Bölüm 141

2.7K 221 36
                                    

"Andrew, William şu an somurtuyor bunun farkında mısın?"

Andrew gülerek oğlunun gıdısını öpmeye devam etti. "O kadar çok uyuyor ki, hissizleşmiş pezevenk."

Atilla annesine,"Anne,"dedi. "Asçi pis."

Bunu mutfaktan duyan tombul aşçının çığlığı birden salonda yankılandı. Mutfakta çığlık atmıştı ama tüm malikane duymuştu resmen.

"Mio Dio!!"
Herkes kahkahalarla gülünce Andrew yüzündeki tebessüm ile,"Koca kadınlar gibi çığlık atma Alfonso."

Alfonso kazanı karıştırmayı kesemediğinden olduğu yerde durarak,"Emredersiniz Lordum."diye bağırdı.

Olivia, güldü."Aşçı Alfonso birazdan ocak başında ağlamaya başlayacak." Fısıldadı. Bilge gülünce mutfaktan cılız bir ağlama sesi geldi.

Olivia ağzını eliyle kapatarak kıkırdadı. "İşten atılmaya çok korkuyor."

Andrew keyifle,"Bilge gibi Leydiyi bulunca."dedi ve Wiliam'ın yanağını sertçe öptü.
William, babasının saçını eliyle yakalayarak birden ağlamaya başladı. Ve ağlarken tuttuğu saçı çekti.

Andrew yüzünü acıyla ekşitince Bilge gözlerini belerterek,"William!"dedi ve kucağındaki Atilla'yı koltuğa bırakarak ona koştu.

William çığlık çığlığa ağlarken onu bırakıp giden annesinin ardından ağlayan Atilla ile Katharine,"Aman Allahım."diye fısıldadı.

Vincent sabit bakışlarla olanları izlerken korkan Valeria dudak büktü ve iç çekerek çırpındı.
Vincent hariç birden hepsi ağlamaya başladığında Kaan,"Bilge bacı Allah yardımcın olsun."dedi istemsiz.

Bilge kocasının saçını William'ın elinden kurtarıp tombul bebeği kucağına aldı ve sırtını piş pis yapıp,"Yok anneciğim."dedi ve koşa koşa Atilla'ya gitti.
Andrew elini saçlarından geçirip düzeltirken,"Uyuyan dev uyandı."diye somurttu.

Ağlayan narin kızına yaklaştı ve oturduğu yerden bebeği aldı ve,"Babacığım."dedi sevgiyle. "Sakin ol, yok bir şey." Valeria burnunu çeke çeke ince sesiyle iç çekti ve babasına baktı.

Andrew gülümsedi.

Genç adam, Vincent ve William'a yaptığının aksine nazikçe kızını öpünce bunu gören Bilge Bilge,"Wiliam'a böyle davransan bu kıyametler kopmayacaktı!"diye kızdı.

Andrew göz devirdi. "William'ın cüssesi ile Valeria'nın cüssesi aynı mı?"

*
"Lan Edward,"dedi Andrew ofisteki aynaya bakarak. "Benim iki tane beyaz saç telim var."

Resmen dehşete düşmüştü. Edward,"Bunca derde kedere iyi dayandın bile."diye mırıldanıp işine devam etti.

Andrew,"Lan ben kırk yaşına iki yıl sonra resmen giriyorum. Yeni yasa çıkartacağım. Yaşımı 39.9 da durdurmak için."dedi.

Edward alayla kafasını kaldırarak,"Ne oldu da birden yaş senin için problem oldu?"diye sordu.

"Bilge'ye aşık olduğum andan beri içten içe yaşıyorum zaten!" Andrew korkuyla bağırdı. "YATAKTA NASIL DOYUMSUZ BİLİYOR MUSUN!"

Edward kahkaha attı. "Andrew, sakin ol. Büyük baba George Michael, yetmiş yaşında çocuk sahibi oldu. On üçüncü çocuğuna. Bizim ailede seks becerisi genetik. Korkma."

Andrew iç çekti. "Neden daha önce hayatıma girmedi diye çok üzülüyorum." Omuzlarını düşürerek kendi masasına ilerledi.

"Sen yine birkaç yıl geçirdin. Güneş ile hayatımın bir yılı henüz bitti ve ben 36 yaşındayım. "

Taş yürekWhere stories live. Discover now