Özel Bölüm

1.3K 153 38
                                    

"Ben,ben,ben, ben, ben!"

Kendall öfkeyle Slimane'a bağırdı. "Hep ben dedin!" Kafasını iki yana salladı ve eteğini tutup geri geri yürüdü,"hâlâ ben diyorsun! İgnazio senin değil Marx'in çocuğu! Bitti!"

Slimane öfkeyle Kendall'ın kolunu tuttu ve kendisine çekerek tüm gücü ile, ansızın kızın kolunu koparacak kadar sert bir tutuşla öfkeyle hırladı. "Seni öldürürüm." Dişlerini sıktı,"Benim oğlumu benden gizlediğin için seni mahvederim!" Kendall,'Birak beni!"diye bağırdı. "Sen bana sahip çıkmadın! Bana fahişe dedin! Bir İspanya prensesine fahişe dedin! Yatağındaki kadına!"

Slimane,"Sen,"dedi bırakmadan,"Beni ayarttığında sevişirken bile Andrew diye inleyen aşağılık kadının tekiydin!" Bağırdı ve kadını geriye itip kolunu bıraktı.  "Siktigimin takıntıları senin gözünü kör etmişti! Sen bir fahişeydin!" Ancak sert adamın hayatını değiştiren bir şey olmuştu.

Çocuğu.

Slimane'nin çocuğu.

"Ancak artık başka bir durum var." Slimane öfkeden DELİRİYORDU. Ama dışarıdan bakan onun sakın olduğunu düşünürdü. Bu adam ruhsuz durmayı severdi. Tekrar kendall'a yaklaştı ve iki kolunu tutup onu hafifçe sardı. "Sen benim oğlumun annesisin."

Andrew kapının arkasında duyduğu şeylerle şaşırmıştı.

Kendall denilen kadın hala yaşadığı ilişkilerde adını mı inleye inleye söylüyordu?

Gerçekten hastaydı bu kadın.

Bilge iyi ki duymamıştı bunları.

"Buradalar!"

Andrew duyduğu tanıdık sesle gözlerini belerterek,"Siktir!"diye öfkeyle fısıldadı.

Marx,"Kendall!"dedi büyük bir hayal kırıklığı ile. Slimane'ye baktı. Bilge,"Bu nasıl bir skandal, aman Allah'ım."diye yapay bir şaşkınlık ile bayılıyor gibi yaptı.

Andrew küfür ederek arkasına saklandığı kapıyı açarak hışımla çıkıp,"Neler oluyor burada!"bağırdı. Bilge gözlerini belerterek kocası ile göz göze gelince Andrew karısına öyle sinirle bakmıştı ki Bilge yutkunmuştu.

Marx ile Slimane karşı karşıya geldi. Kendal,"Marx!"dedi şaşkın bir şekilde,"Görüldüğü gibi değil,"

Marx,"Kes sesini lanet kadın!"diye bağırdı ve Slimane'nin üstüne yürüdü. "Ateşle oynadın vali!"dedi,"Sen ateşle oynadın!"

Slimane onun üstüne yürüyen kısa adamı öfkeyle itip,"Sikerim ateşini!"diye bağırdı,"Benim oğlumu benden alıp gidemezsiniz!"

Andrew karısının yanına gidecekti ancak şimdi bir dünya meslesini halletmesi gerekiyordu.

Bilge ise birden dut yemiş bülbül olmuştu. Kocasının burada olmaması gerekirdi. Boku yemişti.

"Beyler,"dedi birbirinin yakasına yapışmış iki adamın arasına girerek Andrew,"Sarayımda böyle bir skandala izin veremem, sizler yüksek makama sahip insanlar olarak lütfen,"dedi. Güçlü adamdı, ikisini rahatlıkla ayırdı. Slimane'yi itmek biraz daha zordu ama neyse ki halletmişti. Karizmasını çizdirmedi.

Kendall gözlerini dolu dolu,"Yardım edin Kralım,"dedi Andrew 'e.

Bilge sinirle,"Prenses Kendall!"diye öfkeyle kızdı. "Ne yardımı, ne istiyorsunuz siz hala benim kocamdan ya!"

Andrew göz devirmedi bile. Duymazdan gelerek,"Beyler,"dedi. "Gelin bunu bu geceden sonra konuşalım, bu daveti bir an önce bitirelim ve daha fazla skandal olmasın."

Kendall,"Marx,"diyerek kocasının elini tuttu. "Yalvarırım sana -"

Kocası onu ittiğinde hıçkırarak yere düştü. Bilge bu duruma düşen kızı görünce birden üzüldü.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin