Taş yürek

Bölüm 64

Edward fabrika ofisinde abisini kapıya yakın üçlü deri koltukta beklerken aniden açılan kapıyla heyecan dolu bir şekilde ayağa kalkıp"Kral kabul etti mi iki ay sonrayı?"diye sordu.

Andrew,"Hayır."dedi sertçe.

Edward küfür etti,"Siktiğimin domuzu."
Kafasını eğip elini ensesine attı sonra kaldırarak abisine baktı. Normaldi.

Neden sinirli değildi?
"Sen niye bu kadar sakinsin?"

Andrew omuz silkip heybetli deri koltuğuna oturdu.

"Bir ayı kabul etti ama."

Edward güldü,"Nasıl ettiğini tahmin edebiliyorum."

Andrew ile birlikte,"Tehditle."dediler.
"Neyle tehdit ettin?"

Andrew önemsiz bir detay verir gibi,"Üzerinden askerlerimi geçireceğimi söyledim."dedi. "İki ay olmaz, olursa güven sarsılır benden korktuğu herkesçe duyulurmuş."

Edward güldü. "Bilge'den mi ders alacaksın?" Koca ofiste kendi masasına geçti ve tekrar oturdu.

Andrew iç çekti,"Vermeyi kabul etmiyor. Küs bana." Eliyle saçlarını karıştırdı,"Ne hallere düştük be Edward. Koskoca Lord Andrew, bir kadına biat ediyor."

Edward keyiflendi. "Kadının fendi erkeği yendi Lordum,"

Andrew kaşlarını kaldırarak,"Bir de nasıl sinirli görmen lazım. Neymiş Diana ile dans ederken onu görmemişim, kadın bana kraliçenin nedimesinin yediği boku anlatıyor olmasa göreceğim, ama Fransız Kralı bildiğin casus sokmuş kamaraya."

Edward,"Diana ile geçmişini biliyor mu?"diye sordu merakla.

Andrew,"Bilmiyordu da ben çaktırdım istemeden."Dedi kendisine küfür etti. "Yattık ama bir kere yattık, onda da anlattım sana ne kadar mide bulandırıcı olduğunu."

Edward güldü,"Hatırlıyorum, gürültücüydü çok."

Andrew masasındaki ağır dolma kalemi Edward 'a atarak,"Terbiyeni topla Edward."dedi. "O zamanlar geri zekalı bir gençtim. İkimizde kiminle yatsak birbirimize anlatıyorduk."

Edward iç çekti,"Yirmi beş yaşında evlendin, Jennifer ile olan birlikteliğini şimdiye kadarki en başarılı fahişe ile birlikte olduğunu düşün, tıpkı öyleydi dedin ve sonra bir daha asla anlatmadın."

Andrew kafasını salladı,"Jennifer başarılı bir sürtük gibi sevişiyor Edward. Bayan Stella'nın kızlarını biliyorsun,"

Edward güldü,"Evet biliyorum."

"Onlardan hiçbir farkı yok."

Edward,"Diana gürültücü, beceriksiz ve seni fazla tatmin edemeyen, Jennifer onursuz ve gurursuz bir sürtük gibi seni mutlu edendi. Peki Lordum,"dedi ve temkinlice sordu. "Leydi Bilge?"

Andrew direkt kaşlarını çattı.

"O sizi mutlu ediyor mu?"

Genç adam karısı hakkında gelen bu soruya daha önce hiç hissetmediği şekilde sinirlenmişti. "Seni ne ilgilendirir?"

Edward şaşırdı,"Mutlu etmiyor mu demek bu?"

Andrew daha da sinirlendi. "Hayır Edward, aşkla sevişmek başka bir şey ve Leydin hakkında böyle konuşmaktan seni men ederim!"

Edward ellerini kaldırıp,"Mutlu etmemesi benim suçum gibi bana kızma Andrew."dedi.

"Mutlu ediyor!"diye çıkıştı Andrew. "Hem de çok mutlu ediyor! Kes o siktiğimin sesini!"

Edward güldü,"Utandın mı sen?"

Andrew öfkeyle tabancasını çekmeceden alıp Edward'a doğrulttu. "Gözümü kırpmadan sıkarım."dedi.