YENİ Özel Bölüm

2.1K 178 22
                                    

Andrew, bir gün fabrikadaki yazıhanesinde otururken gelen altın mühürlü kırmızı mektupla şaşırdı.

Bu özel bir mektuptu.

Çok özel.

Mektuptaki ejderha resmi nereden geldiğini apaçık ortaya koyuyordu.

Yavaşça açtı.
Okudukça şaşırdı.

Çin İmparatoru Shennong, henüz kral olmamış Windsor dükünü bir festivale davet mi ediyordu?

Vay anasını sattığımın dünyasında daha neler görecekti genç adam bilemedi.

Mektubu okudukça Bilge'nin buna vereceği tepkiyi merak etti.

Yandan bir sırıtış ile mektubu katladı ve duvardaki büyük saate bakıp ayağa kalktı.

"Karım beni özlemiştir."diye mırıldanarak dilsiz uşağa yöneldi ve ceketini aldığı gibi, işaret parmağını ceketin yakasını takmış elini omzuna atarak ceketin sırtında sallanmasını sağlamış, serseri bir şekilde kapıya yöneldi.

"Lordum," kapıda bekleyen Thomas hemen hazırolda durdu.

Andrew,"Arabayı hazırlat."dedi. Thomas,"Emredersiniz lordum,"diyerek hemen arkasını döndü ve koşarak gitti.

**

Bilge, güneşli bir günde, ki İngiltere'de güneş altından değerliydi, oğlu Atilla'yı yüzü bahçedeki mermer süs havuzuna sırtı malikaneye dönük bir şekilde dururken, Atilla çoktan mayışmış, annesinin kucağında uyuklarken Bilge oturup etrafı izliyordu.

Etrafında gezinen tavşanlara çok şaşırıyordu.

Çünkü çok hızlı koşuyorlardı. Ve popolarındaki pofik kuyrukları çok komik sallanıyordu.
Andrew, ceketini Olivia ya verirken,"Leydin nerede?"diye sordu.

"Bahçede lordum." Andrew kafasını salladı ve malikanenin büyük avlusundan bahçeye ilerledi.

Karısının yanına doğru yavaşça ilerlerken ayaklarının altından son hızla geçen yavru tavşan ile sessizce küfür edip durdu ve ayağını havaya kaldırdı.

"Aptal hayvan."diye homurdandı.

Siyah deri ayakkabısı çamur olmuştu.

Bilge, Atilla'yı yanındaki örtünün üstündeki mindere yavaşça yatırırken aniden arkasında beliren uzun gölgeyle korkup irkildi. "Ay!"

Andrew güldü,

Bilge sinirle,"Ödüm koptu!"diye kızınca ellerini havaya kaldırıp,"Ben hiçbir şey yapmadım."diye kendisini savundu. "Suçsuzum."

Bilge, Atilla uyandı mı diye kontrol etti. Tombul bebek aralık dudakları ve hafif yan durduğu için iyice şişen şişko yanağı ile mışıl mışıl uyuyordu.

Bilge gülümsedi.

Andrew oğluna bakınca içini dolduran huzurla karısının yanına oturdu.

"Ne yapıyorsunuz burada?"

Bilge,"Havuzunu dilek havuzuna çevirdim."diyerek sırıttı. "İçine bir tane yuvarlak altın attım ve atarken de dilek diledim."

Andrew güldü,"Bunun için bir altın attıysan, pahalı bir dilek gibi geldi."

Bilge, kocasına döndü ve eliyle adamın tıraş olmuş yanağından bir makas aldı. "Aynen öyle güzellik."

Andrew yüzünü ekşitip kızın eline hafifçe vurdu. "Döverim seni Bilge."

Bilge güldü. "Var öyle ahlaksızlıkların."

Andrew sabır çekerek gökyüzüne baktı. Aralarında bir sessizlik olunca Bilge rahatsız oldu.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin