Bölüm 78

1K 126 23
                                    

"Ne şanslı kızsın,"diye konuştu Andrew şaşkınlıkla. "Annen malikanede ve güvende, Kral'ı öyle bir dövdüm ki değil anneni hatırlamak İngiltere'ye niye geldi onu bile unuttu, benimle evlisin, yakışıklı ve güçlüyüm, oğlumuz var, tahtın varisi o. Senden daha şanslısını bu devirde zor bulur insan."

Bilge göz devirdi. "Öf."

Andrew konuşmaya devam etti,"Yetmediği gibi babanı da anneni de buldun, baban da Alkan Beyliğini nasıl yaptığını hâlâ anlamadığım bir şekilde güzel kandırmış. Anneni de kur -"

Bilge kaşlarını çatarak Andrew'in elini tuttu. "Lütfen, yeterli."

Andrew elindeki narin tombik eli alıp dudaklarına yaklaştırdı ve ufak bir öpücük ile,"Birkaç saate malikaneye varacağız sevgilim, annen ile beni düzgün bir şekilde,"bir öpücük daha kondurup elini bıraktı,"Tanıştırmanı istirham ediyorum."

Bilge kafasını salladı. "Atilla'yı tutar mısın, biraz uyumak istiyorum."

**

Gracia büyük bir heyecanla kızı ve damadının gelmesini bekliyordu.

Malikane kocamandı.
Büyük bir arsada, devasa duruyordu.

Öyle ki koca malikanede müze, resim müzesi, bile vardı.

Olivia diye kendisinden biraz daha yaşlı bir kadınla tanışmıştı.
Olivia onun kim olduğunu bilmiyordu ancak Lord Andrew in misafirini el üstünde tutmak onların boyunlarının borcuydu.

Gracia, ona çay getiren Olivia'ya tam arkasını dönmüş giderken,"Olivia Hanım,"dedi aniden. Bahçede, çardakta oturuyordu. Olivia kadına bakıp,"Buyrun leydim?"dedi.

"Lütfen,"diyerek karşısındaki sandalyesi gösterdi. Yeri beyaz mermerden, üzerinde beyaz mobilyalarla dizayn edilmiş koca bir çardaktı bu. Diğer tahtadan olanlar gibi değil, ihtişamlı duruyordu.

Olivia yanaklarının kızardığını düşündü. "Lütfen leydim, ne haddime."

Gracia ısrar etti,"Rica ediyorum."

Olivia derin bir nefes alarak önündeki tepsiyi yutkunup masaya koydu ve kafasını salladı. Yavaşça sandalyeyi çekti, Gracia'ın karşısına oturdu.

Gracia,"Leydi Bilge bu malikanenin neyi oluyor?"diye sordu her şeyi bilse de takdir ediliyor mu öğrenmek istedi.

Olivia gülümsedi,"Malikanenin sürprizlerle dolu leydisi." Dağınık topuzlu saçından bir tutamı gözlerine düşmüş, Olivia onu hemen kulağının arkasına itmişti. "Şahsi fikrimi soracaksanız bunca yaşıma kadar gördüğüm gelmiş geçmiş en iyi kalpli leydi. Malikanede onu sevmeyen çok azdır." Güldü,"Sadece Lord Andrew 'e aşık hizmetliler dışında sevmeyeni yoktur. Onlara da hak verirsiniz. Yakışıklı Dük, Leydi Bilge'nin."

Gracia güldü. Olivia her bir maddeyi saydığında kafasını sallıyor, onaylıyordu.

Olivia devam etti,"Çok samimi biridir. Soylu olması onun bana olan saygısını bir dirhem dahi azaltmamış aksine her geçen gün arttan bir saygısı vardır."

Gracia sevindi. "Lord Andrew ile ilişkileri hakkında, yanlış anlamayın sadece bilmek istiyorum dedikodu yapma maksadında değilim, bana ne söyleyebilirsiniz Olivia Hanım?"

Olivia düşündü,"Bunu söylemek istediğimi sanmıyorum, zira bu, onların özelleri."

Gracia güldü,"Üzgünüm benim hatam." Çay fincanına elini götürüp dudaklarıyla ufak bir yudum aldı.

Olivia tutuşunu izlemişti.

Bu kadın kesinlikle bir leydiydi.

Fincanı tekrar yerine koydu ve boğazını temizledi,"Esas merak ettiğim, Lord Andrew 'in karısına davranış şekli."

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin