Bölüm 63

1.2K 143 13
                                    


ARKADAŞLAR,
BEN HER BİR OKUYUCUMU ARTIK RESMEN TANIYOR, HER BİRİNİZİN HER YORUMUNU OKUYARAK MUHAKEMESİNİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUM.

SİZLERİ, DAHA DOĞRUSU, BENİ VE HİKAYEMİ UMURSAYANI UMURSUYORUM.

TEŞEKKÜR EDERİM.
**

"Biliyorum."dedi heyecanla Bilge.

Andrew kaşlarını kaldırarak,"Dinliyorum."dedi.

**

Edward,"Neden doktoru çağırttınız?"diye sordu merakla kafasını karı kocaya çevirirken. Bilge geceliğiyleydi. Aniden başını başka yöne çevirip,"Tanrı aşkına Bilge çıplaksın!"diye bağırdı.

Bilge sabahlığının kuşağını bağlandığını fark ederek hızla arkasını döndü ve önünü kapatarak kuşağı fiyonk yaptı.

Andrew sinirle,"Çıplak falan değil Edward."diye kızdı.

Edward yine de o yöne bakmadı. "Kapattı mı önünü?"

Bilge onlara dönerek,"Evet kapattım."dedi. Andrew kıza yaklaşıp elini çenesine attı ve alnını öptü. Edward onlara baktığında,"Anlatın şunu, doktoru niye çağırttınız?"diye diretti.

Andrew,"Bilmiyorum, Bilge istetti."dedi. Edward iyice meraklandı. "Neyin var?"

Bilge önce eliyle kendisini gösterdi,"Benim değil," sonra yavaşça kocasının omzuna vurdu. "Onun."

Andrew iç çekerken Edward "Ne"diye bağırdı.

Sonra Olivia tokmağı vurulan kapıya koştu ve Bilge,"Evet şimdi ak koyun kara koyun belli olacak."dedi.

**

Andrew uzanmış doktor ile fısır fısır bir şey konuşan karısını bıkkın gözlerle izlerken Edward onları dinliyor, dinledikçe şaşırıyordu.

Andrew,"Hadi artık!"diye homurdandı. "Sıkılmaya başladım. Kalkıp gideceğim."

Doktor eldivenlerini düzelterek başındaki gözlüğünü indirdi.

"Tam olarak ne taraftı Leydim?"

Bilge kocasının yanına giderek gömleğinin iliklerini açmaya başladı. Andrew hâlâ ne olduğunu bilmiyordu. "Ne yapıyorsun Bilge?"diye sordu.

Bilge,"Şişt,"dedi ve tüm gömleği açarak etekleri iki yana ayırdı. Sol tarafındaki bel boşluğuna elini götürüp kocasının kaslı gövdesinde elini uzattı ve hafifçe bastırdı. Andrew'e dönüp baktığında hiçbir değişiklik yoktu. Biraz daha yukarı kaydırdı parmaklarını ve tekrar bastırdı. Yine bir mimik farklılık olmayınca biraz daha içe kaydırdı ve bastırdı. Andrew 'in aniden bir mikrosaniye yüzünü ekşittiğini görmesi ile,"Bura."dedi. "Tam bura." Baktığında yeşile dönmüş morlukları görüyordu,"Gustavo buraya vuruyordu." Doktor kafasını salladı ve kızın yanına geçerek o noktayı muayene etmeye başladı.

Edward güldü. Andrew,"Gülme sikerim belanı."diye kızdı. Edward ellerini kaldırıp,"Pardon."dedi. "Pardon. Ancak anla beni. Kurbanlık domuz gibi uzanmışsın, üstünde büyü yapıyorlar sanki."

Doktor dikkatlice baktığı, dokunduğu yerde hissettiği gariplikle aniden bastırdı. Bastırması ile Andrew acıyla,"Doktor!"diye bağırdı.

Doktor ellerini korkuyla kaldırıp,"Efendim,"dedi. "Hasarın seviyesini, yerini ve sebebini tesbit etmem için acı çekmeniz lazım."

Andrew kaşlarını çattı,"Normalde acıya dayanmıyormuşum gibi konuşma Doktor! Nefesimi kesiyor bu! Hem, Tanrı aşkına ne olmuş oraya!"

