45 - Son Demler

232 8 30
                                    

"Benim çok uykum geldi.'' diye mırıldandım.

"Az kaldı..." Sesi benimkinden de yorgun çıkmasına rağmen ısrarla uyumuyordu.

"Ne az kaldı, Anıl ya? On beş saat var daha... Bir şey olmaz hem... Gayet iyiyim. Uyuyalım."

"Baya iyisin ya... Adını hatırlıyorsun mesela. Müthiş!" dedi alayla. Gözlerimi devirdim.

"Ha ha. Çok komik." Ayağa kalktığımda kaşları çatıldı.

"Nereye?"

"Uzanacağım... Uyumam merak etme."

"Defne otur şuraya gözünü seveyim ya! Sızıp kalacaksın..."

"Yoruldum! Burası rahat değil." dedim sitemle. Oflayarak ayağa kalktı ve beni hafifçe belimden ittirdi.

"Yürü..."

"Ne?"

"Yürü. Ben de geliyorum." Kaşlarım havalandı ve odaya doğru ilerlemeye başladım. Peşimden geliyordu. Odaya girdim ve ışığı açmadan yatağa uzandım. "Uyumak yok!"

"Uyumuyorum..."

"Aç gözlerini o zaman!" Oflayarak gözlerimi açtım. Yanıma uzandığında hızla yataktan kalktım.

"Ne yapıyorsun?" Kaşları çatıldı.

"Uzanıyorum Defne?"

"Ama... Ben... Ben uzanıyordum."

"Ee?" Boş bir ifadeyle gözlerime baktığında rahatsızca yerimde kıpırdandım.

"Bak ben... Yani sen... Alışkın olabilirsin ama... Ben hatırlamıyorum ya... Yani-"

"Tamam Defne." Oflayarak yataktan kalktı ve yatağın çaprazında duran berjere oturdu. Başını arkaya doğru yaslayıp gözlerini kapattı. Tekrar yatağa geçtim.

"Kusura bakma-"

"Şşh." İnanılmaz yorgun gözüküyordu.

"Ya da gel... Kocaman yatak... Şey yaparız-"

"Şşh, Defne..." Derin nefesler alıp veriyordu. "Uyuma lütfen..." diye mırıldandı. Gülümsedim.

"Tamam yat sen... Uyumayacağım."

"Ben ne zaman bu berjere geçsem... Gelir kucağıma otururdun. Yanıma gel, benimle ilgilen der dururdun..." Dudakları iki yana kıvrıldı. "Kucağımda laptop falan varsa alırdın, yerleştikten sonra kendi kucağına koyardın. Ben saatlerce yazı yazarken sen de omzuma başını koyup uyurdun..." dediğinde kaşlarım havalandı.

"Rahat bırakmıyordum yani seni?" dedim gülerek.

"Hiç rahat bırakma..."

"Bana neden evlenme teklifi ettin?"

"Çünkü seninle evlenmek istiyorum." Alayla konuştuğunda gözlerimi devirdim.

"Onu anladık... Ama neden?"

"Çünkü seni çok seviyorum." diye mırıldandı.

"Nasıl bir sevgi bu?" dedim merakla.

"Nasıl istersen, Defne..." Derin bir nefes aldı. "Öyle bir sevgi. Sen nasıl istersen."

"Doğru söyle... Sana aşığım, değil mi?" Gözleri hafifçe aralandı ve başını kaldırdı. Şaşkın gözlerle bana bakıyordu. "Evlenme teklifini düşünmem bile... Çok garip. Hem çok da tatlısın... Kesin sana aşığımdır." Kahkahası odayı doldurdu.

"Teşekkür ederim." Gülmeye devam etti. "Bu bana bir süre yeter."

●●●

Gözlerimi açtım.

KOMŞU ÇOCUKحيث تعيش القصص. اكتشف الآن