Taş yürek

Özel Bölüm

Ertesi gün ilk günkü kadar kaos dolu geçmemiş ancak Bilge kocasına yatak odasında hiç pas vermemişti.

Andrew sabrederken dişlerini sıkıyor, acıyan erkekliğini kendi kendine tatmin etmeye çalışıyordu.

Yemin etti.

Bilge'ye karışmayacaktı,

Ancak Bilge'ye bakanı öldürecekti.

Ve kesinlikle Bilge'nin bir başkası ile dans etmesine izin verecek ortamın oluşmasına kattiyen geçit vermeyecekti.

Bilge kırmızı, göğüs ve bel dekolteli elbisesini Olivia 'nın yardımıyla giyinirken kapıda bekleyen Andrew stresten yerinde duramıyordu.

İhtişamlı koridorunda bir o yana bir bu yana yürüyordu.

Takım elbisesi son derece şık ve kesinlikle onu karizmatik bir biçimde çevrelemişti, kısacası Andrew çok yakışıklıydı.
Balodaki kadınlara Allah yardımcı olsundu!

Elindeki zinciri tesbih sallamasini bilmeyen biri olarak son derece başarılı bir şekilde sallarken sürekli yutkunuyordu.

Olivia,"Göğüslerin çok dolgun değil ya, elbise acayip iyi duruyor."diyerek güldü.

Bilge tebessüm etti,"Gören demez sekiz çocuk emzirdi."

Olivia kaşlarını çattı,"öyle demez de süt anneleri de vardı sanırım der."

Bilge göz devirdi. "Aman sende, neyse saç makyaj elbise. Bugün son gün ve kesinlikle istediğimi giydiğim tek an." Heyecanlıydı. "Az bir şey utanıyorum çünkü memem açık gibi geliyor ama gün bugündür!"

Olivia,"Abartma. Memenin açık olması için öncelikle var olma-"diyecekti ki sözünü Bilge'nin,"Sana yazıklar olsun."lafı böldü.

Yaşlı ve tonton kadın güldü,"Ama minicik."

"Senin o küçük gördüğün memeler sekiz veledi doyurdu,"

Olivia kahkaha atarak,"Neyse!"dedi keyifle. "Seni görünce lordun yüzünün rengini merak ediyorum. Hadi dışarı çıkalım."

Yavaşça kapıya ilerlediler ve açtıkları gibi duruşunu düzeltip büyük bir ciddiyetle durdu, boğazını temizledi ve her duruma kendini hazırladığını düşünmüştü ancak bunu es geçmiş olmalıydı.

Gördüğü karısı ile elindeki zincir yere şak diye düştü.

Gözleri; kırmızı, göğüs dekoltesi, sırtına iplerle inen son derece farklı bir tasarıma sahip, farklıydı çünkü Bilge bunu terziye kendi çizmiş, 2025 modasını 1830lara getirmişti, saçlarını önden arkaya ufak birer tutamla mini at kuyruğu yapmış, gözlerine kalem ve rimel çekip dudağını renklendirmiş karısını baştan sona süzdü.

En son kadının gözlerinde durdu ve ona bakmayı kesmeden Olivia'ya,"Oliviera,"dedi. "Doktor ve hizmetlilere haber vermelisin."

Olivia anlamadı,"Neden Lordum?"

"Bugün çok kan dökülecek de ondan."

**

Andrew karısını davet odasına götürdüğünde herkes dönüp onlara bakmış, genç adam sinirden delirmişti.

"Bu nasıl bir elbise?"diye yakındı öfkeyle. "Bu nasıl bir elbise, İsa aklımı koru!"

Bilge kafasını kaldırıp koluna girdiği kocasına baktı. "Bu benim zamanımdan bir elbise." Güldü,"Baktım sizin zamanınızda bize öğretilen kıyafet adabı kuralları yok o bir yalanmış bende krizi fırsata çevirdim.
"İyi halt ettin."Andrew resmen tısladı.