Bölüm 132

1K 133 50
                                    


Malikanede sabah erken olmuştu.

Büyük bir törendi.

Herkes koşuşturma halindeydi ve Bilge sabah saat beşten beri kocasını ortalıkta göremiyordu.

Andrew saat yediye kadar ter dökerken Bilge oturmuş Alfonso'nun denediği yeni pizzaların tadına bakıyordu.

"Üf üf üf,"dedi dili yandığında üçgen dilim pizzanın köşe ucunu ısırmayıp geri çekti.
Tekrar yemek için ağzına aldı ve yine ağzı yandı,"Ay ay ay,"dedi.

Alfonso,"Leydim,"dedi. "Çok mu sıcak, mazur görün."

Bilge birden köşeyi ağzına aldı ve dönerek ona baktı. Ağzındaki pizzayı sonunda soğutmuş yerken gözlerini yummuştu.

Birden mutfağa sinirli Andrew girdi.

Karısının gözlerinin kapalı bir şekilde pizza yerken yakaladığı için sert bakışları alev alev yandı ve Alfonso ağzını açıp Leydi Daisy 'e bir şey diyecekti ki Andrew aheste bir şekilde kafasını iki yana salladı.

Yavaşça Bilge'ye yaklaştı, karısının oturduğu sandalyeye eğildi ve kulağına girip birden,"Yakalandın!"dedi.

Bilge korkuyla sıçradı ve,"Ay!"dedi elindeki parça dilimi yere düşürüp.

Andrew doğruldu ve,"Bilge."dedi. "Ne yapıyorsun burada?"

Bilge,"On binlerce asker geçidi başımı ağrıtıyor."dedi Bilge. "Bir an önce giy şu tacı da-"

"Bilge." sözünü keserek Andrew. "SENDE TAÇ GİYECEKSİN!!!"diye bağırdı.

Bilge gözlerini belertti. "Ben ne alaka?"

"KRALİÇESİN ARTIK!"

Alfonso korkuyla elindeki kavonozu düşürecekti ki son anda tuttu.

Bilge yutkundu,"Hayır hayır hayır, istemiyorum..."

**

Bilge Krallar geçidini izlerken kafasındaki taç ile somurtuyordu. "İstemiyorum."diye konuştu kendi kendine.

Tahtta oturan Andrew kafasını çevirip ona baktı,"Efendim hayatım?"

Bilge iç çekti. "Hiç, hiçbir şey."

Gracia, Fiona ve Süleyman yan yana, arkalarında Kaan, en önde Edward, Güneş ve Katharine, Elizabeth oturuyor, hepsi Kral ve Kraliçenin sağ tarafındaydılar.

Taç töreninde kullanılan yağı kullandıktan sonra papa tarafından kutsanmış, tacı büyük bir konvoyla, coşkuyla takmıştı.

Bebekler hemen yanlarındaydı.
Atilla büyük bir merak ve ilgiyle at arabası geçidini sonrasında ise Krallar geçidini izliyordu.

Fransız Kralı Luie, sevdiği karısını İngiltere'de kaybettiği için bu topraklardan nefret ediyordu.

Onu çalmışlardı.

Kral Andrew 'in önünden geçerken kafasını çevirip selam verdi ve sonrasında önüne dönecekti ki gördüğü ile buz kesti.

Gracia.

Oradaydı.

Hemde bir tane değildi!

Tam iki taneydi!

Gözlerini ovuşturup tekrar baktığında bir Gracia yanındaki adamın omzuna başını yaslamıştı.

Gracia o sırada kocasının güvenli kokusunun keyfindeyken tüm İngiltere halkı coşkuyla kralı selamladı.

Her şey muazzam bir şekilde devam etti ve sorunsuz bitti.

Akşam olduğunda yarınki kutlama için hazırlıklar başlamıştı.

Taş yürekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin