123 - Eski Bir Dost ve Eski Bir Düşman

197 4 0
                                    

"Defne?"

Sesi.

Yüzü.

Gözleri.

Duruşu.

Bakışları...

En çok da bakışları.

Çok değişmişti.

"Okan?" dedim istemsizce.

En beklemediğim anda karşıma çıkmıştı.

Sessizlik uzadı... Uzadı... Ve yalnızca gözlerime baktı.

"Ben... Ben... Burada olduğunu bilmiyordum. Yemin ederim... Ben... Anahtarım... Gidecek başka yerimiz yoktu. Ben... Birkaç günlüğüne... Özür dilerim... Hırsız gibi-"

"Defne..." dedi tekrar. "Şşh... Ben vermiştim zaten o anahtarı sana. Burası... Senin de evin. Ne zaman istersen gelebilirsin." dedi dümdüz bir sesle.

Sesi her ne kadar ifadesiz olsa da gözlerindeki afallama yerli yerindeydi.

O da beni görmeyi beklemiyordu.

"Ben... Fransa'da olduğunu sanıyordum." diye mırıldandım.

"Fransa'daydım. Bu sabah geldim..." Sakallarıyla oynamaya başlamıştı. Gergin gözüküyordu. "Ben... Üstüme bir şeyler giyineyim." dediğinde üzerinde yalnızca belinden aşağısını örten bir havlu olduğunu fark ettim.

"Ah! Tabi..." Koşar adımlarla yanından uzaklaşmıştım.

"Anne!" Adımlarımı Bulut'un sesinin geldiği yere doğru yönlendirdim.

"Annem! Geliyorum..."

Bulut'u çalışma odasında, maket arabalarla oynarken gördüğümde gülümsedim.

"Anne bak!" dedi heyecanla. "Her renkten araba-" Bakışları bana çevrildiğinde birden susmuştu.

Bana değil de arkamdaki bir noktaya baktığını fark etmemle yavaşça arkamı döndüm.

Okan kocaman açılmış gözleriyle Bulut'a bakıyordu.

Bulut hızla oturduğu yerden kalkmış ve koşarak arkama saklanmıştı. Bacaklarımın kenarından Okan'a bakarken inanılmaz tatlı gözüküyordu.

"Annecim... Okan Abi'ni tanımadın mı?" Başını iki yana sallarken kendisine dik dik bakan mavi gözlerden kaçınmaya çalışıyordu.

"İki yıldan uzun bir süre oldu sanırım... Çok normal." diye mırıldandı Okan. "Seni en son gördüğümde... Miniciktin. Kocaman olmuşsun şimdi..."

"Anne bu abi kim?" diye fısıldadı Bulut.

Okan bize doğru birkaç adım atıp yerde dizlerinin üzerine çökmüştü. Sanırım Bulut'la yakın bir hizaya gelmek istemişti ancak Bulut, Okan'ın yaklaşmasıyla iyice bana yapışmıştı. Bulut'u kendimden ayırıp ben de Okan gibi dizlerimin üzerine çökmüştüm ve Bulut'u aramıza doğru çekmiştim.

"Okan, ben..." dedi Okan elini uzatarak. "Annenin eski bir arkadaşıyım." Bulut'un elini tutup Okan'ın uzattığı eline yerleştirdim ve el sıkışmalarını sağladım.

"Burası Okan Abi'nin evi oğlum..." dedim gülümseyerek.

"Bu arabalar senin mi Okan Abi?!" dedi Bulut heyecanla. Okan gülerek başını sallamıştı. "Oynayabilir miyim?!"

"Elbette." Bulut'un bizi unutup arabalara koşması birkaç saniye sürmüştü. O gittiğinde Okan'la gözlerimiz bir kez daha buluştu.

"Anıl'a Anıl'dan daha çok benziyor..." dediğinde güldüm. Gülüşüme bakarken ifadesi ciddileşmişti. "O nerede?" diye sorması benim de gülümsememi yok etmişti.

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now