Özel Bölüm

1.6K 152 20
                                    

"Ahaha," Bilge hayatında hiç bu kadar yapmacık kıkırdamamıştı.
"Lord Marx, şaka yapıyorum," gözlerini kırpıştırdı. "Kralın bana olan aşkı hikayelere ilham olurken hiçbir salak bu laflara inanmaz." Güldü. "Ay, nasıl özlemişim sizi ya. Bugün lütfen sizler diğer aristokrasiler gibi sarayın kuzeyinde değil güneyinde bizimle birlikte kalın. Çocuğunuzu da yakından tanımak, görmek isterim."

Andrew gözlerini belerterek,"Ne?"diye fısıldadı.

Marx,"Ah, ne incesiniz."dedi ve derin bir nefes aldı. O nasıl aptalca bir şakaydı. Karısının dediği gibi çatlak bir kadın olmalıydı bu kraliçe.
Boğazını temizledi ve onların arkasında kalan kapıda aradığı kadını görünce,"Arthur, ağlıyor olmalı,"dedi. "Izninizle kusura bakmayın, prensim henüz altı aylık." Izin istedi. "Anne sütü varken bir başka süt anne istemiyorum da. Yüksek müsaadenizle ben bebeğime bakıp geleceğim."

Onların göz hizasından çıkana kadar asil bir tavır ile yürüdü, kalabalığa karıştığı gibi Olivia'ya doğru koşmaya başladı.

Ancak unuttuğu bir şey vardı, kocasının boyu o kadar uzundu ki koşa koşa giden karısını görüyordu.
Andrew anlamadığı için çatık kaşları ile izledi Bilge'yi.

Ve onun Olivia'ya koştuğunu fark edince kaşları yavaşça havaya kalktı. Kapının önünde durmuş kadın ile hararetli hararetli konuşuyordu.

"Maksadım savaş çıkartmak Olivia teyze!"dedi Bilge ciddiyetle. "Hangi kralın altına yattıysa öğrenmek istiyorum."

Olivia dudağını dişledi. Bilge konuşmayan kadına sinirle,"Öğrendin mi yardımcısını konuşturabildin mi!"

Olivia kafasını salladı."öğrendim Bilge karısı," kıza kızıyordu resmen.

Bilge keyifle gülümsedi, yumuşacık oldu. "Şimdi dikkatim tamamen sende."dedi. "Hele anlat."

"Buraya geldiklerinde İsveç Kralı Karl ile arka bahçede kuğunun olduğu kümesin orada öpüşürken görmüşler Bilge." Olivia fısıldıyordu. "Daha önce Portekiz Kralı çirkin Alfonso ile yatak geçmişi olduğunu kendisi bizzat anlatmış nedimesine. Nedimesi de iki duble viski içti hemen ne bildiyse döküldü. Sersem. Ama asıl isim şaşırtıcı."

**

Bilge kocasına sırtını yaslamış ayakta şarap içerken keyfinden delirecekti.

Andrew,"Bilge,"dedi göğsüne yaşlanmış karısına. Dayanamayarak sordu. "Ne karıştırıyorsun?"

Bilge çenesini kaldırıp kocasına baktı,"Kendall herkese senin onun sevgilisi olduğunu söylemiş," gözlerini kıstı,"Bende intikam alacağım." Sonra her fark ettiğinde şaşkınlık geçirdiği şeyi söyledi. "Senin kocaman bir kafan var."

Andrew gözlerini devirerek,"Bu cüsseye anca,"dedi. "Minik surat."

Bilge,"Arthur da senin gibi koca kafa."dediğinde Andrew istemsiz güldü,"Arthur,"dedi. "Yaramaz bebek."

Bilge,"Ama senin kafan gerçekten çok büyük,"diye fısıldayınca Andrew ona tersten bakan sevimli karısına gülümsedi ve kendine engel olamayarak eğilip dudaklarına bir öpücük kondurdu.

Zamanında Kendall'ın yalanına inanmış tüm prensesler bu manzarayla iyice kafası karışmış halde duruyorlardı.

Bilge geri çekilen kocası ile gülmeye başladı,"Bu diploma ve yasa dışı bir balo değil mi?"

Andrew iç çekti,"Nasıl anladın?"

Bilge gülmeye devam etti. "Kendi zamanımda böyle balolara parti deniyor, sizin gibi sadece ufak tefek öpücükler değil bildiğin herkesin içinde sevişen tipler var. Ancak normalde kral ve kraliçeler asla bu kadar yakınlaşmıyor ya da sen beni sadece malikanede bu kadar rahat öpüyorsun, birkaç kere Londra sokaklarında öpmüştün o zaman da kılık değiştirmiştik." Iç çekti,"Neyse, madem yasa dışı, herhangi bir kaos çıksa sorun olmaz." Tekrar dik durunca onun gideceğini sanan Andrew sinirle karısının kolunu tuttu. "Dur durduğun yerde."

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin