Bölüm 24

2.5K 188 8
                                    

Genç adam sırt üstü uzanmış tavanı seyrederken iç çekti.
Bir an kafasını çevirip kıza baktı,
Uyumuş mu kontrol etmek istedi.

"Bilge,"diye fısıldadı. "Karıcığım?"

Uyuyordu,
"Bilge, farkında mısın bilmiyorum ama İngiltere'nin en manyak dükü ile evlendin," gülümsedi,"En güçlü, en yakışıklı, en karizmatik -"

Bilge dayanamadı ve,"Ve en aptal!"diye çıkıştı.
Gözleri hâlâ kapalıydı.

Andrew karısından hakaret yediği için gözlerini yumdu ve sakinleşmek adına birkaç saniye bekledi.

"Bilge,"dedi istemsiz sert sesiyle. "Evet anlıyorum bu ülkeden değilsin, farklısın evet, seninle resmi bir evlilik değil samimi bir evlilik de istiyorum ona da evet ama," gözlerini açtı ve kızın parlak kahverengi gözlerine baktı. "Bana hakaret ettiğinde buna gülüp geçeceğim aşamaya henüz gelmedim, biraz hassasiyet ve anlayış bekliyorum."

Bilge adamın mavi gözlerine bakarak kaşlarını çattı,"Sizin ülkenizde kadınlar kocalarına nasıl davranır bilmiyorum."

Andrew,"Onun farkındayım."diyerek gülümsedi.

Bilge merak etti,"Normalde nasıl davranmam gerekiyor?"

Andrew iç çekti. "Normalde,"dedi tekrar tavana dönüp bakarken,"Ben izin vermedikçe konuşmaman, ben gel diyince gelmen, git diyince gitmen, izin verdiğim şeyleri yiyip içmen, yatağımı ben istedikçe ısıtman ve bana fazlaca saygı duyman gerekiyor."

Bilge şaşkınlıkla baktı. "Ne?"

Andrew kıza döndü ve gülümseyerek,"Maalesef öyle, güzelim."dedi. "Sizin ülkenizde ise sanırım işler herkes istediği şeyi yapıp, giyip, davranıp, konuşarak dilediği gibi yaşamasıyla yürüyor."

Kaşlarını çattı,"Kocanıza böyle davranınca dayak yememeniz inanılır gibi değil."

Bilge gülümsedi,"Bazıları yiyor."dedi omuz silkerek.

Andrew sonunda kızın güldüğünü görünce rahatladı. Kaç gün sonra ilk defa gülümsemişti Bilge.

"Sen ve ben,"dedi elini yorgandan çıkarıp adamın göğsüne vurarak. "Benim geldiğim yerde eşitiz." Andrew çapkınca sırıttı ve kaşlarını kaldırdı.

"Biz eşitiz,"dedi. "Çok farklısın Bilge."

Kızın göğsündeki elini eğilip öptü."Ama işte benim bu duruma alışmam öyle bir anda olacak bir şey değil."

Bilge hüzünlendi.
"Gerçekten değişecek misin?"

Andrew kızın yüz ifadesini görünce üzüldü,"Evet Daisy."dedi. "değişeceğim."

Ve içinden ekledi,
'Umarım buna değer,'

Çünkü Andrew, Bilge farkında değildi ama kraldan sonra gelen en güçlü liderken sırf yanındaki kız yüzünden kendisinden çok ama çok fazla ödün verecekti.

Tabii yavaş yavaş,
Bir anda değil.

Bir anda yapabileceğini sanmıyordu.

Bilge sadece gülümsedi ve hızla arkasını dönerek gözlerini yumdu.

Göz yaşlarını sessizce akıttı.

**

Andrew sabah uyandığı gibi fabrikayı kontrole gitmiş her şeyin yolunda olduğunu görünce malikaneye geri dönmüştü.

Ama geri dönmeden önce dövüş kulübüne de uğramıştı.

"Nasılsınız lordum?"diye sormuştu selam vererek kulüpteki güvenlik.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin