16 - Yağmur I

455 15 26
                                    

luzbirlla ve hayatakk 'a sevgilerle. 🖤

"Keşke önce babasına haber verseydin." dediğinde gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Kendimi tutamayarak kahkaha attım. Başımı iki yana sallayıp gülüşümden kurtulmaya çalıştım. Bebeğin Barış'tan olduğunu düşünmüştü! Derin bir nefes aldım ve konuya açıklık getirdim.

"Öyle yapıyorum zaten."

Okan bir süre gözlerime anlamazca baktı. Kaşları çatıldı. Sonra teste baktı. Sonra tekrar gözlerime baktı.

"Ne?" dedi, gözlerini kısarak.

"Duydun..." dedim, omuz silkerek. Testi aramıza bırakıp ayağa kalktı. Ellerini başının arkasında bağladı.

"Emin misin?" diye fısıldadı.

"Senden başka kimseyle birlikte olmadığıma göre? Evet eminim." Ellerini yüzüne kapattığında başı öne doğru eğildi. Bana doğru bir adım atıp dizlerinin üzerine çöktü ve başını bacaklarıma koydu. Omuzları sarsılmaya başladığında ağladığını anladım. Ne yapacağımı bilemeyerek elimi saçları arasında gezdirmeye başladım. "Okan..." diye fısıldadım. "Üzülme, korkma. Senden bir şey istemiyorum. Haber vermek istedim sadece..." Başını iki yana salladı.

"Defne," dedi, boğuk bir sesle. "Ben hiç bu kadar mutlu olmamıştım." Saçlarını okşayan elim donmuştu.

"Ha?" gibi bir ses çıkardığımda başını hafifçe kaldırdı. Şaşkın şaşkın ona bakıyordum. Gözyaşlarını silip kanepede yanıma oturdu. Ellerimi elleri arasına aldı ve üzerlerine birer öpücük kondurdu. "Okan ben hamileyim." Başını salladı. "Senin bebeğine..." Kocaman gülümsedi ve kollarını belime dolayıp başını boyun girintime gömdü. Kollarımı şaşkınca omuzlarına koydum. Uzamış sakalları boynumu okşuyordu.

"Bana dünyaları verdin, Defne." Gök gürlediğinde Okan güldü. "Bebeğim de yağmurla geliyor." diye fısıldadı. "Bebeğimiz..."

"Okan ben... Barış'la-"

"Şşh." diyerek sözümü kesti. "Lütfen bu anı yaşamama izin ver." Yutkundum. Başımı hafifçe salladım. Okan kollarını belimden çekip kanepede biraz yana kaydı ve elini karnıma koydu. Kıkırdadığında gülümsedim.

"Daha çok küçük... Hissedemezsin ki." dediğimde omuz silkti. Karnıma doğru eğildiğinde derin bir nefes aldım. Tişörtümü sıyırıp çıplak karnıma minik bir öpücük kondurdu.

"Sevgilim..." diye fısıldadı, karnıma doğru. "Seni şimdiden çok seviyorum." Gözlerini bana doğru kaldırıp "Beni duyabiliyor mu?" diye sorduğunda kahkaha attım. Gözlerini devirdi. "Kusura bakmayın Defne Hanım, ilk defa baba oluyorum da." dedikten sonra tekrar karnıma eğildi. "Anneni de çok seviyorum ama beni gıcık ediyor." Güldüm. Karnıma bir öpücük daha kondurup doğruldu ve sırtını kanepeye yasladı. Yüzünde silinmeyen bir gülümseme vardı. "Baba oluyorum." dedi fısıltıyla.

"Ben de anne... İnanabiliyor musun?" Başını iki yana sallayarak güldü. Elini yüzüme doğru uzatıp çenemi okşadı. İfadesi durgunlaşmıştı.

"Böyle bir haber verdiğinde seni öpememek çok acı..." dediğinde yutkundum. "Barış, ona ne zaman söyleyeceksin?" Çenemdeki elini çekmişti.

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now