48 - Soylu

189 9 27
                                    

"Lütfen!" dedim karşımda bıkkın bir ifadeyle duran çocuğun kolunu çekiştirirken.

"Bak ablacım." diye başladığında gözlerim dehşetle açıldı.

"Ne ablası be?!" Ani çıkışımla kaşları havalandı. Gülmeye çalıştım. "Ah. Bana nasıl istersen öyle hitap edebilirsin tabi..."

"Yaş kaçtı?" dedi gözlerini üzerimde gezdirerek.

"Yirmi iki."

"Oho... On dokuzum ben." Derin bir nefes aldım.

"Bak çocuk- Yani... Bunları konuşmanın ne yeri ne de zamanı. Konferans başlayacak şimdi!"

"İki saat boyunca benden sıkıcı bir konferansı izlememi ve üstüne üstlük kaydetmemi istiyorsun. Üstelik karşılığında hiçbir şey vermiyorsun? Kusura bakma ama oradan bakınca enayi gibi mi gözüküyorum?" Şirince sırıttım.

"Ben... Bölümüne katkısı olur diye düşündüm."

"Psikoloji konferansının bölümüme nasıl bir katkısı olabilir?" dedi alayla.

"Radyo, Televizyon ve Sinema okumuyor musun sen?" Başını salladı. "Tamam işte! Kamerayla çekim yapacaksın ya!" Kahkaha attı.

"Para veriyor musun, vermiyor musun?" Sinirle ofladım.

"Ne kadar istiyorsun?"

"İki yüz."

"YUH!"

"Tamam o zaman şöyle yapalım... Benimle sinemaya gel. Tabi biletler senden."

"Ne hayvan herifsin sen ya!" dedim sitemle. Omuz silkti. "Benim gibi kızı bulmuş bir de süründürüyor."

"Ne yapalım? Senin gibi bir kız ilk defa bana yalvarıyor." Kafasına vurduğumda kahkaha attı.

"İyi tamam gelirim! Git kaydet şu konferansı." Eline kameramı tutuşturdum.

"Hay hay sevgilim."

"IY!" Gülerek yanımdan uzaklaştı ve konferans salonuna doğru ilerlemeye başladı.

●●●

İsmini sormaya bile tenezzül etmediğim ve kameramı verdiğim çocuk bana doğru yaklaşıyordu. Oturduğum yerden kalktım ve onu yarı yolda karşıladım.

"Çektin mi?" dedim heyecanla. Başını salladı.

"O kadar da sıkıcı değildi." dediğinde güldüm.

"İnanılmaz etkileyicidir." Bana sorarca baktığında boğazımı temizledim ve gülüşümü yüzümden sildim.

"İyi. Kaydını aldığına göre... Film?" Gözlerimi devirdim.

"İyi hadi... Gidelim."

"Vizyonda ne var biliyor musun?" dediğinde başımı iki yana salladım.

"Pek ilgilenmiyorum." Dudaklarını oynatarak alay edercesine beni taklit ettiğinde omzuna vurdum.

"Ya sen ne gerizekalı bir çocuksun ya!"

"Sen de çok havalısın." dedi gülerek. "Güzel kız triplerin çok işe yarıyor mu?"

"Güzel kız tribi mi?" dedim alayla. "GÜZELİM ZATEN!"

"Sarışınsın." Yüzünde sanki iğrenç bir şeyden bahsediyormuş gibi bir ifade vardı. "Yanlış anlama... Tipim değilsin." Kahkaha attım.

"Sen de benim tipim değilsin! Ayrıca sinemaya gidiyoruz, Kİ ONU DA SEN İSTEDİN, evlenmiyoruz ya! Bana ne tipin değilsem?!"

KOMŞU ÇOCUKNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