Bölüm 104

972 131 40
                                    

Andrew arabada yemek yiyen karısını şaşkınlıkla izliyordu. Bilge onun bakışlarından bir haber krepten yerken Andrew dudağını dişledi.

'Eyvah.'Dedi içinden. Bilge doymuyordu.

Bilge son lokmasını yuttuktan sonra "Ay şiştim."dedi. "Alfonso ne güzel yemek yapıyor ya." Andrew 'e baktı.
"Yer misin?"

Andrew dudaklarını birbirine bastırıp kafasını iki yana salladı. "Ben tokum, leydim."

Bilge göz devirdi. Genç adam keyifle güldü ve tam bir şey diyecekti ki araba gürültüyle durdu.

Bilge,"Geldik."diyerek iç çekti.

Andrew karşısında oturan karısının uzanıp elini tuttu ve öpüp,"Basit bir yemek."dedi.

**

Kral Theadore, Lord Andrew 'in karşısında, Kral Adam'ın yan çaprazında, Diana ise Bilge'nin karşısında oturuyordu.

Kral Adam,"Leydi Bilge, hamilesiniz!"dedi sevinçle. "Bu kaçıncı oldu böyle?"

Bilge gülümsedi. "İki efendim."

Andrew yanındaki karısına baktı ve elinin tersini kızın karnına sürttü.
"Beş ay kaldı Kral Adam."dedi tekrar krala bakarak. "Oğlumu kucağıma almaya son beş ay."

Bilge şaşırdı. Andrew kız istediğini elli kere demişti.

Neden böyle şimdi oğlan çocuğu- ha pardon.

Rol.

Kral şarabını kafaya dikerek Noel Baba gibi kahkaha attı. "Gelecekteki Kral için!" Kadehi havaya kaldırdı. Herkesin kaldırmasını bekledi ve Bilge dışında herkes de buna uydu. "Şerefe!"

Andrew sadece bir parmak, umursamazca, yukarı kaldırmıştı kadehi.

Diana dışında herkes,"Şerefe!"diye bağırdı ve kadehi kafaya dikti.

Diana direkt Bilge'ye döndü. Dilini dişlerine sürttü ve burnunu sertçe çekti. Kadehi tekrar içmeden masaya koydu.

Bilge,"Kralım, üzgünüm bağışlayın ancak tahta karnımdakinden önce oturacak bir oğlumuz zaten var?"dedi.
Atilla'ya hâlâ piç muamelesi yapıyorlardı.

Bilge bu duruma sinir oluyordu.

Kral Adam, Andrew 'in sert yüzüyle karşı karşıya gelince boğazını temizledi ve,"Ben, doğru."dedi. "Üzgünüm, aklımdan çıkmış."

Bilge,"Sorun değil Kralım."dedi.

Diana kaşlarını çattı.

Bilge göz göze geldiği kadına alayla gülümsedi.

Theador Bilge'nin büyüleyici gülüşüne baktı ve kalakaldı. Andrew viski bardağını, o diğerleri gibi şarap içmiyordu, masayı koymasıyla karısına bakan Theador 'u görmesi bir oldu.

Onlar dışında Edward ve Güneş, Frank toprakları dükü Cedric, Lord Beatrix, Leydi Julietia ve Dük Alex vardı.

Kral,"Lord Edward. Düğününüz dışında karınız Leydi G-" düşündü.

Edward,"Güneş lordum."dedi.

Kral kafasını salladı. "Leydi Gune? Zor bir isim. Abi ve kardeş ikinizin de bir Türk ile evlenmesi ne büyük bir tesadüf."

Bu durumdan herkes gibi rahatsızlık duyuyordu. Ama yok saydı.

Diana kaşlarını kaldırarak Güneş'e baktı. "Sizi Lordumuz ile Leydi Daisy mi tanıştırdı?"

Güneş gülümsedi,"Evet. Aslında sadece niyetim Bilg-LEYDİ DAİSY'İ görmekti. Leydi Daisy'nin eşi ve kardeşiyle tanışma planım yoktu. Kader."

Diana itici gülümsemesi ile,"Kader."dedi.

