99 - Iron Man

191 6 96
                                    

brn216 için... İyi ki doğdun! Nice mutlu yaşlara!

Lavabodan çıkıp salona geçtiğimde Anıl'ı dalgın bir şekilde kanepede otururken buldum.

Kaşları çatıktı.

Elleriyle oynuyordu.

Canını sıkan bir şeyler düşünüyor olmalıydı.

"İyi misiniz?" dedim rolüme devam ederek.

Gülümse Defne.

Gülümsedim.

Bakışları beni buldu.

"İyiyim..." diye mırıldandı. "Sen nasılsın?"

"İyiyim." Kanepede yanına oturmuştum. Gözlerimin içine içine bakması bakışlarımı kaçırma isteğimi uyandırıyordu. "Bir sorun mu var?" diye sordum. Gerilmiştim.

Başını iki yana salladı.

"Oyuna iki dakika daha mola verebilir miyiz?" diye sordu ifadesiz bir sesle.

Başımı hızla iki yana salladım.

Ses tonu beni korkutmuştu.

"Lütfen." dedi daha yumuşak çıkan bir sesle.

"Olmaz."

"İki dakika!" dedi ısrarla.

Kanepeden kalktım ve çantamı alıp kapıya doğru yöneldim.

Bileğimden tutup beni kendine çevirmesi yalnızca birkaç saniye sürmüştü.

"Giderim!" diye bağırdım. Kaşları hâlâ çatıktı.

"Begüm'ün yanında oyunu bozabiliyorsun ama!" diye bağırdı.

"Senin için yaptım!"

"Bir kez daha yap o zaman!"

"Yapamam!"

"Neden?!"

"Çünkü şu an ihtiyacım olan son şey beni aldatan adam!" Gözlerim dolmuştu. Anıl gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. "Bırak..." diye fısıldadım. Bırakmadı. "Bırak gideceğim..."

"Gitme tamam." Gözlerini açtı. "Gitme..." Gülümsemeye çalıştı. "Kaçamazsın. Çalıştıracağım seni."

Anıl Hoca olmuştu.

Başımı salladım.

Bileğimi bıraktı.

Beş dakika içinde büyük yemek masasına bir ton dosya ve kitap yığmıştı.

Bilgisayarlarımızı önümüze almış çalışmaya başlamıştık.

Yan yana oturuyorduk.

"Defne çiçekle böcekle süsleme sunumları! Vaktim az!" dedi sitemle.

"Ama..." Gözlerim dolmuştu. "Ama... Böyle çok-" Bakışları yüzüme çevrildiğinde kaşları çatıldı.

"Şşh... Tamam..." Parmaklarıyla saçımı birkaç saniye okşadı. "Tamam... Süsle. Ben zaten..." Gözleri ekranla buluştu. Yüzünde çok komik bir ifade vardı. Şokla karışık dehşet. "Uğur böceğini çok severim." diye devam etti.

"Ben de..." dedim gözyaşlarımı silerek. "Yanına dondurma resimleri de koyabilir miyim?"

"Şey..." Boğazını temizledi. "Kasım ayındayız ya... Bu mevsimde... Olmaz. Mayısa doğru yaptığım sunumlarda koyarız. Olur mu?"

KOMŞU ÇOCUKWhere stories live. Discover now