74 - Karmakarışık

180 7 32
                                    

Okan'ın evden çıkışının üzerinden yarım saat geçmişti. Telefonum titreştiğinde bakışlarımı tavandan ayırıp ekrana çevirdim.

Mesaj korumalardandı.

Anıl Bey geldi.
Sarhoş değilmiş.
Sizinle konuşması gerekiyormuş.
Acilmiş.

Gelsin.

Derin bir nefes aldım ve kapımın çalmasını beklemeye başladım.

Sarhoş olmayan bir Anıl'la yüzleşmeye hazır olmasam da bütün öfkemi kusabileceğim birinin yanımda olması iyi olabilirdi.

İki dakika sonra kapım tıklatıldığında yataktan kalktım ve oldukça yavaş adımlarla koridorda ilerledim.

Kapıyı açtığımda gözlerim ela gözlerle buluştu.

Hiçbir şey söylemeden kapının önünden çekildim ve içeri geçmesine izin verdim.

"Bütün misafirlerini böyle mi karşılıyorsun?" dedi gözlerini üzerimde gezdirirken.

Üzerimde iç çamaşırı ve karnımı birkaç santim açıkta bırakan kısa bir tişörtten başka bir şey yoktu. Alayla güldüm.

"Beni aldatan eski nişanlım tarafından yargılanıyor muyum yoksa?" Gülerek kanepeye geçtiğinde diğer uca da ben oturdum. İnadına bacak bacak üstüne attığımda gülümsemesi büyüdü. "Sarhoş olmayan halinin hiç çekilmediğini unutmuşum Anıl."

"Ben de şu ilaçlı haline hiç katlanamıyorum be güzelim." dediğinde yüzümdeki gülümseme silinmişti. Ben zorlukla yutkunurken onun da yüz ifadesi oldukça ciddi bir hâl almıştı. "Ee... Anlat bakalım. Son on yılın yükselen torbacısı Şahika Hanım'ın mallarının etkisi mi bu? Yoksa doktorunun yanlışlıkla iki kutu yazdığı ve çoktan bırakmış olman gereken reçeteli ilacın mı?"

"Sen... Nereden-"

"Dua et ikincisi olsun Defne. Yoksa benden çekeceğin var."

"Bana karışamazsın." Üste çıkma çabam karşısında gülümsedi.

"Karıştım bile. Karmakarışığız Defne. Senden af dilemeye, yarın, kaldığım yerden devam edebilirim ama bugün karşında o Anıl yok. Ve sen karşında kimin olduğunu çok iyi biliyorsun. Şimdi kalkıyorsun ve o siktiğimin haplarını, her neredeyse, hepsini bana getiriyorsun!"

"Şahika'nın verdiği hapları falan kullanmıyorum! Onlar nerede bilmiyorum bile! Reçeteli ilaç bu! Doktor benim için yazmıştı zaten!" Anıl alayla gülerek ayağa kalktı ve önüme geçip üzerime doğru eğildi.

"Sen beni aptal mı sanıyorsun Defne?! Psikoloğum lan ben, gerizekalı! Herif bizi arayıp yanlışlıkla iki kutu yazdığını, birincisi bitince kontrole gelmeni söylemedi mi?! Kontrole gittiğimizde ne dedi Defne?!" Cevap vermediğimde gözlerindeki ateş daha da büyümüştü. "NE DEDİ?!" Bağırmasıyla yerimde sıçradım.

"İkinci kutuyu kullanmamamı söyledi."

"İKİNCİ KUTUYU SAKIN KULLANMA, DEDİ!"

"Tamam... Bağırma." Sesim fısıltı gibi çıkmıştı.

"Kalk." Dolu gözlerimle yüzüne bakmaya devam ettim. "Kalk!" Kolumdan çekerek beni kanepeden kaldırdı. Beni peşinde sürüklerken sessizce hareketlerini izliyordum.

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now