Taş yürek

Bölüm 99

Bilge tüm gün boyunca kral ile ilgilenen kocasını ilgiyle izledi.

Ancak huzursuzdu.

Kral Theadore'un bakışları hiç ama hiç hoşuna gitmemişti.

Bakışları, Andrew 'in de dikkatini çekmiş olacaktı ki gece yatak odasına geçtikleri gibi genç adam,"Orospu çocuğu bana savaş çıkarttırmaya yemin etmiş!"diye hırlamıştı.

Bilge üstünü giyinip adama baktı. "Ne oldu?"

"Theador 'u sikerim."dedi sertçe. Boyun bandını sökercesine çıkarttı. "Onun seni süzen o lanet gözlerini-" sustu ve burnundan nefesini sertçe verdi.

Bilge büyülendi,"Beni mi kıskandın?" Bu dönemde, Andrew onu kıskandığını ilk kez gösteriyordu. Çünkü kıskanacak bir ortam hiçbir zaman olmamıştı. Genç adam çatık kaşlarla,"Ne?"dedi.

Bilge iç çekti,"Yok bir şey,"

Yatağa yürüdü ve yavaşça oturdu. Tam oturmuş, Andrew soyunmuştu ki kapı çaldı. "Kimsin?"dedi Andrew alt geceliğini giyinirken.

Olivia,"Lordum, Atilla karnı tok, altı temiz ancak huzursuz. "Diyince Andrew iç çekti,"Tamam getir."

Yaşlı kadın kapıyı açtı ve sızlanan şişko bebeği ayakta olan Lorda uzatıp yataktaki leydisine baktı.
Bilge,"Olivia teyze,"dedi kocaman gülüşü ile. "Ne yapıyorsun bakalım, hayat nasıl?"

Al yanaklı tonton Olivia güldü,"İyiyim Leydim, siz nasılsınız?"

Bilge elini karnına koyup iç çekti. "Çok şişkinim."

Andrew keyifle karısına döndü. Bilge'nin enerjik hali yine açığa çıkmıştı.

Olivia,"Sıkın dişinizi, sabredin leydim."dedi heyecanla. "Beş ay sonra sağlıkla kucağınıza alacaksınız."

Bilge kafasını salladı,"Ve sonra bir daha asla çocuk yapmayacağım."

Olivia gülümsedi.
Andrew kaşlarını kaldırdı. Bilge bilerek ona bakmadı. "Neyse Olivia teyze. Hadi iyi geceler."

Olivia selam verdi ikisine de. "iyi geceler efendim."

Yaşlı kadın çıktığı sırada Andrew, Atilla ile yatağa geçip,"Ne demek çocuk yapmayacağım?"dedi. Bebeği ortalarına oturttuğu gibi Atilla heyecanla el çırptı.

Bilge,"Andrew yeter bence."dedi. "Her vurduğun da gol olmayacak ya," genç adam uzandı. "Demek sizin dönemde kadınlar futbol da biliyor."

Bilge kafasını salladı,"İzlerken küfür bile ediyor."

Andrew iç çekti. "Ona ne şüphe. Bazen kabuslarımda bana küfür ettiğin o gün yer alıyor."

Bilge güldü ve ona eğilen oğlunun yanaklarını öperek,"Annem!"dedi aşkla. "Baba anneden küfür yemiş."
Atilla kıkırdadı.

Andrew onlara dönerek,"Atilla bizimle mi yatacak?"diye sordu şaşırıp. Atilla babasına şaşkın gözlerle baktı.

Andrew güldü. "Bakma bana."

Atilla da güldü. Bilge,"Bu bakacağım demek oluyor sanırım."dediği gibi Atilla kendisini babasının kucağına attı.

Andrew,"Hayır,"dedi üstüne düşmüş bebekle güreşiyor gibi yaparken. "Bu baba, sana saldıracağım demek."

Bilge gülümsedi. Biraz sonra Andrew yorulan bebeği ortalarına yatırıp Bilge'ye döndü. "Sen nasılsın?" Karısının hamileliği zor gidiyordu. Genç adam bunun farkındaydı.

Bilge iç çekti,"Bilmiyorum. Karnım nedense ilk hamileliğimden daha büyük, ağır. Yoruluyorum biraz ama heyecanlıyım da." Gülerek oğluna baktı. "Bir tane daha bundan olacak. " Atilla annesine yaklaştı ve gözlerini yumdu. Uykuyu sevdiğinden mi Anneyi sevdiğinden mi Bilge bilemedi