsın."

Bilge horlama numarası yapmaya çalıştı. Abartılı değil, hafif bir tıslama şeklindeydi horultusu.
Andrew daha fazla dayanamadı ve kahkaha attı.

Genç kız tek gözünü kaldırıp kapının orda gülen adama baktı. Göz göze geldiklerinde hızla yumdu ve tanrıya dua etmeye başladı. Andrew iç çekerek ceketini çıkardı. Odadaki berjere attıktan sonra eli yakasına gitti ve düğmelerini açmaya başladı.
Bilge Aralık gözlerle adamı izlediği için utandı ve kafasını iyice yastığa gömdü.

Andrew kızın ufak kıpırtısını görmüştü. Tebessüm etti. Gömleğini çıkardığında Bilge şaşkınlık geçiriyordu. Adamın vücudu çok güzeldi. Kaslı, kıvamında ve fitti. Ancak sırtında bir çok yara izi vardı. Ve karın kaslarında da bazı yara izleri mevcuttu.

Yutkundu ve gözlerini tamamen kapattı.
Andrew sonunda pantolonunun düğmesine elini götürdüğünde birden vaz geçerek kıza yaklaştı.

"Daisy,"dedi sesini sinirli çıkarmaya çalışıyordu. "Böyle uyuyamazsın. Ya kendin gelinliği çıkar ya da seni ben soyacağım."

Bilge aniden kafasını kaldırıp burnunun dibindeki yarı çıplak adama dehşet içinde baktı.

Gözlerini kapattı eliyle. "Lord Andrew lütfen giyinir misiniz?"

Andrew gülümsedi. "Zaten birazdan hepsi çıkacak? Neden kendimi yorayım ki?"

Bilge korkuyla yutkundu. "Lord Andrew lütfen,"dedi. Devamını nasıl getireceğini bilemediğinden sustu.
Andrew çapkın çapkın kıza bakıyordu.
"Ben,"dedi ve sustu Bilge.

"Sen ne?"dedi.

Bilge gözlerini yumarak yatakta doğruldu ve ayağa kalkarak adamdan uzaklaştı.

"Ben hazır değilim."dedi hızla. "Bana biraz zaman vermenizi istiyorum, hiç ama hiç hazır değilim."

Andrew bunu beklemiyordu. Kaşları hayretle havaya kalktı ve nefesini sertçe dışarı vererek birden çatıldı.

"Sana verebileceğim tek zaman birkaç saat olur ancak Bilge."dedi sinirle. Genç kıza anlayış göstermek istiyordu ancak bunu yapamıyordu.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin