Bölüm 113

1K 155 53
                                    

Andrew,"Bilge,"dedi. "Yeter."

Bilge dişlerini sıktı ve kafasını başka tarafa çevirdi.
Yanaklarını sertçe sildi. Sonra adama döndü,"Git, bunca ay ne yaptıysan onu yap. Yemin olsun Andrew, hayatımda ilk kez seni bu kadar çok severken bırakıp gitmeyi istiyorum. Damarıma çok basıyorsun ve farkında değilsin ama tehlikeli sularda yüzüyorsun."

Arkasını döndü. Tam ileri adım atacaktı ki Andrew kolundan tutup kendisine çevirdi. "Öyle lafları söyleyip çekip gidemezsiniz Leydi Daisy."

Bilge kaşlarını çattı. "Öyle mi?"dedi. "Nasıl gideceğimi izlemek ister misiniz LORDUM!"

Andrew kızın iki kolunu da hızla tutup onu ileri itti ve sırtını karşı duvara sertçe yapıştırdı.

"Birincisi,"dedi. "ben hiçbir zaman seni aldatmadım." Bilge adamı ittirmeye çalışıp,"Bırak beni."dedi.

O an adama öğrettiği tüm numaralara lanet okudu.
"İkincisi,"diyerek kızın dediğini görmezden geldi. "İki ay boyunca sen dışında, sana göre, her yerdeydim ancak her bir dakikanı rapor olarak çalışanlardan istiyordum ve sadece aklıma senin başına gelecek korkunç düşünceler yüzünden uzak duruyordum."

Bilge,"Yemin ederim ki tüküreceğim."dedi. "Ya bırak ya da tüküreceğim."

"Üçüncüsü,"diyerek çapkınca sırıttı Andrew,"Prenses Kendall'ın güzelliği ile Avrupa'da nam salmış bir kadın olduğu doğru-"
Bilge yüzüne tükürdü ve Andrew refleksle gözlerini yumdu. Dişlerini sıktı ve devam etti. "Doğru ancak benim aklım sende, kalbim sende, ruhum sende. O kadını güzel bulsam da iğreniyorum çünkü bedenim sana ait."

Bilge adama kafa atmak için hazırlanıyordu.

Andrew,"Dördüncü ve son olanı, seni hayatımın sonuna kadar daha önce birinin bir diğerine hissetmemiş yoğun bir aşkla seviyorum. Ödlekliğim aptallığımın sebebidir ancak ne yaparsan yap sana olan sevgimi yok edemeyeceksin. Atar yapsan da, beni dövsen de umurunda olmayaca-"

Bilge adamın burnuna sertçe kafa attı ve Andrew acıyla geriye doğru kaçtı.
Burnundan akan kan ile"HAY SİKEYİM APTALLIĞIMIN IZDIRABINI!"diye bağırdı.

Bilge,"Aynen."dedi ve çenesini havaya kaldırdı. "Yarın yanıma gel, çocuklara koyacağımız isimleri düşüneceğiz."

**

Bilge, gecesinde üç çocuğu ve Atilla için kocaman bir oda yaptırmıştı. Kendi odalarının hemen yan tarafındaki kütüphaneyi boşalttırmıştı.

Ancak değmişti.

Oda çok güzel olmuştu.

Neredeyse bir artı bir büyüklüğünde bir evle eşdeğer olan odada her şey vardı. Oyun köşesi, yataklar, dolaplar, tahta at ve tahta tahtlar bile yaptırdı Bilge.

Kendisi için de bir köşe yaptırdı. Yatak, koltuk, dolap ve komidini vardı.

On beş usta tuttu ve onlara oyuncakları bitirmeleri için beş saat verdi.

Yirmi dokuz hizmetçiye kütüphaneyi üç saatte boşalttırdı.

Sekiz hizmetçiye eşyaları iki buçuk saatte dizdirdi.

Andrew o bunları yaparken uzaktan izledi.

Kız yüzüne bakmıyordu.

Derken artık yorgun olan Bilge ona yardımcı olan Olivia ve Hawkins ile minik bebişleri uyutmuş, uyanık tek oğluyla hazırlattığı odada öylece duruyordu.

Atilla çok tatlı bir bebekti.

Tombikti ama obez değildi.

Mavi gözleri insanın içini ısıtan cinstendi.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin