Taş yürek

Yeni Özel Bölüm

Andrew'in sadece beyaz kolalı gömleğinin yakası açılmış, saçı başı hafif dağılmış bir haldeyken karşısında uyuyan karısını izlerken Çin İmparatorluğuna geldiklerini gösteren o çan sesini duymuş iç çekmişti.

"Bilge," dik durup kendisini düzeltip seslendi. "Sevgilim uyan geldik."

Bunu duyan Bilge gözlerini aniden belerterek kalktı ve elindeki boşlukla dehşet içinde bağırdı,"Atilla nerdaea!"

Uykulu olduğu için kelimeler farklı bir tınıda çıktı.

Andrew kahkahalarla,"Arka arabada uyuyoaar!"diye taklit etti.

Bilge,"Elli kere dedim ki tombişi benden alma!"diye ciyakladı.

Andrew göz devirdi,"Neyse ne. Tombiş sen uyuyunca uyudu. Arka arabada Hawkins'in kucağında. Bana da analığı yapan kadına verdim. Ana yarısı sayılır."

Bilge,"He tipinde benziyor."diye dalga geçti. Sonra kaşlarını çattı,"AMA HUYUN BENZEMİYOR HUYUN!"

Andrew göz devirdi. "Bilge tamam, neyse. Tombul güvenli kollarda. Çin'e geldik. Sen ben ve yatak-"

Bilge yattığı yastığı alıp yüzüne attığında susmak zorunda kaldı.

"Sen kızgın gibisin."

Bilge ofladı ve araba birden durunca Andrew,"Gülümse sevgilim. İniyoruz."diyerek üstünü düzeltti.

Bilge ise hemen saçlarını düzelterek tekrar,"Of."ladı.

**

"Prenses Chen Chun Li Zue," yanlarında gelen elçi herkesi birbirine tanıtmış, yemek sofrasındaki Andrew ile Çin kralı Chen Huang konuşurken Bilge oğlu ile ilgileniyor, Natalie ise Çin prensesine hayranlıkla bakıyordu.

Çin prensesi ise Andrew 'e.

Çin prensesinin ulu muhafız kuzeni de Bilge'ye hayranlıkla bakıyordu.

Bilge henüz fark etmediği bu durumlardan bir haber oğlunu beslerken Olivia korkuyla Hawkins'e yaklaştı.
"Pist,"dedi yan kalçasını ona vurup,"Hawkins karısı,"

Hawkins elleri önünde bağlı dururken bakışlarını yemek masasından çekmeden,"Ne var Olivia karısı,"diye fısıldadı. Bakışları sadece Natalie 'nin üzerindeydi. Çünkü görevi bu kıza dadılık yapmaktı.

"Çin Prensesi Zue dövüşmeyi biliyor mu?"

Hawkins kaşlarını çatarak kafasını çevirip ona baktı. "Nasıl yani?"

Olivia dudağını ısırıp,"Biraz o güzel boynunu dik tut ve masadaki diğer insanları izle."dedi. "Özellikle de prensesi."

Prensesin hayranlık içinde Andrew 'i izlediğini Hawkins ve Bilge aynı anda fark etti.

İkisi de birden kafasını ona çevirmiş ikisi de gördüğü durumla kaşlarını ilgiyle kaldırmıştı.

Ancak Bilge'nin gözleri birden hissettiği öfke ve sinirle cayır cayır yanarken Hawkins sadece şaşkınlık içindeydi.

Olivia,"Eyvah eyvah."diye fısıldadı. "Bilge de fark etti."

Hawkins korkuyla Bilge'ye baktı.

Bilge gözlerini kadından çekmeden,"Olivia!"diye seslendi.

Olivia,"Efendim leydim."dedi hızla yanına gidip,"Emredin."

"Atilla'yı alır mısın?"

Olivia,"Tabi efendim,"diyerek bebeği annesinden aldı. Atilla annesinden gittiği gibi Olivia 'ya bir tane vurdu ve Çin kralı kahkaha attı. "Oğlunuz çok tatlı ve haşin lord Andrew."