Bölüm 60

1.2K 142 10
                                    

Andrew öfkeyle,"Ne dedin sen?"diye hırladı Jennifer 'a.

Jennifer korkuyla yutkundu. Bu adam gerçekten de Jennifer 'ı öldürmek istiyordu. Andrew 'in gözündeki nefreti gördü kadın. "L-leydi Bilge."diyerek boğazını temizledi. "Dük Gustavo ile dans ediyor."

Andrew burnundan soludu. Dans edenlere baktığında Bilge'yi uzaktan çıkartamamış hışımla dans pistine dalmıştı.

Etrafına bakındı, bakındı bakındı ama lanet olsun ki yoktu!

Derken gözüne kapıya yakın bir yerde homurdanan kız çarptı.
Ve Gustavo!

İngiltere Lordlar Kamarası'nda bu kadar sportif vücuda bir kendi bir Edward bir de lanet olası Gustavo da vardı.

Diğerleri ya tombul ya da atletik olsalar da bu kadar değillerdi.

Birçoğu yaşlıydı zaten.

Hızla oraya ilerledi. "Gustavo,"dedi Bilge eğilmiş ayakkabılarına bakarken. "Leydinle tanışmışsın,"

Gustavo şaşkınlıkla birkaç saniye durup Bilge'den uzaklaştı. "Leydi Bilge sizin karınız mı Lord'um?" Burnundan soludu ama bunu öyle bir sinsilikle yapmıştı ki ne Bilge ne de Andrew fark etti.

Bilge sevinçle,"Lordum!"diye bağırdı. "Tanrıya şükür ki buldunuz beni."

Andrew kızın ona uzattığı ellerini tutup dudaklarına götürdü. "Dük Gustavo ile tanışmışsın sevgilim?"

Gustavo güldü,"Leydi Bilge gerçekten çok zarif biri lordum."

Andrew kafasını salladı. "Evet Gustavo teşekkür ederim, ben geldiğime göre sen gidebilirsin."

Bilge birden,"Ama Loesum, Dük Gustavo tam da ülkenin en iyi dövüşen Lord'u nasıl yendiğini anlatacaktı."dedi hevesle. "Lütfen sevgilim, beraber dinleyelim çok merak ediyorum. Bir divayı yenmiş."

Andrew gözlerini yumdu ve başını öfkesini gizlemek amacıyla başka yere çevirip insanlara baktı.

Gustavo bıyık altından gülümsedi. Andrew'in yüzü görünmüyordu belki ama kırmızı olduğundan emindi.
"Gidelim Daisy."

Bilge kaşlarını çattı,"Merak ediyorum Lordum."

Andrew kafasını çevirip kıza baktı. Kaşlarını yavaşça kaldırdı,"Neden bu kadar çok merak ettin?"

"Benim hayatım dövüşmeyi öğrenmekle geçti de ondan Lordum,"dedi Bilge. Tüm Britanya'nın en iyisini yendiğini söylüyordu adam. Aşırı merak etmişti.

Andrew dişlerini sıkarak,"Ben bu hikayeyi biliyorum, anlatırım sana Bilge."Dedi ve burnundan soludu.
Bilge,"Dövüşü mü izlediniz Lordum?"Diye hevesle sordu.

Gustavo erkeksi bir zariflikte,"Hayır leydim,"dedi. Dalga geçmiyor gibi dursa da kesinlikle maksadı alaydı.

Andrew öfkeyle adama baktı. Neredeyse boyları eşitti. Uzun olan Andrew'di belki ama çok dikkatli bakmak bile fark etmeye yetmiyordu.

"Nasıl yani?"dedi Bilge de dönerek.

Andrew,"Beni."dedi dişlerini kıracağını düşündü. "Yendi."

İki kelime ağzından o kadar zor çıkmıştı ki tüm kasları gerim gerim gerilmiş, damarları kasılarak şişmişti.
Bilge gözlerini belerterek,"An-" yutkundu cümleyi devam ettirirken de çok zorlandı. "Anladım,"

Bilge boğazını temizledi,"Gidebiliriz lordum," Gustavo'ya reverans yapacaktı ki Andrew kızı kolundan tutup engelledi,"O senin alt seviyende. Sakın bir daha bunu yapma."

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin