Özel Bölüm

1.3K 146 22
                                    

Bilge kocasının kütüphanesindeki çoğu kitabı okumuştu.

Bu zamanda telefonun olmaması kadına ilk vakitler işkence gibi geliyordu ancak sonrasında okuduğu kitaplarla bu durum hoşuna gitmeye başlamıştı.

Boyu yetmediğinden önce alt raflarla başlamıştı. Belli bir vakit sonrasında onlar bitmişti.

Bundandı merdivenin en üst basamağına çıkıp en üst raftan bir şeyler alabilmek için bir de parmak ucunda duruyor oluşu.

Neyse ki arkasına büyük puf koltuklardan birini çekmişti de düşerse ona denk gelmek için ayarlamıştı.

"Hadi ulan,"diye ıkındı. İnce bir kitap arıyordu çünkü sekiz tane veledi vardı.

Gerçi üç tanesi gökdelen gibi uzundu onlardan isteyebilirdi ama Bilge otuz sekiz yaşında genç bir kadındı.

Veletlere boyun eğmeyecekti.

Gözüne kestirdiği ince kitap lacivert deri bir kapağa sahipti. Kenarında altın harflerle Andrew yazıyordu.

Resmen al beni oku diyen bir kitaptı.

Ona işaret parmağının ucunu değdirebiliyor bundan ki kendisine çekmeye çalışıyordu.

Bir uğraştı, iki uğraştı derken birden geriye doğru kayan dengesi ile çığlığı duvarlarda yankılandı, parmağının değdiği kitaplar, istediği dahil, onunla birlikte koltuğa ve odanın herhangi bir noktasına düştü.

Buna Bilge'nin kafası da dahildi.
Bilge kafasına düşen kitapla yüzünü buruşturup küfür ederek homurdandı. Kitap önce kafasına sonra önünde toplanmış eteklerine düşünce önüne baktı ve,"Yes!"diyerek ellerini mutlulukla havaya kaldırdı.

"Ben harikayım." Kendi kendine övgüler vererek kucağındaki kitabı aldı, ayağa kalktı ve etrafına bakındı. "Burayı biri toplasın ben az önce düştüm,"diye havaya konuşup kendini de aklamayı unutmadı.
Kitabı göğsüne bastırıp kütüphaneden çıkarken koridorda koşan Arthur ve Almira'ya,"Düşen anneden dayak yiyormuş!"diye kendi tarzında uyarıda bulundu.
Arthur kahkahalarla Almira'dan kaçarken,"Anne ya!"diye karşılık verdi.

Bilge kikirdek kızına bakarak şaşkınlıkla olduğu yerde durdu.

Küçük çocuklar onun etrafından dönerken genç kadın yapay bir şaşkınlıkla onları izliyordu.

Arthur sonunda Almira tarafından yakalandığında çocuklar kahkahalarla durup onlar bakan annelerine baktılar.

Almira kıkırdadı,"Neden bana öyle bakiyon?"

Bilge gözlerini belerterek Arthur'a döndü,"Arthur bu kız çıldırmış olmalı!" Tiyatrasal bir şakayla karışık oğlu ile konuştu.

Arthur tam cevap verecekti ki Almira araya girerek,"Anne, anne, anne!"dedi ve kadının eteklerini tuttu.
O sırada birbirinin aynısı olan kardeşler onlara yaklaşıyordu.

"He ne oldu?"dedi Bilge.

Almira,"Aytuy bana dil atıyoy."dedi. "Bak böyle yapiyo,"dilini çıkartıp geri çekti. "Dil atıyoy hep."

Bu betimlemeyi duyan Vincent ve William durup annesine ve kardeşlerine baktılar.

William biraz daha kınayan bakışlar atıyordu ve Almira abisine dönüp kaşlarını çattı. Tekrar annesine döndü ve,"Bu çocuğun bu bakışlayından hiç hoşlanmıyoyum!"diye ciyakladı aniden.

Vincent, William ve Bilge bu ani çığlıkla gözlerini belertince Almira iyice sinirlendi.
Ciyak ciyak ağlarken William'ın bacaklarına vurmaya başlayınca William gülerek eğildi ve küçük kız kardeşini koltuk altlarından tutup havaya kaldırdı. "Kız,"dedi kaşlarını şakasına çatarak. "Ben senin abinin, alırım ayağımın altına."

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin