Özel Bölüm

1.5K 153 35
                                    

"Andrew, Arthur'a atalım suçu."dedi Bilge. Elbisesini giymiş, ipleri bağlasın diye Andrew 'e yaklaşarak sırtını dönmüştü. "Diyelim odada oyun oynarken zıpladı hopladı, oradan oraya koştu."

Andrew karısının yanına gelmesi ile kafasını çevirip baktı ve iç çekerek ipleri tuttu. İlk başta nazik bir centilmen gibi sıkarken Bilge'nin kurduğu cümle ile birden iki yana çekerek onu anlık nefessiz bıraktı.
Bilge,"Iyg."diye bir ses çıkarttı nefes alamayınca.

"Yeter Bilge." Sesini sert çıkardı. "Muazzam bir gece yaşadık ve bitti. En çok hasarı ben almış olduğum için seni tebrik ediyorum. Hayatımda hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Bir an testislerim kopacak sandım. Üç kereden fazla boşaldım. Sense ben ilk boşalmamda üç kere tatmin olmuştun bile. Muazzam bir geceydi," karısını kendisine döndürdü ve ince belini kavradı. "Ve sevgilim," yüzüne eğilip burnunu burnuna değdirdi, dudaklarını birbirine sürttü. "Ben sana çok aşığım."

Bilge adamın omuzlarına kollarını atıp dudağını öptü,"daha önce kimse yaşatamadı değil mi sana böyle bir gece?"

Andrew güldü ve gülüşü kızın dudaklarına değdi. "Yaşatamadı."

Bilge adamın ensesindeki saçlarını severek dudaklarını dudaklarına bastırdı ve kocası da belini okşayarak onu öpmeye başladı.

"Anne, baba,"

Tam öpücükleri karısının boynuna inmişti ki kapının arkasından sesi gelen Arthur ile Andrew küfür etti. "Bu velet nede-" Bilge kocasının iki yanağını kavrayarak dudaklarına yapıştı ve onu konuşturmadı. "mmmmmmuuuaah."diye çıkarttığı ses odada yankılandı.

Geri çekildiğinde Andrew yüzünü buruşturdu,"Elli kere dedim, beni şöyle öptüğünde bir çocuk ile öpüşmüş gibi hissediyorum.Neyse," Dudağını sildi. Kapıyı açtığında Arthur,"Bir an bensiz eğleniyorsunuz sandım."diyerek içeri girdi ve odanın halini görünce,"Bensiz eğlenmişsiniz!"diye bağırdı.

Andrew eğilip beş yaşındaki oğlunu kucakladı ve,"Naber bakalım aslan?"dedi.

Arthur,"Iyiyim dostum ama bu odada bensiz neden bu kadar çok eğlendiniz anlamadım."dedi.

Andrew gülerek karısına baktı,"Gerçekten de çok eğlendik."dedi. Arthur somurttu Bilge utanarak gülümsedi. "Anne kararını ver artık. Ben mi babam mı?"

Andrew kucağında somurtan oğluna alayla baktı, Bilge,"Arthur, ben ikinizi de çok seviyorum nasıl seçim yapayım?"

Arthur,"Inanamıyorum sana anne,"dedi. "Ben daha yakışıklıyım, daha centilmen ve seni daha çok seviyorum."

Andrew,"Siktir oradan."dedi keyifle. Arthur babasının kucağında aynı hizada olmanın verdiği mutlulukla,"Benim gözlerim daha mavi."dedi.
Andrew,"Ben daha uzunum."diye karşılık verdi.

Arthur gözlerini kıstı. "Benim çok güzel bir midillim var."

Bilge kahkaha atmaya başlayınca baba oğul birlikte ona baktılar.

Andrew oğlunu keyifle öpüp,"Arthur, odayı kim bu hale getirdi bilmiyoruz?"dedi.

Arthur şaşkınlıkla,"Odanızı başka biri mi bunu yaptı?"dedi.

Bilge kocası ve oğluna yaklaşınca Andrew Arthur'u bir eliyle tutmaya başladı, diğer eliyle karısının belini kavradı. Arthur korktu,"sizin odanızı kim bu hale getirdi anne?"

Bilge kocasına baktı Andrew tebessüm ederek kaşlarını kaldırdı. Bilge omuzlarını düşürüp,"Bilmiyorum."dedi. "Üzgünüm."

Arthur bunu hayat memat meselesi etmişti. Annesinin omuzlarını küçük elleri ile tutup,"Merak etme annecim."dedi ciddiyetle. "Ben sizin odanızı bu hale getireni bulacağım."

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin