Taş yürek

Özel Bölüm

Bilge, tekrar bir krallar geçidinde sinirden delirmemek için kendisini bekleme moduna almıştı.

Andrew son kontrolleri yaparken,"Maskeli baloya böyle gidemezsin!"diye karısına çıkışmadan edemedi.

"Niyeymiş lan!"diye bağırdı sinirle Bilge. "Sen yine o aşifteyi bu saraya getiriyorsun! Bende istediğim gibi giyinirim!"

Andrew gözlerini belerterek,"KIZIM ADAMI HASTA ETME!"diye bağırdı. "ÇIKARTMAM SENI BU ODADAN!"

Bilge Andrew'in arkasındaki kapıya baktı ve,"Öyle bir çıkarım ki şaşar kalırsın."dedi.

Andrew burnundan nefesini vererek,"BILGE! KRALICELER! BU KADAR ÇOK! DERIN OLAN! DEKOLTELI ELBISELERI! GIY! MEZ!LER!!!"diye gürledi.

Bilge,"İspanyollar giyiyor ama!"diye bağırdı sinirle. "Bende giyeceğim! O kadının yanında rahibe gibi kalmayacağım!"

Andrew sabır çekmeye başladı. "Balo senin için iptal Bilge. Sen gelmi-"

Bilge eteklerini tuttuğu gibi kaldırıp hızla Andrew 'in yanından ve ellerinden kaçarak kapıya gitti.

Andrew öfkeyle,"Bilge!"diye bağırarak ardından gitti.

Genç kız tüm çalışanların yanından hızla geçerek balo salonuna doğru ilerlerken ayakkabılarını giyinmedigini fark etti.

Ondan ceylan gibi sekiyordu.

Salona girdiğinde maske yüzünde olduğu için onun Kraliçe olduğunu kimse bilmiyordu.

"Geri zekalı krallarda maske fetişi var."diye homurdandı.

Oysaki Andrew bir önceki geçitte normal tören istediği için şimdi farklılık yapmak zorundaydı.

Bilge boğazını temizledi ve topuklu ayakkabı, hatta hiç ayakkabı, giymediğinden herkesten kısa olan Bilge somurtmamaya özen göstererek yuvarlak uzun bir masaya geçti ve arkasından maskeyle giren Andrew direkt öfkeyle salona baktı.

Ancak Bilge onu gördüğü gibi arkasını dönüp,"Merhabalar,"dedi ilk gördüğü adama. "Ay ne kadar güzel gözleriniz var böyle, gerçekten İskandinav ışıkları gibi."

Yakışıklı prens,"Ah Leydim, nereden bilirsiniz yahu?"dedi değişik aksaanıyla. "Gerçekten de İskandinav ülkelerinden biri benim yuvamdır."

Bilge konuşma stilini komik bulunca istemsiz güldü. Bu adam kocasından bile uzundu.

Ki Andrew, bir doksan boya sahipti.

"Öyle attım tuttu,"diyemeyeceği için,"Sadece tahmin ettim lordum,"diyerek gülümsedi. "Leydimiz neredeler?"

Adam,"Bilmem ki hiç,"dedi. "Bir bulamam gitti yani."

Bilge güldü,"Bulursunuz, elbet çıkar karşınıza. Bu arada lordum, isminiz ne acaba?"

"Karl Leydim,"dedi uzun ve yakışıklı adam. Yüzündeki maske sol tarafını tamamen kapatıyordu belki ama yarısı böyleyse diğer yarısını merak etmeden duramadı. "Sizinki nedir acaba?"

"Bilge ben,"diyerek gülümsedi Bilge.

Karl şaşkınlıkla,"Kraliçe,"dedi. "Sizinle tanışmak ne güzel,"kızı baştan aşağı inceleyince derin göğüs dekolteli ve bellerindeki dekoltelerle muazzam bir şölen sunmuş kadınla dilini ısırdı.

"Çok güzelsiniz Leydim," Bilge güldü,"Aman lordum, kocam duymasın sizi. Biraz sinirli biri."

Karl kafasını salladı. "Kral Andrew 'in namını dünyada bilmeyen yok Leydim, hem ben karıma zaten aşığım. Ama güzele güzel demek gerekir. Biraz boyunuz kısa o kadar."