110 - Dört Cümlede Bir Veda

146 6 28
                                    

Defne...

Beni senden yalnızca ölümün ayırabileceğini düşünürdüm. Birdenbire bir şemsiyeyle girdiğin hayatımdan, yaralarımı saran kadının, hiç geçmeyecek yaralar bırakıp çıkacağını tahmin bile edemezdim. Bir daha görüşmemek üzere Komşu Kızı, kendine iyi bak... Anıl'la mutluluklar dilerim.

Okan Haznedar.

Gözlerimi açar açmaz karşılaştığım ve bilgisayarımın üzerinde duran notu yedinciye okumuştum.

Kelimenin tam anlamıyla buz kesmiştim.

Yalnızca ellerim değil, bütün bedenim titriyordu.

"Hayır..." diye mırıldandım.

Gözlerimi kırpıştırdım ve elimdeki notu tekrar okudum.

"Hayır, hayır..." Yataktan kalkmamla bacaklarımın boşalması bir olmuştu.

Komidine tutunmaya çalışırken sürahiyi devirmemden dolayı ayaklarımın altı cam parçalarıyla dolmuştu.

Ve komidine de tutunamamıştım.

Cam parçalarının üzerine düştüğümde yaşadığım küçük deja vu boğazımdan bir hıçkırığın kopmasına sebep olmuştu.

"Okan!" diye bağırdım avazım çıktığı kadar.

Her neredeyse yanıma gelmeliydi.

"Okan! Her yerim kesildi!"

Dudaklarımdan kopan çığlık boş hastane odasında yankılanmıştı.

"OKAN! YARALARIMI SAR!"

Odanın kapısı hızla açılmıştı. Umut dolu bakışlarım mavilerle karşılaşmadığında tekrar karanlığa gömülmüştüm.

"Defne Hanım!" dedi içeri giren hemşire. "İyi misiniz?!"

"Okan nerede?!" dedim ağlayarak.

"Defne Hanım böyle gelin lütfen..." Kolumdan tutup beni cam parçalarından uzaklaştırmaya çalışıyordu.

"Okan nerede?"

"Okan Bey'in çıkışı gece yapıldı Defne Hanım..." Başımı iki yana salladım.

"I-ıh..." dedim inkar edercesine. "Ne çıkışı ya?! Yürüyemiyor doğru düzgün! Ne çıkışı?!"

"Detaylı bilgim yok... Başhekimin kararıydı." Ayağa kalkmama yardım ettikten sonra üzerimdeki cam parçalarını silkeledi.

Ellerim ve dizlerim kan içindeydi.

"Size pansuman yapmam gerek." dediğinde gözlerim tekrar yaşlarla dolmuştu.

"Okan yapar..." diye fısıldadım. "Okan'ı çağırın... O yapsın. Okan'ı istiyorum... Okan... Lütfen-"

"Defne Hanım... Oturun lütfen." Boğazımdan bir hıçkırık kopmuştu.

"Mavişimi istiyorum! Yalvarırım çağırın onu!"

●●●

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now