127 - Doktor Fantezisi

203 5 6
                                    

Defne'nin uyanmasıyla mutlulukla dolu bir çığlık atması bir olmuştu. İki gündür ayrı kaldığı oğlu yanıbaşındaydı.

"AŞKIM! Bebeğim gelmiş!"

"Anne!" Sımsıkı sarılmışlar, kıkır kıkır güle güle yatakta yuvarlanmışlardı. Defne oğlunun her bir yerine kocaman öpücükler bırakmış, kollarını ısırmıştı.

"Çok özledim seni!"

"Ben de seni çok özledim anneciğim!"

Yirmi dakika süren şımarmalarının ardından yataktan birlikte kalkmışlar, birlikte dişlerini fırçalayıp birlikte salona geçmişlerdi.

O sırada buluştu Defne'nin gözleri Karan'ın kanlı gözleriyle. Gülümsemesi soluklaştı birden.

"Günaydın..." dedi yumuşacık bir sesle.

"Karan Abi! Günaydın!" Bulut hemen boynuna atlamıştı abisinin. Öpmüştü yanaklarını. Defne'yse bir sorun olduğunu anlamış ama ne olduğunu anlayamamıştı. Öpüşmelerinden dolayı mı böyleydi Karan? Pişman mı olmuştu? İçi korkuyla doldu Defne'nin. Şaka yaptım, demek istiyordu. 1 Nisan da değildi bugün. Ne olacaktı şimdi?

"Günaydın..." dedi Karan gülümsemeye çalışarak. Laptopının kapağını indirdi ve sehpaya bıraktı. Bulut'un saçlarını sevdi yavaş yavaş. O sırada Defne yanaştı yanına. Kanepeye oturdu ve Karan'ın yüzüne dokundu rastgele. Göz göze geldiler. Aynı anda ikisinin de gözleri bir diğerinin dudaklarına değdi.

Aynı anda iç çektiler.

"İyi misin sen?" diye mırıldandı Defne. "Kötü gözüküyorsun..."

"Seninle bir şey konuşmam lazım." dedi Karan da. Birbirinden kötü düşünceler sardı genç kadının zihnini. Şimdi Karan kendisini evden kovacaktı. Çocuğunu da al git, diyecekti. "Bulut... Bir tanem. Beni annenle on beş dakika yalnız bırakabilir misin?"

"Olur! Ama telefonunla oynayabilir miyim?!"

"Oynayabilirsin... Mutfakta olması lazım."

"Teşekkürler Karan Abi!" Koşar adımlarla çıkmıştı Bulut salondan. Karan tekrar Defne'ye dönmüştü. Genç kadının yeşil gözlerinde saf korku vardı. Konuşmasınlardı. Karan ellerini ellerinin arasına aldığında iç çekti Defne.

"Nereden başlayacağımı bilmiyorum... Seninle konuşmaya ihtiyacım var Defne." dedi Karan yorgun bir sesle.

"Hı hı..." dedi Defne. Titriyordu.

"Dün... Bir şey oldu. Ve birden zihnime bazı fikirler doldu. Birden... Bambaşka bir insan oldum sanki. Birden... Birden bir şeyi çok isterken buldum kendimi. Delilik gibi gelecek ama... Yani ben delirmek üzereymişim gibi hissediyorum zaten. Sabahı nasıl ettim bilmiyorum... Defne ben... Ben baba olmak istiyorum." Öylece kalakaldı genç kadın. Karan'ın duman grisi gözlerine bakakaldı. Anlamamıştı. Konu buraya nasıl gelmişti ki? İlişkilerinin neresindelerdi acaba? BİR DAKİKA! Bir ilişkileri bile yoktu ki! Nereden çıkmıştı bu? Olmazdı... Değil mi? Yani neden olsundu ki?

"Karan... Ben... Anlamadım..." diye mırıldandı küçük bir dehşet eşliğinde.

"Anlamayacak bir şey yok. Baba olmak istiyorum. Çocuk istiyorum. Böyle Bulut gibi... Ama benim. Ama... Ama böyle yuvaya ihtiyacı olan-"

"Ama benim artık çocuğum olmuyor ki..." derken buldu Defne kendisini. Sesi de bir parça titremişti. Üzülmüştü sanki. Karan ayrılıyordu belki de kendisinden. Ama daha birlikte bile değillerdi! Çocuğu olmuyor diye mi terk edecekti onu? Üzülmüştü işte... Öylesine...

"Ha?" dedi Karan birden.

"Çocuğum olmuyor benim..." Daha da kısılmıştı Defne'nin sesi. "Nasıl olacak ki?"

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now