Bölüm 6

3.7K 299 12
                                    

Herkese merhabalar. Ben Işıl, yazarınız...
Hikaye hakkında fikirleriniz benim için çok değerli, lütfen yorumlarınız ile bu hikâyeyi taçlandırın ve oylarınız için çok teşekkür ederim ❤️

**

Malikanenin en ücra köşesinde olan Natalie'nin odasının kapısının önündeydi.

Kızın odada yalnız olduğunu biliyordu.

Madam Hawkins'i mutfakta görmüş kadınla kısa bir sohbet etmişti. Kapıyı birkaç kere tıklattığında ses gelmeyince yüksek sesle sordu.

"Natalie, acaba odana girebilir miyim?"

Bilge, Madam Hawkins ile yapmış olduğu kısa sohbette Natalie'nin her geçen gün daha kötüleştiğini öğrenmişti ve artık kıza yardım etmeyi kafasına koymuştu.

Madam Hawkins'e eğer Natalie'yi ikna ederse günde bir saat yalnız kalmalarına izin verip vermeyeceğini sormuş, aldığı olumlu yanıtla havalara uçmuştu.

Bu kızın kırılmış ruhunu iyileştirecekti.

Küçük kız kafasını iki yana sinirle salladı ve cılız sesiyle bağırdı. "Ben seni istemiyorum. Git buradan, Hawkins'i çağır!"

Bilge pes etmedi. "Ama sana bir şey göstermek istiyorum."

Aslına bakarsanız ne gösterecek bilmiyordu.

Tek istediği Natalie'nin isteği ile odaya girmekti.

Zorla girebilirdi ama bunu yapmayacaktı. Tüm çabasına rağmen içeriden gelen tiz çığlıklar Bilge'nin umudunu tüketmeye başlamıştı.

"İstemiyorum!"

Sesini kararlı tutmaya çalıştı.

"Lütfen Natalie. Beni içeri al, eğer beni içeri alırsan istediğin her şeyi yaparım."

"HA-YIR!"

"Natalie lütfen,"kapıya birkaç kere tıklattı. "Gerçekten yardımına ihtiyacım var."

Elbisesinin eteklerini eliyle tuttu ve kapıya arkasını dönüp yere oturdu.

Eteklerini düzeltti ve sırtını yasladı.
"Burada böyle tüm gün bekleyeceğim."diye bağırdı.

Natalie'ye dost olmak istediğini ve bu yolda ne kadar kararlı olduğunu göstermek istiyordu.

Vicdanına oynamayı denedi.

"Sende yardımına ihtiyaç duyan zavallı genç kızı öylece tek bırak!"

Kollarını göğsünde kavuşturdu ve ses geliyor mu diye odayı dinlemeye başladı. Natalie'den çıt çıkmıyordu, bu durum Bilge'yi hüsrana uğrattı ve bağırmaya devam etti.

"Sizin yardımınıza muhtaç olan bir kadını öylece tek bırakmak hiç ama hiç yakışmadı!"

Biraz daha bekledi ve iç çekti.

Natalie'ye yardım edecekti.

Bu kesindi ama yardıma açılan bu zorlu yola ilk adımı bir türlü atamıyordu.

Biliyordu, ilk adımı atabilse gerisi çorap söküğü gibi gelecekti.

Kafasını kaldırıp duvarları incelemeye başladı. Natalie'nin odası kendi odasına yakındı ve bu koridorlara son derece aşinaydı.

Duvarın rengi, o güzel desenler ve birbirinden mükemmel tablolar hepsine her baktığında daha da bir hayran oluyordu.

Hatta Andrew'in onu çarparak düşürdüğü yerde çok bildiği bir tablo vardı.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin