61 - Parfüm

200 8 32
                                    

Anıl kucağında uykuya dalan yavru kediyi yavaşça yastığın üzerine bıraktı ve salondan çıktı.

Odanın kapısını yavaşça açtığında aynanın karşısında sevdiği kadını gördü. Defne kocaman gülümseyerek ela gözlü çocuğa doğru döndü.

"Nasıl olmuş?"

Anıl parlayan gözleriyle baştan aşağı sevdiği kadına baktı. Çok sevdiği forması üzerinde mini bir elbise gibi durmuş, bembeyaz tenine ve sarı saçlarına inanılmaz yakışmıştı. Defne'ye doğru birkaç adım attı ve telaşla dudaklarını birleştirdi. Genç kızın kıkırdamasıyla dudakları ayrıldı. Anıl boğazını temizledi ve sakinleşmeye çalıştı.

"Fenerbahçe'ye olan sevdan daha büyükmüş sanırım." dedi genç kız, gülerek.

Anıl heyecanını kontrol edemediğini hissetti.

"Defne..." diye mırıldandı boğuk bir sesle. Dudaklarını sevdiği kadının boynuna bastırdı. "Daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum." Kollarını beline dolayarak ayaklarını yerden kesti ve birkaç adımda yatağa ulaşıp onu yavaşça yatırdı.

"Daha başlamadık bile." dedi Defne, gülerek.

"Aklımı başımdan alıyorsun."

Anıl tişörtünü ensesinden çekiştirerek çıkardığında Defne'nin elleri de üzerindeki formanın uçlarını buldu.

"Forma kalsın." Genç kız başını salladı ve parmaklarıyla ela gözlü çocuğun eşofman altının bağcığını çözdü. Anıl formanın altından iç çamaşırını kavradı ve bacaklarından sıyırarak çıkardı. Hızla eşofman altından da kurtulduktan sonra Defne'nin kızaran yüzü dikkatini çekti. "Sorun mu var güzelim?" dedi nefes nefese.

Defne ön sevişme olmadan birliktelik yaşayacağı için gergin olduğunu nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Anıl'ın aksine hiç de hazır hissetmiyordu ve ela gözlü çocuğun sabırsız tavırları onu daha geriyordu.

"Şey... Anıl... Ben..." Defne utançla derin bir nefes aldı. "Beni biraz hazırlar mısın? Çok kısa... Söz-"

Anıl dudaklarına bir öpücük kondurduğunda susmak zorunda kaldı. Ela gözlü çocuk masumca gülümsüyordu.

"Özür dilerim sevgilim... Düşünemedim. Tabi ki."

Anıl'ın dudakları usulca boynunda gezinirken genç kızın dudaklarından küçük mırıltılar dökülüyordu.

Dudakları aşağı doğru inip bacaklarının arasını bulduğunda yutkundu. Dili ve dudakları aklını başından alırken dakikalar sonra parmakları da bu tatlı işkenceye eşlik etmişlerdi.

"H-hazırım..." Ela gözlü çocuk doğruldu ve boxerını çıkardı. Sevdiği kadınla önce dudaklarını sonra da bedenlerini birleştirdi. "Teşekkür ederim... Sevgilim..." diye mırıldandı genç kadın. Sıkıca kollarını ve bacaklarını kendisine aşkla dokunan adamın bedenine sardı.

"Defne..."

"Ah..." Anıl hareketlerini hızlandırdığında güneş saçlı kadın nefesini tuttu. Ela gözler sevdiği kadının yüz ifadesini fark etti.

"Defne, kasma kendini güzelim... Canını mı acıttım?" Anıl tamamen durmuş, sevdiği kadının saçlarını usulca okşamaya başlamıştı.

"Şey... Alışamadım bir türlü... Birkaç dakika sonra... Şey-" Defne'nin utana sıkıla konuşması karşılığında Anıl dudaklarını alnına bastırdı.

"Tabi sevgilim. Beni yönlendir. Olur mu?" Genç kız başını salladı. Ela gözlere daha fazla bakmak istemiyordu. Kıpkırmızı olduğuna emindi.

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now