Taş yürek

Özel Bölüm

Andrew iç çekerek karşısında titreyen aşcıya baktı. "Doğru mu anladım bilmiyorum diye soruyorum,"dedi dikkatlice. "Sen şimdi benden oluk olmadık yerlerde gaz çıkartan, geceleri bir aslan kükremesi gibi horlayan, huysuz, çirkin, kötü kokan bir kadının bu sarayda beş gün  kalması için izin mi istiyorsun?"

Alfonso,"Affedin Kralım ama mecburum."dedi. "Oddio, benim sizden başka evim de yok ailem de."

Andrew derin bir nefes aldı ve,"Tamam."dedi. "Ama dikkat et canımı çok sıkmasın. Sıkarsa bende seni sıkarım."

Alfonso,"Ninemin düşük çenesi aşkına."diye fısıldadı ve korkuyla yutkundu,"Emredersiniz Lordum," kocaman gülümsedi,"Çok teşekkür ederim."

Andrew yandan sırıttı,"Bana teşekkür etme. Leydim hamile. Onu çok mutlu ediyor yemeklerin. Evan ve Lenora'nın doğumundan sonra bu hamilelik çok önemli."

Alfonso kafasını salladı,"Tamam Lordum. Tanrı Kraliçemizi korusun."

"Gidebilirsin."dedi Andrew direkt soğukça. "Nineni uyar."

Alfonso,"Emredersiniz Lordum. Tanrım sizi ve kraliçemizi korusun."dedi ve geri geri odadan çıktı.

Andrew adamın arkasından iç çekti. "Tanrı sevgilimi korusun."

**

Bilge hafif şiş karnına elini koyan kocasına,"Efendim?"diye baktı. "He?"

"Bebiş nasıl?"

Bilge iç çekti,"İyi diyelim iyi olsun. Babiş nasıl?"

Andrew gülerek karısını kendisine çekti ve dudaklarına yapıştı.

Bilge kocasının yanağına elini götürüp karşılık verirken çocukların uyuyor olduğunu bildiğinden rahattı.

Andrew karısının dudağını yeterlice öptüğünü düşündükten sonra boynuna eğilip,"Alfonso'nun ölümsüz ninesi gelecek."dedi. Nefesini verip öptükten sonra Bilge huylandı. "Yüz on yaşını bizim sarayda kutlayacak." Bir öpücük daha kondurdu ve bıkkınlıkla fısıldadı,"Yüz on bir yaşında da bu sarayda son nefesini verecek."

Bilge kahkahalarla kocasından uzaklaşarak,"Neden-"dedi ve devamını getiremedi. Gülmekten konuşamadı ve Andrew kahkaha atan karısını rahat bırakıp tebessüm etti.

"Ne oldu?"

Bilge nefes nefese,"Yaşlı bir kadından ne istiyorsun?"diye sordu.

Andrew,"Yaşlı ve kadınlar beni sinirlendiriyor."dedi somurtup. Bilge,"Bende bir kadınım."dedi kaşlarını kaldırdı. "Ve dokuzuncu veledime hamile olduğuma göre yaşlandım."

"Sadece kaza kurşunu."dedi Andrew. "Yoksa gayet iyisin." Eğilip karnını öptü ve,"Bebiş de iyi de Evan keşke önce bir yürüseydi."

Bilge,"Düşününce çok doğum yaptım ama sadece beş kere hamile kaldım."dedi. "Bu da altı."

Andrew karısının yanağını öperek yavaşça ayağa kalktı. "Sağlıklı ol da."
Bilge ayağa kalkan kocasına,"Nineyi öldürmeye çalışma."dedi. "Bırak Azrail ile derdi neyse o çözsün."

Andrew iç çekti. "Azrail ile iş birliği yapabilir miyim?"

Bilge kaşlarını çattı,"Hayır."

"Niye?"

"Hayır Andrew!"

"Azrail bana rüşvet teklif ederse?"

"Andrew, hayır diyorum!"

**

Bilge evine gelmiş yürüyen tarihi güzellikle ağırlamak istiyordu.
Çocuklarının hepsini iyice hizaya soktu ve sonrasında kapıda onu karşıladılar.