9 - Kalbim Ege'de Kaldı

589 18 2
                                    

Destekleriniz için teşekkürler.🖤

●●●

Yarım saat içinde rastgele açtığımız film garip bir şekilde ilgimizi çekmişti. Herkesin filme daldığı bir esnada Barış omzumu hafifçe dürttü. Başımı göğsünden kaldırıp ne var dercesine gözlerine baktığımda gülümsedi.

Ve çok garip bir şey oldu.

Barış dudağıma bir öpücük kondurdu.

Dudaklarımdaki baskı geçtikten bir süre sonra sımsıkı kapattığım gözlerimi açtım. Etrafa kısa bir bakış atıp karanlıkta seçebildiğim kadarıyla herkesin filme odaklandığını gördüm. Bakışlarımı televizyona diktim. Az önce ne olmuştu? Dayanamayarak bakışlarımı Barış'ın yüzüne çevirdiğimde küçük bir gülümseyle filmi izlemeye devam ettiğini gördüm. Gülümsemesi anlamsızdı çünkü izlediğimiz film buram buram aksiyon/dram içeriyordu. Öpmedi galiba. Aklımı mı kaçırıyorum?

"N'aptın sen?" diye fısıldadım, küçük çocuklar gibi tişörtünü çekiştirerek. Gülümsemesi daha da büyüdü. Gözlerini bana çevirmeden önce diğerlerine baktı. Gözleri gözlerimi bulduğunda yutkundum.

"Ne yapmışım?" Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama gülmemek için kendini zor tuttuğu belliydi.

"Bir şey yapmadın mı?" Sakallarıyla oynayarak gülümsemesini kapatmaya çalıştı.

"Ne gibi?" dedi yapmacık bir ciddiyetle. Kaşlarım çatıldı. Tam ağzımı açacakken Deniz'in sesi beni durdurdu.

"Fısıldaşıp durmayın bi ya! Gidin mısır patlatın izlemiyorsanız." Fırsattan istifade ayağa kalkarak koşar adımlarla banyoya çıktım. İçeri geçip kapıyı kilitledim. Derin derin nefesler aldıktan bir süre sonra aynaya bakma cesaretini gösterebildim. Yanaklarım kızarmıştı. İyice sıcak basmaya başladığında kazağımı çıkarıp yere fırlattım. Neden öptü ki şimdi? Kendi gözlerimin içine bakmaktan bile utanır hale geldiğimde aynanın karşısından çekilip küveti buz gibi suyla doldurmaya başladım. Küvet yarısına kadar dolduğunda eşofman altımı da çıkarıp atlet ve iç çamaşırlarımla içine girdim. Su yükselmeye devam ediyordu. Burnumun ucuna geldiğinde nefesimi tuttum. Soğuktan bütün hücrelerim uyuştuğunda ve nefes alma ihtiyacıyla dolduğumda hızla doğruldum.

Titreyerek küvetten çıktım. Su giderini açtım. Islak atletimi ve iç çamaşırlarımı çıkarıp sepete attım. Elime geçen ilk bornoza sarılıp yere çöktüm. Deli gibi titriyordum. Ama çok iyi gelmişti. Hiçbir şey düşünemiyordum. Dişlerim birbirine çarparken banyonun kapısı tıklatıldı.

"Defne? İçerde misin?" Barış'ın sesini duymamla gözlerimi kapattım.

"E-evet." Titrediğimden zar zor konuşabildim.

"İyi misin sen? Aç kapıyı." Başımı iki yana salladım. Daha sonra bunu göremeyeceğini fark ederek konuşmaya karar verdim.

"İ-iyiyim... Git sen."

"Aç şu kapıyı Defne! Sesin hiç iyi gelmiyor." Dediğinde vazgeçmeyeceğini anlayarak ayağa kalktım. Bornozun kuşağını sıkıca bağlayıp kapıyı açtım. Barış içeri geçip kapıyı kapattı. Hızlıca gözlerini üzerimde gezdirdi. "Duş mu aldın?" Başımı evet dercesine salladım. Endişeyle bana bakıyordu. Deli gibi titriyordum. Küvete doğru ilerledi ve elini henüz tamamı boşalmamış suya sokup hızla çıkardı. "DEFNE BU SU NE?!" Kollarımı etrafıma sardım. Üşümem bir türlü geçmiyordu. Barış hızla yanıma gelip beni kucağına aldı.

"Öptün mü beni?" Başım omzuna düşerken fısıldayarak konuştum. Sorduğum soruyla bedeni kasıldı. Birkaç saniye sonra sırtım yumuşak bir zeminle buluştu. Gözlerimi hafifçe aralayıp odamda olduğumu gördüm. Barış dolabımdan kıyafet çıkarıyordu. Doğrulup yorganı üzerime çektim ve ısınmaya çalıştım. Barış bulduğu iç çamaşırları ve gecelikle yanıma geldi.

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now