KOMŞU ÇOCUK

139 - "Gel gör ki şimdi yoruyor dalgalar..."

''Siz asıl sormak istediğiniz şeyin kıyılarında köşelerinde gezinip ikimizin de zamanını çalmadan önce söyleyeyim direkt, evet Defne'ye aşığım.'' Terapistinin odasına girdiğinde Aras'ın söylediği ilk şey bu olmuştu. Betül Hanım'sa gülümsemekle yetinmişti.

''Böyle bir giriş yapacağınızı tahmin etmiştim...'' diyerek başıyla selamlamıştı adamı.

''Çünkü siz psikologlar her şeyi bilirsiniz, değil mi?'' demişti Aras da alayla. ''Kardeşimde de aynı trip var ama bir bok bildiği yok.'' Sonra derin bir nefes alıp yerine oturdu. ''Üzgünüm, küfür etmek istemedim.'' diye ekledi.

''Gerginsiniz, anlıyorum.'' Kadının yumuşacık sesi onu gevşetmeye yetmişti. ''Bir önceki seansımızın sonunda sizi tek görmek istediğimi söylediğim andan itibaren gergin olabileceğinizi düşünmüştüm.''

''Evet, çünkü ona aşık olduğumu anladınız.''

''Ve?''

''Ve beni yargılayacaksınız.''

''Yargılanacak bir şey mi yaptınız?''

''Ona aşık olmam başlı başına bir yargı meselesi değil mi?''

''Ona aşık olmayı siz mi seçtiniz?''

''Hayır ama-''

''Aras Bey... Kardeşinizin eski nişanlısına aşık olmanız sizin başınıza gelen talihsiz bir olay olabilir ama kimsenin ağzında bir yargı meselesi olamaz.'' dedi Betül Hanım kendinden emin bir şekilde.

''Sırf bu sebepten benden iğrenen insanları saymaya başlasam seansın sonunu getiremeyiz.''

''İnsanların verdiği tepkiye göre mi eylemlerimizi doğruluk terazisinde tartıyoruz? Tartının karşısında ne var Aras Bey? Bir tarafında Defne Hanım'a aşık olma eyleminiz var. Bunun doğru bir şey olup olmadığına tartı karar verecek. Neyle ölçeceğiz peki bunu, ne koyacağız tartının öbür tarafına?''

''Dijital tartıya geçememiş miyiz?'' diyerek burukça gülümsedi Aras. Betül Hanım'ı da güldürdü bu söylediği.

''Şaka yoluyla kaçabileceğinizi düşünüyorsanız size dijital tartıdan da bir örnek verebilirim elbette.''

''Zahmet etmeyin... İlk sorunuzu dikkate alacağım. Tartının diğer tarafında ne var?.. Tartının diğer tarafında eylemimin diğer insanları nasıl etkileyeceği var Betül Hanım. Bir eylemin doğru olup olmadığına bu şekilde karar veriyorum.''

''Defne Hanım'a aşık olmanız diğer insanları nasıl etkiler?''

''Herkesten önce bu Defne'yi mahveder. Yıllardır kurduğumuz bağın gerçekliğini sorgular, benim yanımda geçirdiği her saniyenin samimiyetini sorgular, ona olan bütün yaklaşımlarımı yanlış yorumlar, hayatı mahvolur kısaca Betül Hanım. Anıl'ın gözü arkada kalmasın diye sırtını yasladığı adamın ona... Ona hiç olmayacak bir gözle baktığını öğrenirse yıkılır.''

''Başka?''

''Anıl apayrı bir mesele zaten. Kardeşim ya o benim. Nasıl yaparım ona bunu? Abisini kaybedecek benim karşılıksız aşkım uğruna. Bir daha yüzüme bile bakmaz öğrenirse... Benim yanımda yüzlerce defa ağladı bu adam Defne Defne diye... Nasıl atarım bu kazığı ona? Bir de Bulut var... Yeğenim. Bana 'amca' diyen çocuğa nasıl diyebilirim 'ben senin annene aşığım' diye? En çok o etkilenir belki de... Siz daha iyi bilirsiniz, sikilmez mi psikolojisi?'' Sımsıkı kapattı gözlerini. ''Küfür için-''

''İçinizden geldiğince konuşun lütfen. Benim için hiçbir sakıncası yok.''

''Bu kadar. Bunlar var tartının diğer tarafında. Başka kimsenin ne dediği, ne düşündüğü inanın umurumda değil. Ama bu üç kişi var ya... Canım ciğerim hepsi. Onların canını yakan kişi olmaktansa ölmeyi yeğlerim.''