Bölüm 19

2.7K 210 46
                                    

Andrew kızın üstünde sert darbelerle git gel yaparken Bilge çığlık atmamak için kafasına yastığı bastırmış inliyordu.
Andrew kızın yüzündeki yastığı çekerek,"İsmimi bağır."diye inledi.

Bilge,"Lord Andrew!"dedi yüzü aldığı zevkten şekillere girerken.
"Sadece ismimi!"diye gürledi Andrew.

Bilge çığlık attı. "Andrew!"

Lord darbelerini iyice sertleştirdi. Genç kız çığlıklarla tatmin oldu ve nefes nefese,"Andrew!"dedi.

Genç adam biraz sonra kızın içine boşalınca yaptığı hatayı fark etse de çaktırmadı.

Bilge çocuk istemiyordu ve bugün bir çocukları olmuş olabilirdi.
Bilge'nin göğüslerine eğilip meme uçlarını ağzının içine aldığında genç kız yutkundu. Andrew memesine eziyetine devam etmedi biraz eğildi ve göbeğinde dudaklarını, dilini gezdirip gülümsedi. "Andrew de."dedi. "Sadece Andrew."

Yüzünü kaldırıp kıza yükseldi ve dudaklarına minik bir öpücük bıraktı. "Bilge'm."

Bilge adamın boynuna gömdüğü kafasına ellerini götürüp saçlarını severken göğsü sık sık inip kalkıyordu.

Andrew kafasını kaldırıp karısının narin yüzüne baktı. "Daisy,"dedi. "Benim narin papatyam, o kadar güzelsin ki."

Bilge nefesini sertçe adamın yüzüne verdiğinde,"Teşekkürler."diye sessizce mırıldandı.

Genç adam gülümseyerek kendisini yana attı ve kızı göğsüne doğru çekti.
Bilge refleksle çekildiği göğsü öptü. Andrew,"Sevgilim,"dedi. "Yarın eve annem gelecek. Leydi Rose biraz sinirli bir tiptir. Onu mazur gör, duyma."

Bilge yutkunarak kafasını salladı. "Natalie gelecek mi?"diye merakla sordu. Andrew,"Gelecek evet."dedi. Ancak kiminle geleceğini söylemedi.
Bu bilgiyi isteyerek atladı.

Bilge keyifle adamın kucağına çıkarak,"Bir tur daha."dedi ve dudaklarını dişledi.

Andrew çapkınca tebessüm ederek,"Bir tur daha?"dedi. Bilge utangaç bir şekilde kafasını salladı.

Yavaşça adamın erkekliğine kaydı ve az önce tatmin olmamış gibi sertleşmiş erkekliğini yavaşça içine aldı.

Andrew inledi. "Sana aşığım."dedi homurdanarak. Bilge kıkırdayarak hareket etmeye başladı.

Sabaha kadar seviştiler. Ve hiçbir sevişmede Andrew dikkat etmemişti. Bilge'nin hamile kalıp kalmamasını o zevkle önemsememiş aksine hamile kalmasının fikri onu delirtmiş, daha hızlı daha arzulu olmuştu.

Bilge yorgunluktan bitap düşmüş halde adama sarılırken,"Edward da gelecek mi yarın?"diye sordu.

Andrew tek kaşını kaldırıp,"Neden sordun?"dedi.

Bilge omuz silkti. "O da gelsin."

"Sebep?"

Andrew'in sesinde kıskançlık kırıntıları dolaşmaya başlarken Bilge bunu anlamayarak rahatça,"O bana arkadaş oluyor."dedi.

Andrew nefesini sertçe dışarı vererek,"Arkadaşa ihtiyacın var mı?"diye sordu.

Bilge kafasını salladı. "Sen herkesin içinde bana sert oluyorsun ama o olmuyor. Şakalar yapıyor, modumun düşmesine izin vermiyor."

Andrew dişlerini stresle sıkarak,"Gelecek."diye homurdandı.

Bilge yorgun olmasaydı adamın sinirlendiğini fark edebilirdi ancak bu arzulu gece onu çok yormuştu.
Gözlerini yumarak uykuya kendisini teslim etti.

**

Sabah Andrew misafirler için hazırlanan kahvaltı masasında kaşları çatık otururken Bilge sonunda aşağı inebilmişti.

"Beni neden uyandırmadın?"diye sordu koca cüsseli kocasına.

Andrew,"Dinlen istedim."dedi. Sonra Thomas koşarak,"Geldiler efendim."dedi ve kapıya ilerleyerek karşılama için insanları hazırladı.

Leydi Rose ve Lord Edward içeri girdiğinde Bilge eteklerini tutarak hafifçe selam verdi. Leydi Rose somurtkan yüzüyle Bilge'nin yanından geçip oğluna gitti ve elini uzattı.

Edward yakışıklı bir şekilde gülümserken Bilge'nin elini tutarak dudaklarına götürdü ve,"Merhabalar leydim."dedi. Bilge kıkırdadı. Andrew sinirle bu ikiliye baktı.

Andrew annesinin elini kibarca öptükten sonra yemek masasına geçtiler.

Bilge daha çok Edward ile konuşunca bu mevzu sinirini bozdu Andrew'in.
"Bilge."dedi sertçe. "Yemeğini yer misin düzgünce! Sen bir leydisin!"

Bilge ofladı. Rosa şaşkınlıkla ağzından bir inilti çıkardı.
"O az önce ne yaptı!"

Edward gülümsedi."Anneciğim, abartma. Basit bir oflama."
Andrew sinirle bağırdı,"Benim karımı savunmak sana mı düştü Edward!"

Edward göz devirdi. "Söylemedim say." Rosa sinirle Bilge'ye döndü. "Bak küçük kız,"dedi kibirle. "Eğer benim oğlumla evliysen bu evliliğin getirdiği yükle ağır davranmalısın!"

Bilge hayretle kocasına döndü.
"Andrew neden bu kadar gerginsiniz?"

Rosa oğluna kızdı,"Karın seninle nasıl böyle konuşabiliyor oğlum!"

**

Bilge ağlayarak odasına girdi. Andrew ardından resmen kükrüyordu!
"Bana!"diyerek odaya dalan adamın sözünü kesti Bilge. "Bağıramazsın!"

"Bağırırım!"dedi Andrew. "Ben senin hem kocan hem lordunum! İster bağırır çağırır ister dayak atarım!"

Bilge sinirle güldü,"Andrew sen böyle devam edersen benim hiçbir şeyim olamazsın!"

Andrew,"Öyle mi Bilge!"dedi.

"Öyle!"diye çığlık attı Bilge. "Bu yaşına gelmişsin hâlâ annenin gazına geliyorsan yazıklar olsun senin lordluğuna!"

Sözü adamın tokatıyla kesilince Bilge şaşkınlıkla yaşlar akıttı.
"Seni,"dedi Bilge yere düştüğü için önüne düşen saçlarını geri iterek,"Bir daha asla affetmeyeceğim!"

**

Kısa bir bölüm oldu, yorumlara göre yazmaya çalışacağım, adam akıllı yorum yapın.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin