Bölüm 131

919 133 33
                                    

Kaan ve Katherine bu geçen üç gün içerisinde arkadaşlıklarını ilerletmişlerdi.

Bir gün bahçede birlikte sohbet eşliğinde yürürlerken Katherine, Kaan'ın çok komik ve eğlenceli bir adam olduğunu fark etti.

Kaan, Süleyman'ın yanından, Elizabeth ise Andrew 'in yanından uzaklaşınca rahat bir şekilde davranıyorlardı.

Katherine kahkahalarla Kaan'ın koluna hafifçe vurunca genç adam gülümsedi.

"Demek sen Osmanlı'da çok azınlık taklidi yaptın,"
Göz yaşlarını sildi ve derin bir nefes aldı. Kaan kafasını salladı,"Yabancı dilimi böyle geliştirdim. Ve ne yazıktır ki leydi Katherine, ülkemde Türkler her zaman en çile neyse onu çekiyor buna rağmen lanet Rumlar yedikleri kaba ediyorlar."

Birden morali bozulmuştu ve Katharine gülmeyi keserek şaşırdı.

Elini adamın koluna götürüp destek vermek istercesine sıktı."Nasıl yani Kaan Bey, sizin hakkınız mı yenmekte yoksa?"

Kaan kızın kolunu tutmasıyla şaşkınlıkla eline baktı ve yutkundu.

Kalbindeki kıpırdanma,

Sahi miydi?

"Yenir, yenmez olur mu leydim,"dedi Kaan kızın elini tutup saygıyla dudaklarına götürdü ancak öpemedi.

Haramdı.

Birden bırakıp elini yutkundu.

"Leydim,"dedi.

Katherine şaşkındı.

"E-efendim?"

Kaan elini saçlarından geçirdi ve,"Ben sizinle birlikte başka şeyleri de paylaşmak istiyorum."dedi Kaan.

Katherine anlamadı.

"Bir an önce, sizinle bir yastığa baş koymak, aynı sofrada oturmak ve senden doğacak çocuklara babalık yapmak istiyorum." Yalvarıyordu.

Kızın ellerini tuttu ve,"Bu elleri öpmeden önce düşünüp acı çekmek yerine doyasıya öpmek istiyorum." Acı çekti. "Ben aşık oldum sana Katherine, karım olmanı istiyorum ve evet soruyorum."

Katherine dona kalmıştı.

"Benimle evlenir misiniz dünyanın en masum, en güzel, en iyi kalpli leydisi?"

Onları bir şeftali ağacının ardında izleyen Beth duyduklarıyla kırmızının yüz tonu olurken Katherine lal kalmıştı.

"Ben-ben,"

Kaan büyük bir istekle sorunun cevabını bekledi.

"Ben-"

"KAAN BEY!"

Elizabeth keyifle yanlarına vararak,"Vay canına."dedi. "Üstünüzde ki takım ne kadar da şık böyle!"

Katharine ve Kaan utanarak birbirlerinden ayrılırken Kaan küfür etti. "Merhaba Leydi?" İsmini unutmuştu.

Yardım istiyordu. Katharine baktı.

Katherine dudaklarını oynatarak"Elizabeth."dedi ve Kaan kafasını salladı. " Leydi Elmer."

Katherine dudaklarını belerterek dona kaldı ve Beth kaşlarını çattı. "Elmer de kim Kaan Bey?"

Kaan şaşkınlıkla,"Üzgünüm, aptal kafam."diyerek başını eğdi. "İsminiz?"

"Elizabeth."diye dişlerini sıktı Beth. "Elizabeth."

**

Andrew karısının yanağından öptü ve Bilge kucağındaki Atilla'yı kırmadan Andrew i itti. "Uzak dur."

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin