Bölüm 140

1.5K 127 67
                                    


Bu bölüm full aşk sahnesi dolu.
Fan fini fin fon.
Seksi don.

*

Bilge sabah uyandığında kocasının eli belindeydi ve ona sımsıkı sarılmıştı.

Andrew, Bilge'yi çok seviyordu.

İlginçti ki Bilge kocasından ilk defa erken uyanmış ve kımıldayıp duruyor olmasına rağmen Andrew uyanmıyordu.

Andrew 'in uykuda kaşları çatık, yüzünde bir öfke vardı. Bilge şaşırdı ve sustu. Sanırım Andrew derin bir uykudaydı. Ve kesinlikle güzel bir rüya görmüyordu.
Elini kaldırıp adamın yanağına götürdü ve yavaşça yüzünü sevdi.

Sonra yavaşça yükselerek dudaklarını dudaklarına bastırdı.

Andrew bu değerli dokunuşla gözlerini birden açtı ve onu öpen karısını yavaşça kendisinden uzaklaştırdı.

"Günaydın."dedi.

Bilge tekrar yatağa düşüp vücudunu esnetip esnedi. "Günaydın yakışıklı."

Andrew tebessüm etti. "İlk defa senden önce uyandım ve bu kendimi savaşçı gibi hissettirdi."

Andrew alayla,"Nasıl yani?"dedi.

Bilge,"Seni uyurken görmek meşakkat ister be yiğidim. Hemen uyanıyorsun biri uyanınca. Ve açıkçası ben hayatımda bu kadar öfkeli uyuyan birini daha görmedim. Kaşların çatık," kaşlarını çatarak kocasını taklit etti. "Ve yüzün sert."

Andrew kahkaha attı. "Bilge, taklidimi yapma."

Bilge kocasının gövdesini gıdıklamaya çalıştı.

Hiçbir tepki alamayınca yavaşça yüzünü kaldırdı ve onu şaşkın ve dehşete düşmüş gözlerle izleyen kocasına baktı.

"Sen gıdıklanmıyor musun?"

Andrew karısının elini kaslarından uzaklaştırarak,"Böyle şeyler yapma Bilge."dedi. Bilge şok olmuş kocasına keyifle baktı,"Nasıl şeyler?"dedi doğrulan adamla doğrularak. "Şöyle mi?"

Andrew onu gıdıklamaya çalışan karısının elini uzaklaştırmaya çalıştı ancak Bilge o kaçtıkça yatakta, üstüne gitti.

"Bilge, bırak beni."dedi üstüne neredeyse tırmanmak üzere olan karısına. "Gıdış gıdış gıdış,"

Andrew yanaklarını şişirerek yataktan kalktı ve sırtına koala gibi yapışan karısı sırtında asılı kaldı. Bilge,"Bir saniye."diyerek ıkındı ve iyice yukarı tırmanarak omuzlarına tutundu.
"Şimdi,"dedi biraz daha ıkınıp yerini sağlamlaştırınca,"Oldu."dedi. Kafasını uzatıp kocasının şaşkın yüzüne baktı,"N'aber lan?"

Andrew keyifle güldü. Bilge uzanıp dudağını öpünce Andrew karısının gövdesine sardığı ve hareketleri yüzünden yukarı doğru iyice kaymış eteğinin gösterdiği pürüzsüz bacakları kavrayarak,"Şimdi sen benim sırtıma neden çıktın?"diye sordu.

Bilge,"Güzel şey,"dedi cilveyle,"Sen böyle her şeyi soracak mısın?"

Andrew karısına,"Sanırım yoruldum. Biraz uzanmak bana iyi gelecek."

Bilge gözlerini belerterek,"Dur!"diye çığlık attı. "Ay sikeyim sırtının ızdırabını, ne zaman sırtına çıksam beni pestil etmekle tehdit ettiği yetmiyormuş gibi bir de gerçekten de yapıyor, bu ne yahu,"diye söylene söylene adamın ön tarafına tırmandı. "Atla şimdi."dedi Bilge adamla burun burunayken. "Atla, almayayım canını."

Andrew,"İnmek yerine illa kucağımda mı olmak istiyorsun?" Dedi.

"Ne oldu şek-ker, zoruna mı gitti, sen kime atar yapıyorsun oğlum, kocam değil misin lan, ister tırmanırım üstüne ister öperim," dudağını hızla öptü,"İster gıdıklar ister döverim."

Andrew,"İyi misin Bilge?"dedi karısının değişik konuşma tarzıyla,"Bana iyi gelmedin."

Bilge güldü,"Biraz stres attım. Sakin olma alırım paçanı aşağıya."

Andrew keyifle,"Enerjik mi olmamı istersin?"diye sordu.

Bilge kafasını salladı,"Evet."

Andrew çapkınca sırıttı,"Olurum he,"

*

"Bitmiyor,"diye inledi Bilge. "Enerjin bitmiyor."

Andrew keyifle kızı kucağına alarak ayağa kalktı ve,"Bak,"dedi git gellerle karısını hoplatırken. "Boy farkımızın uyumunu görüyor musun?"

Bilge güldü ve adamın boynuna sarılarak,"Gördüm!"diye çığlık attı. "Gördüm evet!!"

Andrew inleyerek kızla duvara yürüdü ve Bilge'nin sırtını yaslayarak dudaklarına sarıldı.

Bilge ilk başta aşkla karşılık verdiği öpücüklere belli bir süre sonra inlemekten karşılık verememiş ve inleye inleye açık kalmış ağzını Andrew istediği gibi öpmüştü.

Kız onu itmeye çalışınca ellerini tutup yukarıda birleştirdi ve tek eliyle kızın ellerini bileklerinden hapsetti diğer eliyle de karısını tutarken hareketlerine devam etti. Bilge nefes nefese,"Andrew,"dedi.

Andrew kafasını eğip göğüslerine doğru dudaklarını götürdü ve,"Seni seviyorum."diye hırladı. "Seni çok seviyorum. Seni, bedenini, kalbini, kökünü, hissini, ruhunu."

Bilge inlerken gülümsedi. "And-ah." Genç adam karısını duvardan alarak tekrar yatağa ilerledi.

"Bende seni seviyorum."dedi Bilge sırtı tekrar yatağa değince. Andrew karısından fışkıran sulara rağmen içinden çıkmadı. "Artık dorukta fışkırıyorsun."
Terlemişti.

"Aynen aynen..."dedi Bilge yatakta zevkten yuvarlanırken.

Andrew kızdan içinden çıkmadan kopup doğruldu ve onu izlerken tekrar sahiplenirken inliyordu,"Bu bedene sadece benim dokunmuş olmam ne kadar çok zevk veriyor kesinlikle anlatamam."

Bilge inledi. "Aynı duyguda olmayı ne kadar çok isterdim bir bilsen."

Andrew utandı ve gülümsedi. Aniden Bilge'nin içinden çıktığında genç kız rahat bir nefes verdi ancak hissettiği boşlukla,"Devam et."dedi yalvarır gibi. "Lütfen."

Andrew kendisini yana attı. "Sırtını bana dönerek üstüme çık." Komutu son derece netti.

Bilge isteğini yerine getirdiğinde Andrew kızı oturacağı doğru pozisyona getirdi ve yattığı yerden hızlıca git geller yapmaya başladı. Bilge,"Bu-aman-tan-ağhg!!!!" Diye konuşamadı ve çığlıklar ile öne savruldu.
Kocası ondan kopan karısına doğru doğrulduğunda Bilge yatağa yüz üstü düştü,"Lütfen!"dedi çığlık çığlığa. "Lütfen beni kendinin yap. Lütfen!"

Andrew karısına arkadan yaklaşıp kadınlığına erkekliğini geçirdi ve bir koluyla boynunu sarmalayarak diğeri ile göğüslerini yoğurdu.

O kadar hızlıydı ki Bilge çığlıklar eşliğinde tatmin oldu ve kalçasını adama yaklaştırırken kadınlığındaki hassasiyet yüzünden öne, yataktan aşağı yüz üstü şekilde kaçmaya başladı. "Aman tanrım!"diye bağırırken Andrew durmuyordu.

Baş aşağı duruyordu üst gövdeleri. Bilge,"Çok iyi!!!"diye çığlık atınca Andrew inledi. Karısına zevk vermek hoşuna gitti.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin