Bölüm 110

1K 155 34
                                    

Edward,"Ben gidiyorum."dedi ve eşyalarını topladı.

Andrew sertçe,"Sebep?"dedi. "Otur oturduğun yerde, işimiz var."

Edward,"Kusura bakma Lord Andrew, Edward yeterince çalıştı."diyerek ayağa kalktı,"Sana kolay gelsin."

Andrew tam küfür edecekti ki Edward kapıyı ardından kapattı.

Direkt malikâneye gitti. Güneş 'i her zamanki gibi bahçede salıncakta usul usul sallanırken gözlerini kapatmış vaziyette buldu.

Sessizce yanına vardı ve neredeyse duracak kadar az sallanan salıncağı yavaşça durdurdu.

Sonra birden kızı kucağına aldı ve Güneş korkuyla çığlık attı.

Edward'ın, Edward olduğunu anladığı an,"Lordum!"dedi telaşla. "Ödümü kopardınız!!"

Edward güldü,"Sana da merhaba leydim."

Güneş somurttu. "Neden beni kucağınıza aldınız?"

Edward omuz silkti. Giriş kattaki uzun koridora geçip kendisine yedek oda diye dizdirdiği yatak odasına ilerledi.

Kapısını oradan geçen hizmetliye açtırdı ve en az yatak odası kadar büyük odaya girdi.
Kızı yatağa oturttu. "Sıcak bedenini sarmalamak istedim."

Güneş göz devirdi. "Normal bir şekilde de yapılabilirdi isteğiniz, neyse Lordum, burası, bu oda,"odaya şöyle bir baktı. "Yeni mi dizdirdiniz?"

Edward kapıyı kapatıp kitledikten sonra,"Hayır sevgili leydim,"dedi. "Sen leydilik yaptığın malikâneyi," kıza iyice yaklaştı ve "Hiç mi gezmedin?"diye sordu.

Güneş ayağa kalktı. "Vakit olmadı diyelim," adamın kapıyı kitlemesini anlamadı. "Hemen şimdi gezmeye başlayacağım."

Edward çapkınca sırıttı ve yanından geçip gidecek kızın koluna yapışarak,"Nereye gidiyorsun bakalım?"diye sordu.

Güneş,"Lord Edward."dedi ve elini adamın göğsüne koyarak çok hafifçe itti. "Ne yapmaya çalıştığınızı görüyorum ancak yapmayacağım."

Edward kızın onu iten eline kafasını eğip baktı ve,"yerimden kımıldatmıyorsun bile Güneş."dedi.

Güneş gözlerini kaçırdı. "Siz bana Güneş diyip duruyorsunuz ben lordum. Kendimi bazen seks kölesi gibi hissediyorum."

Edward bu konuda kıza yüklenmeyecekti. Andrew ile konuşmuş görüşünü almıştı.

Kızın göğsündeki elini tuttu ve dudaklarına götürüp omzuna yerleştirdi. Yavaşça Güneş'e yaklaştı ve dudaklarını dudaklarına tuttu. "Bana,"dedi. "Sadece soyluların yanında lord ve siz diye hitap etsen yeterli sevgilim." Belindeki eliyle kızı aniden kendisine bastırdı. "Lord Andrew ile konuştum, bu konuda yanında olduğumuzda taviz uygulayacak. Yani sevgilim, belki seni geleceğe, kendi zamanına, yollayamıyorum ancak geçmiş vakitlerde Bilge'nin anlattığı o samimi evliliği sana yaşatacağım."

Güneş kaşlarını kaldırdı.

Edward ve Andrew o gün iki kızı dans ederken izlemiş dediklerini duymuşlardı.

Dudağını dudağına sürttü."şimdi söyle bana, sizin zamanınızda sodomi yasak mı?"

Güneş ilk defa duyduğu bu kelimeyle,"O da ne?"dedi.

Edward ağabeyinin bugün dediği,"Aslında oral yolla yapılan sekste herhangi bir sorun olduğunu düşünmüyorum."lafının altında neyin yattığını biliyordu.

Andrew piçi denemişti.

Edward da deneyecekti.

"Ağızla partneri tatmin etmek"

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin