Bölüm 124

934 123 45
                                    

"sana hediye alıyorum, herkesin içinde Theador diyorsun."

Bilge kafasını salladı,"Özür dilerim."

Andrew kafasını pencereye çevirip,"Neyse ne."dedi. Tekrar gazeteye döndü ve sayfayı çevirip okumaya devam etti.

Bilge,"Çok güzellerdi."dedi. "Yani çiçekler, onlar muazzamdı."

Andrew,"Rica ederim."diye mırıldanarak geçiştirdi.

Bilge iç çekti. "Ayrıca yaşlı değilsin, aramızda on yaş var. Vücudun herkese taş çıkartır, hiç kırışığın yok yani kaşlarının ortası dışında ve kesinlikle çok atiksin."

Andrew kaşlarını çattı. Kızın söyledikleri hoşuna gidiyordu. Ama belli etmeyecekti.

Bilge devam etti,"Çok yakışıklı ve korkusuzsun. Biraz sertsin ama bazen bu sertliğin çok hoşuma gidiyor."

Andrew yandan sırıttı. "yatakta çok iyisin ve bu durum işime geldiği kadar canımı da sıkıyor, yatağa attığın her kadın için küfrediyorum."

Andrew iç çekti. "Erkekler leydim, hangi zamanda olursa olsun her zaman cinselliğe düşkün olacaklardır."

Bilge'ye baktı. Bilge kafasını salladı. Andrew devam etti. "Erkekte mühim olan şey,partneriyle bir şeyleri yaşamak. Bir başkasının sıcaklığına girmekten kaçınmak, sadık olmak."

Bilge tebessüm etti. "Sen sadıksın."

Andrew iç çekti,"Çünkü bu sevgi gerçek ve kaybedemeyeceğim kadar değerli."

Bilge boğazını temizledi ve yere baktı.

Andrew ile en son ne zaman sevişmişti?
Bir hafta olmuş muydu?
Beş gündür zaten herif o kadar yoğundu ki,

Çiçek buketi,
Anne babası da gelmişti.

Dudağını büktü.

Andrew ise kıza bakmayı kesti ama ne yaptığını anlamak adına dikkatteydi.

Bilge ayağa kalktı ve adamın karşısına geçti.

Önce önündeki tüm ipleri çözdü.

Sonrasında bollaşan elbiseyle derin bir nefes aldı ve ellerini göğüslerine götürüp yavaşça sürttü.

Sonra elbisenin omzundaki askısını aşağı indirdi.

Andrew kızın soyunduğunu görünce keyifle gazeteyi kapatıp kenara koydu.

Kızı muzip bir ifadeyle izlemeye başladı.

Bilge elbisesini yere itti ve sadece iç elbisesiyle kalakaldı.

Andrew kaşlarını kaldırarak sırıttı "Göster bana,"dedi. "Ne gibi hünerlerin var?"

Bilge utanarak kıkırdadı. "Kaç tane çocuk yaptık yeterli gelmedi mi yahu?"

Andrew kollarını göğsünde kavuşturdu. "Sahne senin."dedi.

Bilge dudak büktü ve düşündü.

Kıvırsa mıydı?

Dudağını ısırdı ve keyifle ellerini tüm vücudunda gezdirmeye başladı.

Andrew tek kaşını kaldırıp keyiflendi. Bilge yavaşça kalçasını salladığında Andrew keyif almaya çoktan başlamıştı.

**

"Gece hakkında diyeceğim tek şey voav, demekti"dedi Andrew kardeşine. "Ama Bilge'ye hissimi çaktırmadım. Hâlâ ona kızgınım sanıyor."

Edward kahkaha attı,"Anladığım kadarıyla dün geceden sonra bir tane daha çocuğunuz olabilir ama Bilge senin tatmin olmadığını mı düşünüyor?"

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin