Bölüm 79

1K 123 12
                                    


Uykulu uykulu sabahlığını giymiş karısı yürürken düşmesin diye koluna girdirten Andrew onun tepkisini çok merak ediyordu.

Beraber büyük koridorları geçtiler ve ana salona inen merdivenlerin başına geldiler.

Yavaşça indirdi merdivenlerden Andrew, Bilge'yi.

Bilge esnedi. "Saat kaç Andrew?"

Andrew kızın yanağını öpüp,"Sabaha doğru beş sevgilim."

Bilge aklına, Andrew'in Diana'yı koruduğu gelince,"Sana hâlâ sinirliyim!"diye tısladı.

Andrew kızın beline elini atıp,"Sinirlenme, bebeğe yansıyacak,"dedi ve karnına doğru elini kaydırıp okşadı.
Bilge gözlerini ovuşturup büyük salona indiklerinde birbirine sarılmış anne babasını gördüğü gibi onu tutan kocasını heyecanla itip,"Baba!"diye bağırdı. "Anne, baba! Anneciğim, babacığım!"

Birbirine sarılan çift kızlarının sesiyle ayrıldılar ve koşarak onlara sarılan kızlarına karşılık verdiler.

Hepsi gülümsüyordu, kahkahalarla birbirlerine sarılıyordu.

Andrew bu tabloyu hayranlıkla izledi.

Bilge gülümseyerek göz yaşlarını sildi ve,"Rüyada gibiyim."diye konuştu.

Burnunu çekti ve babası ile annesinin tutuşmuş ellerine baktı. "Sizi çok seviyorum."

Andrew keyifle,"Süleyman Bey, merhabalar, gelmenize çok sevindim."dedi ve birbirine yakın duran ailenin yanına gitti. Süleyman'a sıkması için elini uzattıktan sonra Süleyman karısının elini bırakmak zorunda kalmasın diye solak olmasına rağmen sağı uzatması Bilge'nin dikkatinden kaçmamıştı.

Süleyman ile el sıkışan Andrew karısına uzanıp,"Sen şöyle gel ,"diyerek onu kendisine çekti.

Bilge keyifle kocasına sarıldı. Kokusunu içine çekti ve boynuna kafasını gömüp öptü,"Andrew ben çok mutluyum!"hüngür hüngür ağlamaya başladı.

Andrew kızın saçlarını öptü ve,"Ağlarsan kızacağım."dedi.

Süleyman karısının gözlerine bakmaktan hiçbir yere odaklanamıyordu. Gracia,"Bir torunumuz olmuş Süleyman,"dedi sevinçle. "Erkek."

Süleyman,"Biliyorum sevgilim,"dedi. Aklına Atilla ve büyümüş olduğu gelince,"Bilge, Atilla saat kaç gibi uyanıyor güzel kızım?"diye sordu.

**

Edward şaşkındı. Yanında duran Andrew 'e,"Vay canına."dedi. "Leydi Gracia, çok güzel bir kadın."

Andrew göz devirdi,"leydi Gracia, sarışın mavi gözlüyken Bilge'nin kara kaş kara göz olması,"Edward konuşmaya devam etti. "Bilge annesine renk olarak hiç benzemiyor."
Andrew karısı ve annesinin bu denli detaylı incelenmesinden rahatsız olduğundan birden kardeşine dönerek onun şömineye yönelmesini işaret etti.

Edward yeşil gözlerini kısarak abisinin keyifli ifadesini izledi. "Hayır,"dedi sinirle.

Andrew güldü,"Anlat, anlat." Otuz iki diş sırıttı belki de ilk defa,"Gelin hanım ile ne zaman tanışacağız?"

Edward ofladı,"Bilmiyorum. Evlenmek istemiyor. Kendisini manastıra kapatmayı teklif etti. Gerzek ablası Alchemilla, daha önceden ona evlenme teklifi ettiğimi ve darladığımı söylemiş. Sırf sikeyim diye peşinde koştuğum ne kadar belli olsa da salak kız iftiralarıyla taçlandırmış."

Andrew güldü,"Alchemilla tehlikeli bir kadındır."

Edward ağabeyini sinir etti. "Diana'nın eline su dökemez."

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin