Bölüm 126

924 111 36
                                    

Bilge gözlerini ovuşturup uyandı, bebekleri emzirme saati gelmişti.

Göğüsleri o kadar acıyordu ki, yüz üstü yatmaya dursun, direkt ayağa fırlamıştı.

Yavaşça ayaklarını yataktan indirip esnedi. Elini saçına attığında Andrew gözlerini açmıştı. Karısına doğru dönük yüzü, yastığın altındaki elini kaydırarak çekti ve sırt üstü dönerek başını tekrar Bilge'ye çevirdi.

"Bilge?"dedi uykulu sesiyle.

Bilge yorgun gözleriyle kocasına baktı,"Bebek emzireceğim,"dedi Bilge.

Andrew kafasını salladı ve havaya uyuşuk bir öpücük gönderdi,"Seni seviyorum."dedi boğuk sesiyle.

Bilge geceliğini giyinirken tebessüm etti. "Bende seni seviyorum."

Yavaşça odanın kapısına yöneldiğinde arkasına baktı ve Andrew'in gözlerini yumduğunu gördü.

Uyuyuşunu izlediğinde Atilla'ya benzetti.

Uyurken duruşları aynıydı ve bu inanılmaz geldi.

Odadan çıkıp yan odaya bebeklerin yanına geçti.

Kapıyı açmasıyla Atilla'yı emziren Mia'yı gördü.

Atilla sessiz sessiz ağlıyordu, gözleri kapalı.

"Nenne,"diyordu içli içli her memeyi emip bırakışında,

Ama o kadar uykusu vardı ki tam uyanamıyordu.

Ağlaya ağlaya memeyi emiyor, annesini istiyordu.

Annesinin onu emzirmesini.

En son memeden kopup tam dudak büktüğü an Bilge,"Atilla,"dedi aşkla.

Mia,"Leydim,"diyerek doğruldu ve memesini kapattı.

Bilge eğilip emzirme koltuğunda oğlunu emziren Mia'nın kucağındaki bebeği aldı. "Sen git Mia."dedi.

Mia ayağa kalktı ve kafasını salladı. "Karınları tok mu?"diye sordu üçüzleri başıyla gösterip.

Mia,"Leydim emzirme saati şimdiydi."dedi. "Tam zamanında geldiniz, Lord Harry beşiğinde gözü kapalı ağlayınca ilk onu aldım."

Bilge,"Tamam teşekkür ederim,"dedi. "Ben devam ederim, yetemezsem sizden birini çağırırım. Odanıza geçebilirsin."

Mia teşekkür ederek eski kütüphanenin içindeki çalışma odasının süt anneler için yatak odası yaptıkları yere geçti. Kapıyı ardından yavaşça kapattı.

Bilge emzirme koltuğuna değil üçlü koltuğa geçerek yavaşça oturup ayaklarını uzattı ve tombul oğluna göğüslerinden birini açtı.

Atilla burnunu çekip,"anne,"diyince,"Buradayım annem,"dedi. "buradayım aşkım, bebeğim, bir tanem."
Atilla susup memeyi ağzına aldı ve yavaşça içmeye devam etti. Bir elini memesine kaldırıp destek aldı.

Atilla biraz sonra doymuştu. Memede uyuya kalınca Bilge onu yavaşça çekti ve yanaklarını öperek koltuktan kalktı.

Onu beşiğe bıraktığında biraz izlemek istedi.

Harbiden aynı Andrew 'di.

Sonra kafasını üçüzlere çevirdi ve,"Memeler dolu süt gençlik."diye fısıldadı. "Bugün sütünüz benden!" Güldü ve ilk başta Vincent'ı aldı kucağına.

"Annesi bu miniğe köle olsun,"diye fısıldadı. Vincent'ın boynunda ufak bir ben vardı.

Aynısı William 'da yoktu.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin