Bölüm 55

1.3K 114 14
                                    

Jennifer tekerlekli sandalye ile kralın huzurunda"Şikayetçiyim Kralım."dedi. "Windsor Dükü Lord Andrew Albert Windsor 'dan şikayetçiyim. Ama en çok da başkasından peydahladığı çocuğu Dük Andrew 'e çocuğun diyen Daisy barbarından efendim."

**

Andrew, karısının yanına oturup kucağındaki oğluna eğildi ve tombul yanağından hızlıca bir öpücük aldı ve Atilla meme emmeyi keserek yüzündeki kocaman sırıtma ile babasına döndü.

Bilge ofladı,"Senin yüzünden emmiyor Andrew!" Atilla babasının kucağına gitmek için çırpınmaya başladı. Andrew gülerek,"Emer o,"dedi.

Bilge, Atilla'yı tekrar memeye çevirmeye çalışıp, Andrew de bebeği almak için adım atmayınca Atilla birden dudak büktü ve çığlık çığlığa ağlamaya başladı.

Bilge derriinncee bir nefesle göğsünü kapatarak oğlunu zorlamayı kesti.

Andrew kahkahalarla,"Gel gel,"dedi. "Gel başımın belası,"

Atilla'yı kadından alıp yanaklarını öptü.

Atilla ağlamayı keserek sessiz sessiz iç çekti. Dört aylıktı, babaya düşkün bir bebekti. Biraz da şımarıktı.

Andrew oğlunu omzuna koymasıyla geğiren Atilla rahatlayarak babasının kucağında dinlenmeye başladı.

Andrew oğlu geğirince,"Benim askerlerim böyle geğirmiyor be Atilla."dedi şaşkınlıkla. "Belki de gerçekten Tanrının kırbacı Atilla'sındır."

Tüm gün boyunca ona yüz vermeyen karısına baktı,"Leydim?"dedi bu tavrı iyice garipseyerek.
Bilge geceliğini giyinip eteklerini bacaklarından aşağı bıraktı ve dağılan saçlarını eliyle düzeltip iç çekti.
Bilge onu duymuyordu. Düşüncelere dalmıştı.

Bir haftadır Andrew yatak odasına bile gelmiyordu, bu durum onu o kadar üzmüştü ki istemeden bile trip atıyordu.

Ne yapıyordu?
Herhangi bir hizmetliyi koynuna almış olabilir miydi?
Andrew onu aldatır mıydı?
Aldatmazdı.

Bilge kuruntu yaptığının farkındaydı ama üzülmüştü. Ve evlenmeden önce yaşadığı tüm o şeyleri hatırlıyordu.
Angela, Jennifer ve daha nicesinin Andrew'in yatağını süslediğini biliyordu.

"Leydi Daisy Bilge Windsor!"diye sesini yükseltti Andrew. Bilge irkilerek,"Efendim Lord'um,"dedi. Bir haftadır onunla uyumayınca iç içe uyuduğu günleri unutmuş gibi çekinmeye başlamıştı.

Andrew çattı kaşlarını,"Neyin var Bilge?"

Bilge iç çekti,"Bir şeyim yok."

Adama baktı,"Atilla uyudu sanırım, beşiğe koyayım."

Andrew kafasını salladı ve bebeği kıza uzattı.

Bekledi adam.
Yatağın Bilge tarafına geçip kızı bekledi. Bilge bebeği beşiğe koyduktan sonra döndüğü gibi kolunu tutup kendisine çekti ve beraber yatağa düşerek kızı altına aldı. Kızın dudaklarına uzandı ve sulu bir öpücük kondurdu. "Atilla'yı bakıcısının yanına bırakalım,"diye fısıldadı.

Bilge nefesini adamın yüzüne vererek,"Lord'um,"dedi. "Benim biraz başım ağrıyor."

Andrew anlamadı,"Bu,"dedi kızın kahve gözlerini inceleyerek,"Sevişmek istemiyorum demenin başka bir yolu mu?"

Bilge,"Benim sadece başım ağrıyor,"diye fısıldadı. Andrew erkekliğini kıza bastırdı,"Bilge,"dedi. "Tüm gün trip attın,"

Bilge sinirlendi ama bunu adama yansıtmadı,"Kalk üstümden de bebeği bakıcısına götüreyim."

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin