84 - Biz Masumuz

212 8 42
                                    

Anıl, üç gündür Defne'yi uzaktan da olsa bir kere bile göremediğinden arabasına oldukça sinirli bir halde binmişti.

Çalan telefonunu hızla açtı.

"Defne?" dedi heyecanla. "Neredesin, buluşalım mı?"

"Kanka bütün telefonları böyle açarsan sıçarsınız yalnız... Demedi deme." dedi Mert gülerek. Anıl sinirle ofladı. "Bugün de mi göremedin lan?"

"Yok amına koyayım! Kaçıyor mu benden, ne yapıyor anlamadım!"

"İşi gücü vardır kızın oğlum. Ders seçimleri falan... Arkadaşları da yalnız bırakmıyordur. Aylar sonra geldi sonuçta."

"Arayamıyorum da okul saatlerindeyiz, yanında biri vardır falan diye... Yüz yirmi dönümlük kampüs yapmışlar! Samanlıkta iğne arıyorum amına koyayım! Bahçede geziyorum mal gibi bütün öğrenciler peşime takılıyor, hiçbir yerde yok!"

"Tamam be oğlum... Sakin ol."

"Yüzünü görsem... Rahatlayacağım. Yüzünü görmem lazım Mert."

"Atayım fotosunu."

"Ya bir siktir git!"

"Tamam git bir yere otur. Konuşuruz... Geliyorum beş dakikaya. Acıktım."

"Tamam." dedi Anıl ve telefonu kapattı.

●●●

Anıl, Mert'i gördüğünde bozuk ifadesini toplamaya çalışsa da başarılı olamamıştı.

"Oğlum abartma lan." dedi Mert karşısına otururken. "Ben de Elif'i görmüyorum bir haftadır. Senin kadar ağlamadım yani."

"Siz evlisiniz..." diye mırıldandı ela gözlü adam.

"Ne fark eder?"

"Kavuşacağınız kesin yani... Elif senden kaçmaz... Defne benden kaçıyor."

"Bir yere kaçtığı falan yok, kafanda kuruyorsun." Mert menüyü karıştırırken derin bir nefes aldı. "Evi falan hazırlıyordu sanki, bir de dediğim gibi derslerle ilgileniyordur."

"Tabi... Bir de o var." dedi Anıl acıyla gülerek. "Okan Efendi taşınıyordu yanına... Nasıl unuttum ben bunu ya... Onunla uğraşıyorlardır. Başka ne olacak? Okan'ı da fazla görmedim zaten..." Mert kaşlarını çatmış Anıl'ın suratına bakıyordu.

"Defne sana söylemedi mi lan?" dedi şaşkınca.

"Neyi?"

"Evi... Bizim için hazırlıyor oğlum. Elif'le bana... Yanında yaşamamızı teklif etti."

"Yuh!" dedi Anıl sinirle. "İki çift takılırsınız artık kardeşim!"

"Kanka yok ya... Sen konuştukça biz bu dahilik olayından şüpheleniyoruz. Harbi bak. Oğlum mal mısın?! Okan'ın olduğu evde bizim ne işimiz var?"

"Ne diyorsun lan?"

"Defne, Okan'a kibarca siktiri çekti diyorum."

"Harbiden mi?" dedi Anıl gülerek. "Neden? Siz geliyorsunuz diye mi?" Keyfi baya bir yerine gelmişti.

"Senin için lan." Anıl'ın gülüşü solmuş, kaşları çatılmıştı.

"Benim için mi?" Mert usulca başını salladı.

"Senin canın yanmasın diye..." Anıl bir süre en yakın arkadaşının gözlerine bakakaldı.

"Ee... Beni yalnız mı bırakacaksınız?" dedi konuyu değiştirerek. Gülümsemeye çalıştı. "Ben de yanınıza taşınayım madem."

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now