11 - Olağanüstü Bir Gece

700 18 42
                                    

Medya: Defne'nin elbisesi.

●●●

Duş alıp eşofmanlarımı giyindikten sonra salona indim. Barış ve Çağrı hararetli bir şekilde dün akşam kaçırdıkları maçı izlerken, Asya telaşla etrafta koşuşturuyordu. Asya'nın gözleri beni bulduğunda kocaman açıldı.

"Defne git hazırlanmaya başla! Geç kalacağız." Asıl şaşırması gereken bendim.

"Daha dört saat var! Ayrıca kimse hazır değil." diye sitem ettim.

"Ne giyeceğini biliyor musun madem?" dedi gözlerini kısarak. Başımı evet dercesine salladım. Bilmiyordum. Bulurdum... "Tamam o zaman, ayağıma dolaşma. Halletmem gereken birsürü iş var." Gözlerimi devirdim.

Asya ve Hazal, bölüm başkanı tarafından, akşam yapılacak etkinliği organize etmekle görevlendirilmişlerdi. Asya görevlendirildiği günden beri oldukça gergindi ve bu sinirimi bozuyordu.

Sinirimi bozan şeylerden biri de sürekli olarak Hazal'la görüşmesiydi. Yedikleri yemeğe karar vermek için bile birbirlerini arıyorlardı.

"Alo Hazal," gün içinde yaklaşık yetmiş kere duyduğum cümleyi tekrar duymamla ofladım. Kollarımı önümde bağlayıp bacak bacak üstüne atarak koltuğa oturdum. "Davetlilerin listeleri güvenliğe ulaştı mı?... Ah süpersin!... Tamam canım... E gel buraya birlikte karar verelim... Harika, bekliyorum." Sinirden ağlayabilirdim. Nitekim öyle de olmuştu. Kimsenin fark etmemesini umarak hızla mutfağa geçtim. Ellerimi mutfak adasına bastırıp derin bir nefes aldım. Gözlerimden yaş gelmeye devam ettikçe daha da sinirleniyordum. Ellerimi gözlerime doğru salladım. Kendi kendime konuşmaya başladım.

"Ağlama Defne, ağlama kızım!" Oflayarak saçlarımı kökünden sıkıca tuttum. "Okan'ı aldın ya! Yetmedi mi? Asya'dan sonra sırada kim var?!"

"Defne." Barış'ın sesini duymamla hızla arkama döndüm. "Lütfen bana bu kadar aptalca bir şey için ağlamadığını söyle."

"Sana ne?! İstediğim her şey için ağlarım." Güldü.

"Hayatına girdiğin hiçkimse senin yerini bir başkasıyla dolduramaz. Emin ol. Bu sadece senin için geçerli." Yaklaşıp göz yaşlarımı sildi ve ellerini omuzlarıma koyup beni salladı. Güldüm. "Kendine gel. Git hazırlan. Herkese dünyanın kimin etrafında döndüğünü göster." Dedi gülerek. Ardından göz kırpıp mutfaktan çıktı.

●●●

Etkinliğin başlamasına iki buçuk saat kala, Hazal evimize geldi. Tek başına hiçbir iş beceremediğinden kıyafetini seçmek için Asya'dan yardım istemişti. Yanında ondan fazla elbise getirdiğini gördüğümde şok oldum. Hazal'a kısa bir hoş geldin karşılaması yaptıktan sonra hızla odama koştum. Kıyafet seçmeliydim. Hazal'ın ne seçtiğini de bilmeliydim. Telefonumu alıp Barış'a mesaj attım.

Denediği bütün kıyafetlerin
fotoğrafını çek ve bana at!

Saçmalama Defne!

Barış lütfen!

Hayır.

KÜSTÜM.

(Görüldü)

Oflayarak telefonu yatağa fırlattım. Bir saat içinde yaklaşık altı farklı kombin yapıp en hoşuma gideni seçtim. Siyah uzun, sol bacağımı tamamen dışarda bırakan derin yırtmaçlı saten bir elbise. Altına da çapraz bağlı siyah ince topuklu bir ayakkabı giydim. Geriye saç ve makyajım kalmıştı. Düz mü, dalgalı mı? Toplu mu, salık mı? At kuyruğu mu, topuz mu? Sıkı topuz mu, dağınık topuz mu? Çığlık atmama çok az kalmıştı. Hazal'ın ne seçtiğini düşünmeden duramıyordum. Aklıma gelen fikirle yüzümde hin bir gülümseme peydahlandı. Telefonumu çıkarıp Okan'a mesaj attım.

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now