Güneş aldığı anlamsız karşılıkla yüzünü ekşitti. Bunu gören Edward keyiflendi ama çaktırmamaya çalıştı.

Theador Bilge'ye bakarken,"Lordum,"dedi Kral Adam'a.

Kral Adam domuz butundan koca bir ısırık alıp ona baktı.

Theador,"Bir Kral olarak, Lordlar kamarasından bir lordun eşini istediğimde alma hakkım var, değil mi?"
Kral'a döndü. Kral Adam kahkahalarla,"Seçin, beğenin ve alın Kral Theadore. Kimi ister kalbiniz?"

Andrew yumruğunu sıktı.

Karısı.

Hamile karısı!

Hamile!

Theador iç çekti,"Bu masadan bir leydiyi. Kralım." Andrew 'in boynunda damarlar sinirle şişti.

Bilge, korkuyla kocasına döndü.

Kral keyifle,"Leydi Julietia mı?"dedi.
Julietia kıkırdadı.

Theador kafasını iki yana salladı ve,"Ben,"diyip Andrew 'e baktı.

Adamın mavi gözleri öfkeden ateş püskürüyordu resmen.

"Leydi DAİSY'İ, istiyorum kral Adam."

Kral Adam duyduğu isimle lokması boğazında kalmış öksürük krizi geçirmeye başlamıştı.

Andrew öfkeyle yumruğunu masaya vurup tüm kadehleri titretti ve sandalyesini gürültüyle geriye doğru itip ayağa kalktı.
Eş zamanlı ayağa kalkan Edward hem ağabeyini durdurmak hem Kral Theadore 'u dövmek istemişti.

Kral Adam öksürüğü ile Andrew'e durması için elini uzattı.

Ölürken bile Andrew 'i durdurmaya çalıştı.

Andrew,"Seni öldürürüm!"diye bağırdı.

Edward ağabeyinin yanına gitti.

Kral'ın adamları boğulan adama su verip kurtardıktan sonra ayağa kalkan Adam,"Kral Theadore,"dedi. "Hamile bir kadını mı arzuluyorsunuz?"

Güneş şok geçiriyordu. Arkadaşının yüzüne baktı ve onun için çok korktu. O kadar çok korktu ki ona zorla sahip olurlar diye titreyen elleriyle Bilge'nin dizindeki elleri tuttu.

Diana homurdandı. "Yine Leydi Daisy ve yine kaos."

Theador ayağa kalktı ve Kral'a,"Leydi Daisy'i istiyorum."dedi. Andrew 'e baktı.

Andrew,"Seni orospu çocuğu!"diye bağırıp ona saldıracaktı ki Edward abisinin önüne geçti.

Kral,"Kral Theadore böyle bir şeye izin veremem."dedi. "Üzgünüm."

Theador kaşlarını çattı. Edward öfkeyle,"Siz Kral Theadore. Aciz bir varlıktan öte değilsiniz."

Andrew 'i biraz geri itip iyice krallardan uzaklaştırdı. "biz gidiyoruz Kral Adam. Ve kimse ama hiç kimse, leydilerimiz için hak sahibi olduğunu iddia edemez."

Bilge ve Güneş 'e baktı. "Kalkın hanımlar."

Güneş arkadaşının elini bırakmadan ayağa kalktı ve Diana'ya,"Acınası kadın."diye tısladı.

Sonra Theador 'a baktı ve yüzünü buruşturup,"Rezil herifler sizi."dedi.

Bilge şoka girmişti.

Siniri çok bozulmuştu.

Edward ve Andrew eşlerinin bileklerine yapıştığı gibi sarayın dışına sürüklemeye başladılar.

Kral Adam artlarından koştu.
"Kusura bakmayın Lord Andrew, Lord Edward."

Andrew küfür etti,"BENİ DAHA NE KADAR KATİL EDECEKSİNİZ!"

Edward titreyen karısının saçını öptü ve,"Sakin ol hayatım."dedi.

Bilge arkasını döndü ve Güneş 'e baktı.

Yorgundu bakışları.

Çok yorgun.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin