137 - Neptün

189 3 13
                                    

Karan'ın kapıyı açmasıyla üzerimize konfeti patlatılması bir olmuştu. Bulut kahkahalarla gülerken ben dehşete düşmüştüm. Ne oluyordu yahu?

Bir el çekiştirdi bizi içeri. Saniyeler içinde kendimi Yiğit'le Ufuk'un kolları arasında buldum. Bulut'sa Karan'ın omuzlarındaydı.

"İyi ki doğduk!" diye bağırdı bir kalabalık. Anlam veremedim. Tanımadığım insanlarla doluydu Karan'ın evi.

"İşteeee, doğum günü çocuklarından biri!" dedi Karan omzundaki Bulut'la birlikte kalabalığa doğru ilerlerken. Onlarca insan oğlumu sevmeye başladı birden.

"Ne oluyor?!" dedim Yiğit'le Ufuk'a. Kahkaha attılar.

"Bugün benim doğum günüm!" dedi Ufuk. "Yarın da Bulut'un doğum günüymüş! Bizim partiye katıp sürpriz yapalım dedik!"

"A-Ama biz... Biz doğum günü kutlamıyoruz ki!" dedim telaşla. "Alışmasın böyle şeylere... Ufuk lütfen bir şey söyle Karan'a, gidelim biz-"

"Bir rahatlasana sen yavrum!" diyip omuzlarımdan tutarak salona ilerletti beni. Bulut tanımadığım insanlarla balon patlatmaca oynuyordu ve çok eğleniyordu. Ona doğru ilerlerken kolumdan tutup çekti birisi beni.

Birisi.

Karan.

"Bırak eğlensin çocuk biraz." dedi Karan beni kollarına hapsederek.

"Karan... Kutlama yapmadığımızı biliyorsun, neden yaptın böyle bir şeyi-"

"Ufuk'un kutlaması bu. Kamuflaj yaptım... Hiçbir şeycik olmaz."

"Karan-"

"İyi ki doğdun Defne." diye fısıldadı kulağıma. Alkol kokuyordu.

"Sarhoş musun?! Ayrıca benim doğum günüme daha bir buçuk ay var!"

"I-ıh... Yeniden doğduğun günü kutluyorum. İyi ki doğdun..." Boynumu öpüp geri çekildi.

"Ölüşümün ilk defa bu kadar romantize edildiğine şahit oluyorum! Profesyonel bir yavşaksın Karan." dediğimde güldü. "Bırak beni... Bari gelmişken Ufuk'un doğum gününü kutlayayım."

"Tamamdır... Odamda bekliyorum seni." diye fısıldadı kulağıma. Sonra da bir öpücük daha kondurdu boynuma.

"Karan?! Neye bekliyorsun?!"

"Küçük bir hediyem var sana..." diyip uzaklaştı benden. Salondan çıktı. Koridorda ilerledi... Odasına girdi ve kapıyı kapattı.

Onun gitmesiyle Ufuk'la Yiğit yanımda bitti.

"Ne saçmalıyor bu?!" dediğimde güldüler.

"Sana pipisini göstercekmiş." Yiğit'in cümlesiyle kahkahalara boğuldular. İkisinin de kafasına birer şaplak geçirdim.

"Erkek kelimesini küfür olarak kullanma sebebisiniz!" dediğimde saçlarımı karıştırdılar. İtiştik, kakıştık. En sonunda doğru düzgün sarıldım Ufuk'a. "İyi ki doğdun canım, nice mutlu yaşların olsun." dedim.

"Sağ ol prenses..." dedi. Arkadaşlarının yanına döndüler. Gitmeden önce de Bulut'u onlara emanet ettim ve salondan çıktım. Koridorda yiyişen bir çiftin yanından geçtim ve Karan'ın odasının kapısını açtım.

Odaya gözlerim kapalı girdim. Girerken de "Fermuarını çekmen için son bir şans tanıyorum sana." dedim. Kocaman bir kahkaha attı.

"Şansına küs... Bugün göstermeyeceğim onu." dediğinde açtım gözlerimi. Güldüm. Arkadaşlarını çok iyi tanıdığını bir kez daha anlamış oldum. "Sarhoş değilim bu arada... Az önce sormuştun ya. Çakırkeyifim..." Elimden tutup odanın ortasına çekti beni. Sarıldı birden. Ben de ona karşılık verdim.

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now