Bilge adamın baş ucuna geçerek,"Sakin ol Andrew,"dedi. Andrew karısına baktı,"Sevgilim ben zaten sakinim."

Bilge güldü. Doktor bastırmaya devam ettikçe Andrew boncuk boncuk ter döküyordu.

Ve yaşlı adam,"Buldum efendim,"diyerek gülümsedi. Tüm kaburgalarını bir bir kontrol etmişti.

Bilge merak etti. Edward,"Söyle be adam, çatlatma bizi!"diye çıkıştı.

Yaşlı adam mutlu bir gülümseme ile dikleşti ve herkesle bir bir göz teması kurdu.
"Kaburganız lordum. Kırılmış ve yanlış kaynamış!"

**

"Vay amına koyduğumun Gustavo'su."diye mırıldandı Edward hâlâ şaşkındı.
Andrew karısının yanında ilk defa bir başka erkeğin, kendisinden başka yani, küfür etmesiyle çattı kaşlarını. Bilge dudaklarını dişledi. "Evet,"dedi boğazını temizledi. "Ben kendimi affettirdim Lord Andrew, siz ne yapmayı düşünüyorsunuz? Kırılan kalbimi nasıl tamir edeceksiniz?"

Andrew tebessüm etti ,"Seni sevebilirim?"

Bilge'nin somurtkan yüzünde mimik kımıldamadı.

Andrew şaşırdı kızın sessizliğine. "Jennifer 'ı öldürebilirim?"

Bilge yine aynı şekilde durunca Andrew,"Ne istersen yaparım."dedi.

Bilge,"Diana, Jennifer ve daha nicesi. Selam bile vermeni istemiyorum."diye başladı. "Leydi Diana denilen kadın Edward ile değil seninle dansa kalkma isteğini söylediğinde yaptığın gibi onu dansa kaldırmak yerine reddetmeni ve beni gerçekten sevdiğini her yerde, her an bana saygı duyarak göstermeni istiyorum."

Edward şaşkınlıkla gülümsedi. Ancak abisi gülmüyordu.

"Leydi Diana müttefik olarak yan-"

Bilge sözünü kesti kocasının. "Umurumda değil."

Andrew kaşlarını kaldırarak "Bilge, kaç Sterline mal olur bu isteğin biliyor musun sen?"

Bilge omuz silkti. "İnan bana hiç umurumda değil. Açlıktan ölmeyiz ya,"

Andrew dişlerini sıkarak iç çekti. "Pekâlâ, karıcığım. Sen nasıl istersen öyle olsun. Başka bir isteğin?"

Bilge düşündü. "Baloda beni yalnız bıraktığın, görmediğin ve sana yardım etmek adına sarıldığımda ittiğin için benden özür dile."

Edward gülmeye başladı. Andrew yanında oturan kardeşine öfkeyle yumruk atıp karşısındaki karısına,"Özür dilerim."dedi. "Hepsi için."

Bilge kafasını salladı. "Beni üç gün boyunca yatak odasında bile yalnız koyduğun için de dile."

Andrew,"Yeter bence artık he sevgilim?"dedi Edward 'ı işaret ederek. "Köpeklere maskara oldum da."

**

Andrew yatak odasında Bilge'nin ona ne zaman sırnaşacağını merak ederken Bilge oralı bile değildi.

"Ben affetmedim sizi Lordum."dedi Bilge üzerindeki mavi bakışları hissettiğinden. "Hak etmiyorsunuz."

Andrew kaşlarını kaldırdı,"Neden Leydim?"

Bilge adama sırtını dönmüş uzanıyor asla ,omzunun üstünden bile, adama bakmıyordu.
"Çünkü bazı şeyler sizde alışkanlık oldu. Bende sandığınız kadar değersiz bir kadın değilim. Hak etmediğim şeyleri bana yaşatıyorsunuz."

Andrew oflayarak kızı kendisine çevirdi,"Bilge yapma böyle yemin ederim ki öperim seni."

Bilge şaşkınlıkla,"Ne be!"diye kızdı.

Andrew hayatında yine bir ilk yaparak şirin olmaya çalıştı. "İsa üzerine yemin ederim ki öperim."

Bilge üstüne çıkmaya çalışan adamı itip,"Öp de dayak ye benden."dedi sinirle.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin